• Bilecik ili girişindeki KAYI BOYU anıtı

    Kayı kelimesinin anlamı kuvvet, güç ve kudret anlamına gelmektedir. Diriliş Ertuğrul dizisi ile birlikte tarihte kayı boyu ile ilgili birçok bilgi merak edilmeye başladı. Kayı obası hakkında detaylı bilgileri merak eden vatandaşlar doğru yerdeler. Sosyal medyada çok sık paylaşılan kayı bayraklarının yanı sıra kayı yüzüğü, kayı sembolü de büyük ilgi görmeye başladı.

    Kayı kelimesinin anlamı kuvvet, güç ve kudret anlamına gelmektedir. Diriliş Ertuğrul dizisi ile birlikte tarihte kayı boyu ile ilgili birçok bilgi merak edilmeye başladı. Kayı obası hakkında detaylı bilgileri merak eden vatandaşlar doğru yerdeler. Sosyal medyada çok sık paylaşılan kayı bayraklarının yanı sıra kayı yüzüğü, kayı sembolü de büyük ilgi görmeye başladı.

    KAYI BOYU HAKKINDA

    Türkler, 1071 yılında girdiği toprakları yurt tutmak için Bizans, Haçlılar ve Moğollar ile kıyasıya bir kavga içine girdi. Hepsinin tek amacı bu toprakların asıl sahibi olmaktı. Oğuzları Kayı Boyundan olan Ertuğrul Gazi, tüm dünyanın kaderini değiştirdi. Hayallerinin peşinden giden Ertuğrul Gazi, sadece Anadolu değil 3 kıtada dünyaya hükmederek imparatorluk haline geldi. Ertuğrul Gazi, Sultan Aleaddin'in ölümüne kadar birçok yeri fethetti. İslamiyet'in yayılması için de büyük gayret gösterdi.

    Osmanlı Devleti'nin kurucusu Ertuğrul Gazinin babası Süleyman Şah idi. Süleyman Şah'ın 4 oğlundan üçüncüsü olan Ertuğrul Gazinin annesi ise Hayme Hatundur. Dündar, Sungurtekin ve Gündoğdu, Ertuğrul Gazi'nin kardeşleridir.

    Ertuğrul Gazi'nin ölümünün ardından en küçük oğlu Osman Gazi, babasının yerine geçmiştir

    #kayı #kayıboyu #diriliş #dirilişertuğrul #bilecik
    Bilecik ili girişindeki KAYI BOYU anıtı Kayı kelimesinin anlamı kuvvet, güç ve kudret anlamına gelmektedir. Diriliş Ertuğrul dizisi ile birlikte tarihte kayı boyu ile ilgili birçok bilgi merak edilmeye başladı. Kayı obası hakkında detaylı bilgileri merak eden vatandaşlar doğru yerdeler. Sosyal medyada çok sık paylaşılan kayı bayraklarının yanı sıra kayı yüzüğü, kayı sembolü de büyük ilgi görmeye başladı. Kayı kelimesinin anlamı kuvvet, güç ve kudret anlamına gelmektedir. Diriliş Ertuğrul dizisi ile birlikte tarihte kayı boyu ile ilgili birçok bilgi merak edilmeye başladı. Kayı obası hakkında detaylı bilgileri merak eden vatandaşlar doğru yerdeler. Sosyal medyada çok sık paylaşılan kayı bayraklarının yanı sıra kayı yüzüğü, kayı sembolü de büyük ilgi görmeye başladı. KAYI BOYU HAKKINDA Türkler, 1071 yılında girdiği toprakları yurt tutmak için Bizans, Haçlılar ve Moğollar ile kıyasıya bir kavga içine girdi. Hepsinin tek amacı bu toprakların asıl sahibi olmaktı. Oğuzları Kayı Boyundan olan Ertuğrul Gazi, tüm dünyanın kaderini değiştirdi. Hayallerinin peşinden giden Ertuğrul Gazi, sadece Anadolu değil 3 kıtada dünyaya hükmederek imparatorluk haline geldi. Ertuğrul Gazi, Sultan Aleaddin'in ölümüne kadar birçok yeri fethetti. İslamiyet'in yayılması için de büyük gayret gösterdi. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Ertuğrul Gazinin babası Süleyman Şah idi. Süleyman Şah'ın 4 oğlundan üçüncüsü olan Ertuğrul Gazinin annesi ise Hayme Hatundur. Dündar, Sungurtekin ve Gündoğdu, Ertuğrul Gazi'nin kardeşleridir. Ertuğrul Gazi'nin ölümünün ardından en küçük oğlu Osman Gazi, babasının yerine geçmiştir #kayı #kayıboyu #diriliş #dirilişertuğrul #bilecik
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε

  • The tomb of Suleyman Shah,Bey of the Oguz-Kayı tribe (pre-Ottoman Empire) who died in 1227 / Syria , father of Ertugrul Ghazi and grandfather of Osman, the founder of the Ottoman Empire.
    #Süleymanshah #Ertuğrul #Osman #Seljuk #Ottoman #Founder #Türk #Türkish #Syria #IYI #Kayı #Tomb #Başbuğ #Turcology #Oguz #Türkic
    🐺🦅🤘 The tomb of Suleyman Shah,Bey of the Oguz-Kayı tribe (pre-Ottoman Empire) who died in 1227 / Syria , father of Ertugrul Ghazi and grandfather of Osman, the founder of the Ottoman Empire. 🇹🇷 #Süleymanshah #Ertuğrul #Osman #Seljuk #Ottoman #Founder #Türk #Türkish #Syria #IYI #Kayı #Tomb #Başbuğ #Turcology #Oguz #Türkic
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Ertugrul actor Angen Altan in Medina after performing Umrah in Makkah..

    #Medina #Makkah #Kabah
    Ertugrul actor Angen Altan in Medina after performing Umrah in Makkah.. 🕋 #Medina #Makkah #Kabah
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Ertugrul Ghazi Real And Actor
    Haleema Sultan Real And Actor
    Ertugrul Ghazi Real And Actor 😘🌸😘 Haleema Sultan Real And Actor 🌸😘🌸
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Turkish TV serials and films are becoming big hits in Muslim-majority northern Nigeria as more of them are translated into the local Hausa language, drawing new viewers and generating a huge fan base in the African country.

    Baba Abdullahi and his family are gathered in their living room in the northern Nigerian city of Kano on a Saturday afternoon to watch the Turkish hit serial “Ertugrul.”. None of them knows the Turkish language.

    “The film is highly intriguing. It’s awesome and meaningful,” Abdullahi tells TRT Afrika, referring to the series about one of the most famous Turkish warriors of the 13th century and the father of Osman Ghazi, founder of the Ottoman Empire.

    Although the Turkish population in Nigeria is generally believed to be too small to influence the lifestyles of Nigerians or to spread the Turkish language, many people can now understand Turkish across northern Nigeria.

    Read more: https://www.trtworld.com/turkey/showstoppers-how-turkish-serials-are-stealing-hearts-in-nigeria-s-north-67038
    Turkish TV serials and films are becoming big hits in Muslim-majority northern Nigeria as more of them are translated into the local Hausa language, drawing new viewers and generating a huge fan base in the African country. Baba Abdullahi and his family are gathered in their living room in the northern Nigerian city of Kano on a Saturday afternoon to watch the Turkish hit serial “Ertugrul.”. None of them knows the Turkish language. “The film is highly intriguing. It’s awesome and meaningful,” Abdullahi tells TRT Afrika, referring to the series about one of the most famous Turkish warriors of the 13th century and the father of Osman Ghazi, founder of the Ottoman Empire. Although the Turkish population in Nigeria is generally believed to be too small to influence the lifestyles of Nigerians or to spread the Turkish language, many people can now understand Turkish across northern Nigeria. Read more: https://www.trtworld.com/turkey/showstoppers-how-turkish-serials-are-stealing-hearts-in-nigeria-s-north-67038
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Nusret’in (Nusrat) Çanakkale Deniz Zaferi’ne Götüren Mayınları

    Elbette tek başına Nusret kazandırmadı Çanakkale Deniz Zaferi’ni ancak onunla dökülen mayınlar, düşman donanması için öldürücü darbe oldu.

    Sarıkamış’ta koskoca bir ordunun yok olmasından cesaret alan İtilaf Devletleri Donanması, İstanbul’u ele geçirmek üzere Çanakkale Boğazı girişine gelmiş ve 19 Şubat’ta Türk tabyalarını bombardımana başlayarak ilk saldırısını yapmıştı.

    Sabah 08.45’te başlayan bombardıman 17.00’ye kadar sürdü ve bu ilk saldırıda 83 Türk askeri şehit düştü. [Çanakkale Deniz Savaşları Günlüğü (1914-1922)-Deniz Mayınları Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey-Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı-Ağustos 2004]

    Bu saldırıya Orhaniye ve Ertuğrul tabyalarından şiddetli karşılık verildi ve atılan mermiler, düşman donanmasında hasara yol açtı.

    Düşman donanmasının saldırıları ilerleyen günlerde de aralıklarla devam etti.

    6 Mart 1915 Cumartesi günü saat 07.00’de Harbiye Nazırı Enver Paşa Çanakkale’ye gitti; saat 09.45’te düşman donanması ateşe başladı.

    Saat 10.30’da Rumeli Mecidiye Tabyası ateş açtı.

    Barbaros Zırhlısı Maydos önünden aşırtma atışına başladı.

    Düşman atışları 16.30’da kesildi; saat 23.45’te mayın hatlarına yaklaşmak isteyen düşman torpido botları püskürtüldü.

    Nusret (Nusrat) mayın gemisi, 8 Mart 1915 salı sabahı saat 05.30’da Karanlık Liman’dan hareket ederek akıntı üzerinde ve Eski Hisar’dan (Balıkesir) başlayarak Erenköy hizasında bitecek şekilde 26 karbonik mayın ile bir hat oluşturdu.

    Bölgede sürekli istihbarat-keşif seyri yapan düşman botları bu faaliyeti tespit edemedi.

    18 Mart 1915 Perşembe günü saat 11.00’de düşman filosunun Agamemnon Zırhlısı öncülüğünde (Agamemnon, ordusuyla Truva’ya saldıran Aka Kralı’nın adıdır ve 30 Ekim 1918’deki Mondros Mütarekesi de bu gemide imzalanmıştır) Boğaz’a doğru yaklaştığı görüldü ve 11.10’da filo bağlısı gemilerden Kilitbahir tarafındaki ve Anadolu yakasındaki bütün istihkâmlara ateş açıldı.

    Saat 11.30’da altı İngiliz savaş gemisinin ardından dört Fransız savaş gemisi de Boğaz’a girdi.

    Düşman savaş gemilerinin yaklaşık 13 kilometre mesafeden ateşe başlamaları üzerine saat 11.40’ta Türk obüs bataryalarına ateş emri verildi ancak obüslerin menzilinin ve eldeki cephanenin yetersiz olması nedeniyle ateş kısa süre sonra kesildi.

    Bundan cesaret alan Fransız gemileri, İngiliz gemilerinin arasından geçerek tabyalara yaklaştı ve bombardımana başladı.

    Düşman menzile girince Türk tabyaları tekrar ateşe başladı ama cephane sıkıntısı nedeniyle ateş giderek zayıfladı.

    Düşman komuta kademesi, tabyalardan açılan ateşle bir hayli yara alan Fransız savaş gemilerinin geriye alınması ve İngiliz savaş gemilerinin daha yakına girip hedefleri tamamen imha etmesi kararını aldı.

    Fransız gemileri, geri dönüş manevrasına başladı.

    Fransız Bouvet, geri dönüş manevrası yaparken (Saat:13.57) mayınlardan birine çarptı.

    Şiddetli bir patlama oldu ve Bouvet hızla iskele tarafına doğru yattı.

    Fransız Zırhlısı Bouvet, yaklaşık 3 dakika içinde, 603 mürettebatıyla Çanakkale Boğazı’nın dibini boyladı.

    Morali yerine gelen Türk topçusu yoğun ateşe başladı.

    Anadolu yakasındaki Hamidiye Tabyası, ateşini Irresistable üzerinde yoğunlaştırdı.

    Saat 16.30 sularında Irresistable, Bouvet’nin battığı bölgede mayına çarptı ve sancak tarafına doğru yattı.

    Irresistable’a yardıma giden Ocean Zırhlısı da saat 18.05’te mayına çarparak yan yatmaya başladı.

    Birleşik düşman filosu, Irresistable ve Ocean Zırhlısı’ndaki personeli tahliye ettikten sonra geri çekilmeye başladı.

    Yan yatan Irresistable ve Ocean da Çanakkale Boğazı’nın derinliklerine gömüldü.

    Birleşik Düşman filosu, 3 gemisini ve 900 civarında personelini kaybederek Çanakkale Boğazı’nı terk etti.

    Türk Ordusu, 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nda kesin bir Deniz Zaferi kazandı.

    Churchill’in yeni bir deniz harekâtı önerisi kabul görmedi ve Çanakkale’yi geçebilmek için kara harekâtına karar verildi.

    Kara Harekâtı, büyük bir askerin, devlet adamının, liderin; Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıkmasına vesile olacaktı...
    #ÇanakkaleGeçilmez
    Nusret’in (Nusrat) Çanakkale Deniz Zaferi’ne Götüren Mayınları Elbette tek başına Nusret kazandırmadı Çanakkale Deniz Zaferi’ni ancak onunla dökülen mayınlar, düşman donanması için öldürücü darbe oldu. Sarıkamış’ta koskoca bir ordunun yok olmasından cesaret alan İtilaf Devletleri Donanması, İstanbul’u ele geçirmek üzere Çanakkale Boğazı girişine gelmiş ve 19 Şubat’ta Türk tabyalarını bombardımana başlayarak ilk saldırısını yapmıştı. Sabah 08.45’te başlayan bombardıman 17.00’ye kadar sürdü ve bu ilk saldırıda 83 Türk askeri şehit düştü. [Çanakkale Deniz Savaşları Günlüğü (1914-1922)-Deniz Mayınları Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey-Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı-Ağustos 2004] Bu saldırıya Orhaniye ve Ertuğrul tabyalarından şiddetli karşılık verildi ve atılan mermiler, düşman donanmasında hasara yol açtı. Düşman donanmasının saldırıları ilerleyen günlerde de aralıklarla devam etti. 6 Mart 1915 Cumartesi günü saat 07.00’de Harbiye Nazırı Enver Paşa Çanakkale’ye gitti; saat 09.45’te düşman donanması ateşe başladı. Saat 10.30’da Rumeli Mecidiye Tabyası ateş açtı. Barbaros Zırhlısı Maydos önünden aşırtma atışına başladı. Düşman atışları 16.30’da kesildi; saat 23.45’te mayın hatlarına yaklaşmak isteyen düşman torpido botları püskürtüldü. Nusret (Nusrat) mayın gemisi, 8 Mart 1915 salı sabahı saat 05.30’da Karanlık Liman’dan hareket ederek akıntı üzerinde ve Eski Hisar’dan (Balıkesir) başlayarak Erenköy hizasında bitecek şekilde 26 karbonik mayın ile bir hat oluşturdu. Bölgede sürekli istihbarat-keşif seyri yapan düşman botları bu faaliyeti tespit edemedi. 18 Mart 1915 Perşembe günü saat 11.00’de düşman filosunun Agamemnon Zırhlısı öncülüğünde (Agamemnon, ordusuyla Truva’ya saldıran Aka Kralı’nın adıdır ve 30 Ekim 1918’deki Mondros Mütarekesi de bu gemide imzalanmıştır) Boğaz’a doğru yaklaştığı görüldü ve 11.10’da filo bağlısı gemilerden Kilitbahir tarafındaki ve Anadolu yakasındaki bütün istihkâmlara ateş açıldı. Saat 11.30’da altı İngiliz savaş gemisinin ardından dört Fransız savaş gemisi de Boğaz’a girdi. Düşman savaş gemilerinin yaklaşık 13 kilometre mesafeden ateşe başlamaları üzerine saat 11.40’ta Türk obüs bataryalarına ateş emri verildi ancak obüslerin menzilinin ve eldeki cephanenin yetersiz olması nedeniyle ateş kısa süre sonra kesildi. Bundan cesaret alan Fransız gemileri, İngiliz gemilerinin arasından geçerek tabyalara yaklaştı ve bombardımana başladı. Düşman menzile girince Türk tabyaları tekrar ateşe başladı ama cephane sıkıntısı nedeniyle ateş giderek zayıfladı. Düşman komuta kademesi, tabyalardan açılan ateşle bir hayli yara alan Fransız savaş gemilerinin geriye alınması ve İngiliz savaş gemilerinin daha yakına girip hedefleri tamamen imha etmesi kararını aldı. Fransız gemileri, geri dönüş manevrasına başladı. Fransız Bouvet, geri dönüş manevrası yaparken (Saat:13.57) mayınlardan birine çarptı. Şiddetli bir patlama oldu ve Bouvet hızla iskele tarafına doğru yattı. Fransız Zırhlısı Bouvet, yaklaşık 3 dakika içinde, 603 mürettebatıyla Çanakkale Boğazı’nın dibini boyladı. Morali yerine gelen Türk topçusu yoğun ateşe başladı. Anadolu yakasındaki Hamidiye Tabyası, ateşini Irresistable üzerinde yoğunlaştırdı. Saat 16.30 sularında Irresistable, Bouvet’nin battığı bölgede mayına çarptı ve sancak tarafına doğru yattı. Irresistable’a yardıma giden Ocean Zırhlısı da saat 18.05’te mayına çarparak yan yatmaya başladı. Birleşik düşman filosu, Irresistable ve Ocean Zırhlısı’ndaki personeli tahliye ettikten sonra geri çekilmeye başladı. Yan yatan Irresistable ve Ocean da Çanakkale Boğazı’nın derinliklerine gömüldü. Birleşik Düşman filosu, 3 gemisini ve 900 civarında personelini kaybederek Çanakkale Boğazı’nı terk etti. Türk Ordusu, 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nda kesin bir Deniz Zaferi kazandı. Churchill’in yeni bir deniz harekâtı önerisi kabul görmedi ve Çanakkale’yi geçebilmek için kara harekâtına karar verildi. Kara Harekâtı, büyük bir askerin, devlet adamının, liderin; Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıkmasına vesile olacaktı... #ÇanakkaleGeçilmez
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • What happened when the Pope offered Sultan Fatih Mehmet II the largest kingdom in the world if he converted to Catholic Christianity?

    #Islam #Mehmet #Ertugrul #Ottoman #tarih
    #christian #pope #vatican #italy #Kingdom
    #catholic #convert #istanbul #offers #history
    What happened when the Pope offered Sultan Fatih Mehmet II the largest kingdom in the world if he converted to Catholic Christianity? #Islam #Mehmet #Ertugrul #Ottoman #tarih #christian #pope #vatican #italy #Kingdom #catholic #convert #istanbul #offers #history
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • 𝐇𝐞𝐣𝐚𝐳 (𝐌𝐞𝐜𝐜𝐚 & 𝐌𝐚𝐝𝐢𝐧𝐚) 𝐢𝐧 𝐎𝐭𝐭𝐨𝐦𝐚𝐧 𝐄𝐫𝐚 !

    The Arab citizens of Hejaz province were given special tax reliefs and were supported by many Vakf properties (endowment funds). Ottoman governer of Hejaz was stationed in Jeddah, not Mecca or Medina out of respect for the House of Shareef which ruled Hejaz since Abassid era. Right after taking over Hejaz during the reign of First Ottoman Caliph Yavuz Selim (1512-1520), Ottomans co-opted House of Shareef and let them rule Hejaz with considerable autonomy.

    Yet, so called modern 'historians' would want us to believe that somehow the Ottomans were Turkic nationalists who hated the Arabs which is gross propaganda and needs to be refuted.

    While is true that the "Young Turks" were racists and Arabophobic but their wrongful anti-Arab policies shouldn't be linked with the Ottoman rulers since the former were worst political opponents of Ottoman Sultans. They dethroned Sultan Abdulhamid II and exiled him to the Altini Mansion in Thessaloniki. All of this was dictated to Young Turks by their Masonic Jewish masters from Thessaloniki, Greece. A fact accepted by prominent Western scholars.

    Ottoman rulers for around 400 years ruled the Arabs with fairness and respect by honoring the Arab culture and language. There was no attempt to Turkify the Arabs or discriminate them, rather they were always treated like first class citizens as members of the Muslim Ummah. Professor Kenneth W Harl states that there was little serious opposition to Ottoman rule in Arab provinces until 19th century when nationalistic movements began to rise.

    Still, majority Ottoman Arab Muslims rejected Arabism and chose Pan-Islamic approach by supporting the Ottoman state in World War 1. Some 30 percent or more of the wartime Ottoman military of 3 million was been made up of Arab conscripts. Arab units served with distinction on all fronts, including Gallipoli, Russia, Palestine, Iraq, and Syria. O Allah grant the great Muhammadan Ummah same unity. For sake of HabibAllah, RasulAllah Muhammad ﷺ who is the source of all Khayr (goodness).

    Sources: Wakf." Brill Encyclopedia of Islam.

    Faroqhi, Suraiya (1994). Pilgrims and Sultans: The Hajj under the Ottomans 1517–1683.p. 126.

    The Ottoman Empire lecture series by Professor Kenneth W Harl available at the Great Courses Plus.

    Provence, Michael: Arab Officers in the Ottoman Army , in: 1914-1918-online.

    #Islam #IslamicHistory #Ottoman #Osmanli #Turkey #Khilafah #Ertugrul #Arabs #Mecca
    𝐇𝐞𝐣𝐚𝐳 (𝐌𝐞𝐜𝐜𝐚 & 𝐌𝐚𝐝𝐢𝐧𝐚) 𝐢𝐧 𝐎𝐭𝐭𝐨𝐦𝐚𝐧 𝐄𝐫𝐚 ! The Arab citizens of Hejaz province were given special tax reliefs and were supported by many Vakf properties (endowment funds). Ottoman governer of Hejaz was stationed in Jeddah, not Mecca or Medina out of respect for the House of Shareef which ruled Hejaz since Abassid era. Right after taking over Hejaz during the reign of First Ottoman Caliph Yavuz Selim (1512-1520), Ottomans co-opted House of Shareef and let them rule Hejaz with considerable autonomy. Yet, so called modern 'historians' would want us to believe that somehow the Ottomans were Turkic nationalists who hated the Arabs which is gross propaganda and needs to be refuted. While is true that the "Young Turks" were racists and Arabophobic but their wrongful anti-Arab policies shouldn't be linked with the Ottoman rulers since the former were worst political opponents of Ottoman Sultans. They dethroned Sultan Abdulhamid II and exiled him to the Altini Mansion in Thessaloniki. All of this was dictated to Young Turks by their Masonic Jewish masters from Thessaloniki, Greece. A fact accepted by prominent Western scholars. Ottoman rulers for around 400 years ruled the Arabs with fairness and respect by honoring the Arab culture and language. There was no attempt to Turkify the Arabs or discriminate them, rather they were always treated like first class citizens as members of the Muslim Ummah. Professor Kenneth W Harl states that there was little serious opposition to Ottoman rule in Arab provinces until 19th century when nationalistic movements began to rise. Still, majority Ottoman Arab Muslims rejected Arabism and chose Pan-Islamic approach by supporting the Ottoman state in World War 1. Some 30 percent or more of the wartime Ottoman military of 3 million was been made up of Arab conscripts. Arab units served with distinction on all fronts, including Gallipoli, Russia, Palestine, Iraq, and Syria. O Allah grant the great Muhammadan Ummah same unity. For sake of HabibAllah, RasulAllah Muhammad ﷺ who is the source of all Khayr (goodness). Sources: Wakf." Brill Encyclopedia of Islam. Faroqhi, Suraiya (1994). Pilgrims and Sultans: The Hajj under the Ottomans 1517–1683.p. 126. The Ottoman Empire lecture series by Professor Kenneth W Harl available at the Great Courses Plus. Provence, Michael: Arab Officers in the Ottoman Army , in: 1914-1918-online. #Islam #IslamicHistory #Ottoman #Osmanli #Turkey #Khilafah #Ertugrul #Arabs #Mecca
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • President Recep Tayyip Erdoğan visited the tomb of Ertuğrul Ghazi after performing the Friday prayer at Ertuğrul Ghazi Mosque in Bilecik’s district of Söğüt.
    President Recep Tayyip Erdoğan visited the tomb of Ertuğrul Ghazi after performing the Friday prayer at Ertuğrul Ghazi Mosque in Bilecik’s district of Söğüt.
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik'in Söğüt ilçesindeki Ertuğrul Gazi Türbesi'ni ziyaret etti.

    President Erdoğan visited the Ertuğrul Gazi Tomb in Bilecik's Söğüt district.

    الرئيس التركي رجب طيب أردوغان يزور ضريح #أرطغرل بن كوندوز ألب والد عثمان غازي مؤسس الدولة العثمانية، بولاية بيلاجيك شمال غربي تركيا
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik'in Söğüt ilçesindeki Ertuğrul Gazi Türbesi'ni ziyaret etti. President Erdoğan visited the Ertuğrul Gazi Tomb in Bilecik's Söğüt district. الرئيس التركي رجب طيب أردوغان يزور ضريح #أرطغرل بن كوندوز ألب والد عثمان غازي مؤسس الدولة العثمانية، بولاية بيلاجيك شمال غربي تركيا
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
Αναζήτηση αποτελεσμάτων