• Kıbrıs haritasına baktığınızda fark etmiş olmanız muhtemel olan bir çıkıntı var. İşte onun hikayesi.
    kıbrıs barış harekatı hatırası olan çıkıntıdır.
    Aşağıda gördüğünüz kıbrıs haritasında, rum kesimine doğru girmiş bir çıkıntı var. fark ettiniz mi? daire içerisinde. daha yakından bakın. Rum kesimine harita üzerinde küfreder gibi haritalı bir mesaj

    Burada kktc'nin akıncılar ilçesini görüyorsunuz. burası kıbrıs rum kesimi topraklarına doğru 9-10 km boyunca girmiş bir bölge. ilginç bir hikayesi var buranın.
    1974 kıbrıs barış harekatı sırasında rum birliklerini ezen türk ordusunun önünde pek bir engel kalmamıştı. ama artık nato bizi tehdit ediyor, durmazsak türkiye'ye müdahale edeceklerinden bahsediliyordu. zaten biz de alacağımızı almış, türkleri rum mezaliminden kurtarmıştık ve bunun üzerine kıbrıs'taki türk ilerleyişinin durmasına karar verildi.
    kıbrıs'taki tüm birliklerimize yerlerinde kalmaları, daha fazla ilerlememeleri emredildi.
    lakin bu akıncılar bölgesindeki zırhlı birliklerimizin başındaki albayımız bu emre uymadı. ilerleyişini sürdürdü.

    bir uyarı, iki uyarı... en son uyarı gelip birliklerimiz durduğunda güney kıbrıs'a doğru 10 kilometre girmişti bile. ve burada durdu.

    aslında larnaka'ya kadar durmayı düşünmüyordu. ama onu durdurdular. zira durmadığı takdirde "hain ilan edileceği ve bizzat bizim uçaklarımız tarafından bombalanacağı" söylendiği için durmak zorunda kaldı...

    işte o günden bugüne elimizde yadigar rum tarafına doğru bu 10 kilometrelik çıkıntı kaldı... Albayımızın mizahi bir yönüde yok değil küfreder gibi sağlam mesaj içeren bir haritaya imza atılmasına sebep olmuş
    ☪︎ ЋץҐИ ☪︎
    Süleyman Efe KOCAZEYBEK .
    Kıbrıs haritasına baktığınızda fark etmiş olmanız muhtemel olan bir çıkıntı var. İşte onun hikayesi. kıbrıs barış harekatı hatırası olan çıkıntıdır. Aşağıda gördüğünüz kıbrıs haritasında, rum kesimine doğru girmiş bir çıkıntı var. fark ettiniz mi? daire içerisinde. daha yakından bakın. Rum kesimine harita üzerinde küfreder gibi haritalı bir mesaj 😊 Burada kktc'nin akıncılar ilçesini görüyorsunuz. burası kıbrıs rum kesimi topraklarına doğru 9-10 km boyunca girmiş bir bölge. ilginç bir hikayesi var buranın. 1974 kıbrıs barış harekatı sırasında rum birliklerini ezen türk ordusunun önünde pek bir engel kalmamıştı. ama artık nato bizi tehdit ediyor, durmazsak türkiye'ye müdahale edeceklerinden bahsediliyordu. zaten biz de alacağımızı almış, türkleri rum mezaliminden kurtarmıştık ve bunun üzerine kıbrıs'taki türk ilerleyişinin durmasına karar verildi. kıbrıs'taki tüm birliklerimize yerlerinde kalmaları, daha fazla ilerlememeleri emredildi. lakin bu akıncılar bölgesindeki zırhlı birliklerimizin başındaki albayımız bu emre uymadı. ilerleyişini sürdürdü. bir uyarı, iki uyarı... en son uyarı gelip birliklerimiz durduğunda güney kıbrıs'a doğru 10 kilometre girmişti bile. ve burada durdu. aslında larnaka'ya kadar durmayı düşünmüyordu. ama onu durdurdular. zira durmadığı takdirde "hain ilan edileceği ve bizzat bizim uçaklarımız tarafından bombalanacağı" söylendiği için durmak zorunda kaldı... işte o günden bugüne elimizde yadigar rum tarafına doğru bu 10 kilometrelik çıkıntı kaldı... Albayımızın mizahi bir yönüde yok değil küfreder gibi sağlam mesaj içeren bir haritaya imza atılmasına sebep olmuş 😊 ☪︎ ЋץҐИ ☪︎ Süleyman Efe KOCAZEYBEK 🇹🇷🇦🇿🇺🇿🇹🇲🇰🇬🇰🇿🇭🇺.
    0 Reacties 0 aandelen
  • İnsansız Hava Araçlarının Kıtalar arası uçmasını sağlayacak milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A göreve başlıyor. Afrika'da uçan bir Akıncı'yı Ankara'dan kontrol etmek mümkün hale gelecek. TÜRKSAT 6A uydusu; Afrika, Asya ve Avrupa'yı kapsayan haberleşme menziline sahiptir.
    #Milliteknolojihamlesi
    İnsansız Hava Araçlarının Kıtalar arası uçmasını sağlayacak milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A göreve başlıyor. Afrika'da uçan bir Akıncı'yı Ankara'dan kontrol etmek mümkün hale gelecek. TÜRKSAT 6A uydusu; Afrika, Asya ve Avrupa'yı kapsayan haberleşme menziline sahiptir. #Milliteknolojihamlesi 🇹🇷
    0 Reacties 0 aandelen
  • Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı Reisi ‘nin düşen helikopterini bulmak amacıyla gerçekleştirilen İran ‘daki operasyon hakkında açıklamalarda bulundu :

    O gün özellikle meteorolojide zorlu koşullar ve önemli bir görev olduğundan gece TSK’dan bize ulaşanlar oldu.

    Biz de gece 11 gibi Çorlu’da ve Batman’da, Azerbaycan’da ve Baykar’da koordine olarak teknik destekle ilgili çalıştık.

    160 kilometreye yakın rüzgar vardı. Zorlu bir coğrafyada vadiye girerek bu görevi gerçekleştirdi.

    O şartlarda insanlı hava aracı zaten uçamaz insansız da bu şekilde hızlı hareket edecek ve o manevraları yapacak AKINCI’dan başka yok.

    Arama için ilk aşamada silahlı AKINCI yola çıkacaktı. İran tarafı istemeyince silahsız bir AKINCI’yı hazırladık.

    Orada arazinin en yüksek noktası 9700 fitti. 9700’ün de altına inerek vadide manevra yaparak uçmak zorunda kaldı.

    İnebilmek için uydu haberleşmesi lazım. TÜRKSAT uyduları kullanıldı. Azerbaycan’daki AKINCI da hazır edildi.

    Dünyaya medeniyet değerlerimiz ve teknolojik gelişmeler ile bunu harekete geçirme noktasında dünyaya örnek oldu.”

    Selçuk Bayraktar ‘ın anlattığı olayı açıklayalım :

    Normalde İHA ‘lar yerde bulunan baz istasyonu benzeri bir merkezden komuta ediliyorlar. Ama vadilere girilince dağlar sinyali kesiyor.

    Bu durumda uydudan kontrol edilmesi gerekiyor. Ve kendi uydusu olan sayılı ülkelerden birisiyiz Bitti mi? Bitmedi...

    Saatte 160 km. rüzgar var ve vadide ilerliyorsun. Göz gözü görmüyor. Yani iletişim o kadar hızlı ve stabil olacak ki, sen SİHA ‘nın direksiyonunu sağa kırdığında derhal sağa dönecek. Zaten herkesin başaramadığı da bu. Eğer komutunu saniyeler sonra algılarsa veya saniyelik bir iletişim kesintisi olursa ne olur? İHA dağa çarparak telef olur…
    Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı Reisi ‘nin düşen helikopterini bulmak amacıyla gerçekleştirilen İran ‘daki operasyon hakkında açıklamalarda bulundu : ✅O gün özellikle meteorolojide zorlu koşullar ve önemli bir görev olduğundan gece TSK’dan bize ulaşanlar oldu. ✅Biz de gece 11 gibi Çorlu’da ve Batman’da, Azerbaycan’da ve Baykar’da koordine olarak teknik destekle ilgili çalıştık. ✅160 kilometreye yakın rüzgar vardı. Zorlu bir coğrafyada vadiye girerek bu görevi gerçekleştirdi. ✅O şartlarda insanlı hava aracı zaten uçamaz insansız da bu şekilde hızlı hareket edecek ve o manevraları yapacak AKINCI’dan başka yok. ✅Arama için ilk aşamada silahlı AKINCI yola çıkacaktı. İran tarafı istemeyince silahsız bir AKINCI’yı hazırladık. ✅Orada arazinin en yüksek noktası 9700 fitti. 9700’ün de altına inerek vadide manevra yaparak uçmak zorunda kaldı. ✅İnebilmek için uydu haberleşmesi lazım. TÜRKSAT uyduları kullanıldı. Azerbaycan’daki AKINCI da hazır edildi. ✅Dünyaya medeniyet değerlerimiz ve teknolojik gelişmeler ile bunu harekete geçirme noktasında dünyaya örnek oldu.” Selçuk Bayraktar ‘ın anlattığı olayı açıklayalım : Normalde İHA ‘lar yerde bulunan baz istasyonu benzeri bir merkezden komuta ediliyorlar. Ama vadilere girilince dağlar sinyali kesiyor. Bu durumda uydudan kontrol edilmesi gerekiyor. Ve kendi uydusu olan sayılı ülkelerden birisiyiz ☺️ Bitti mi? Bitmedi... Saatte 160 km. rüzgar var ve vadide ilerliyorsun. Göz gözü görmüyor. Yani iletişim o kadar hızlı ve stabil olacak ki, sen SİHA ‘nın direksiyonunu sağa kırdığında derhal sağa dönecek. Zaten herkesin başaramadığı da bu. Eğer komutunu saniyeler sonra algılarsa veya saniyelik bir iletişim kesintisi olursa ne olur? İHA dağa çarparak telef olur…🚁🚀
    0 Reacties 0 aandelen
  • Süper güç olarak bilinen ülkelerin yüz yılda yapamadığı teknolojiyi,

    Türkiye 15 yılda dünyanın ilk dört te yerini alarak,
    Teknoloji üssü olmuştur.

    Hatta, abartısız teknolojik alanda 10 kat öndedir.

    Sessiz ve derinden..

    Türk savunma sanayimizin % 10'luk fragman niteliğinde,
    Açıkladığı teknolojik ürünlerimizin bir kaçı ;

    KAAN fifth-gen. fighter
    KIZILELMA
    ANKA-3
    TB3
    HÜRJET
    STM500 denizaltı
    ASELSAN Gökberk lazer
    ATAK-2 Helikopteri
    ALPAR insansız tank
    Cenk-S AESA radar
    1700 HP AKINCI C Tiha
    TOYGUN EOTS
    TF-2000
    TEI inconel tech.
    HYDRO-GIDS
    MARLİN SİDA
    TOGG
    FİLYOS Gaz Terminali
    Derin deniz sondaj filosu
    SARBOT Silahlı Robot
    ASELFLIR-500
    CENK füzesi
    TAYFUN füzesi
    Kara ATMACA seyir füze
    BARBAROS kıyı savunma
    AKYA Torpido Roketsan
    ORKA torpido Aselsan
    AKINCI-C TİHA
    BAYRAKTAR DİHA
    BAYRAKTAR TB3
    ASELSAN CATS
    İmece/TÜRKSAT 6-A
    ALTAY TANK
    T-625 GÖKBEY helikopt.
    ALPAGU kamikaze
    Milli Uzay Roketi
    ALKA LAZER
    ŞİMŞEK dolanan mühim.
    KORAL-2 Radar sistemi
    Roketsan YALMAN
    ÇAKIR seyir füzesi
    KUZGUN mühimmatı
    TRG 230-İHA Füzesi
    SİPER Blok-1
    BOZDOĞAN füzesi (HH)
    MKE deniz topu
    MİDLAS Dikey Atım Sist.
    GÖKDENİZ HSS
    Aselsan TOLUN
    TEI-TJ35 Turbojet Motoru
    TEI-TJ90 Turbojet Mot
    TEI-PD180ST Turbodizel
    TEI-PD222ST Turbodizel
    TEI-TJ300 Turbojet
    KTJ-1750 füze motoru
    TS1400 helikopter motor
    TEI -TF6000 motoru
    BATU 1500 BG Tank Mot.
    DELTA-V uzay motoru
    RAMJET-Motoru
    HİSAR HSS
    MKE 20 mm (CIWS)
    SUNGUR HSS
    ASELSAN GÜRZ HSS
    GÖKDEMİR HSS
    Hisar A+
    HİSAR-O+ RF
    TEI-TF10000 motoru
    BAYKAR Yapay Zeka proj
    Roketsan uydu fırlatma
    ASELSAN ÇAKIL işlemci
    GEZGİN
    TS1400
    HAVELSAN KAPGAN ika
    Sürü İHA teknolojisi
    HÜRKUŞ-C (silahlı)
    ASELSAN AKKOR sist.
    ROKETSAN Tank zırhı
    Aselsan radar soğurucu
    STM ALPAGUT dolanan
    STM BOYGA drone
    AZAB-500 Kamikaze
    Çoklu Taşıma Salanı Asel
    UÇBEY VTOL İHA
    MURAD AESA radarı
    ASELSAN KORHAN
    FIRTINA obüs
    BORAN obüs Roketsan
    TCG-İstanbul
    TCG ANADOLU
    TCG-PİRİRES Denizaltısı
    ULAQ SİDA
    GÖKDOĞAN füzesi (HH)
    ASELSAN GÖKSUR
    ASELSAN GÖKDEMİR
    LENTATEK KARGI
    UKAQ KAMA İDA
    SALVO SİDA
    MİR SİDA
    UMTAS GM-1 Füzesi
    UMTAS GM-2 Füzesi
    #Roketsan #Aselsan #Havelsan #Tusaş #Baykar #MKE #TEI #BMC #Bayraktar
    Süper güç olarak bilinen ülkelerin yüz yılda yapamadığı teknolojiyi, Türkiye 15 yılda dünyanın ilk dört te yerini alarak, Teknoloji üssü olmuştur. Hatta, abartısız teknolojik alanda 10 kat öndedir. Sessiz ve derinden.. Türk savunma sanayimizin % 10'luk fragman niteliğinde, Açıkladığı teknolojik ürünlerimizin bir kaçı ; 🔹KAAN fifth-gen. fighter 🔹KIZILELMA 🔹ANKA-3 🔹TB3 🔹HÜRJET 🔹STM500 denizaltı 🔹ASELSAN Gökberk lazer 🔹ATAK-2 Helikopteri 🔹ALPAR insansız tank 🔹Cenk-S AESA radar 🔹1700 HP AKINCI C Tiha 🔹TOYGUN EOTS 🔹TF-2000 🔹TEI inconel tech. 🔹HYDRO-GIDS 🔹MARLİN SİDA 🔹TOGG 🔹FİLYOS Gaz Terminali 🔹Derin deniz sondaj filosu 🔹SARBOT Silahlı Robot 🔹ASELFLIR-500 🔹CENK füzesi 🔹TAYFUN füzesi 🔹Kara ATMACA seyir füze 🔹BARBAROS kıyı savunma 🔹AKYA Torpido Roketsan 🔹ORKA torpido Aselsan 🔹AKINCI-C TİHA 🔹BAYRAKTAR DİHA 🔹BAYRAKTAR TB3 🔹ASELSAN CATS 🔹İmece/TÜRKSAT 6-A 🔹ALTAY TANK 🔹T-625 GÖKBEY helikopt. 🔹ALPAGU kamikaze 🔹Milli Uzay Roketi 🔹ALKA LAZER 🔹ŞİMŞEK dolanan mühim. 🔹KORAL-2 Radar sistemi 🔹Roketsan YALMAN 🔹ÇAKIR seyir füzesi 🔹KUZGUN mühimmatı 🔹TRG 230-İHA Füzesi 🔹SİPER Blok-1 🔹BOZDOĞAN füzesi (HH) 🔹MKE deniz topu 🔹MİDLAS Dikey Atım Sist. 🔹GÖKDENİZ HSS 🔹Aselsan TOLUN 🔹TEI-TJ35 Turbojet Motoru 🔹TEI-TJ90 Turbojet Mot 🔹TEI-PD180ST Turbodizel 🔹TEI-PD222ST Turbodizel 🔹TEI-TJ300 Turbojet 🔹KTJ-1750 füze motoru 🔹TS1400 helikopter motor 🔹TEI -TF6000 motoru 🔹BATU 1500 BG Tank Mot. 🔹DELTA-V uzay motoru 🔹RAMJET-Motoru 🔹HİSAR HSS 🔹MKE 20 mm (CIWS) 🔹SUNGUR HSS 🔹ASELSAN GÜRZ HSS 🔹GÖKDEMİR HSS 🔹Hisar A+ 🔹HİSAR-O+ RF 🔹TEI-TF10000 motoru 🔹BAYKAR Yapay Zeka proj 🔹Roketsan uydu fırlatma 🔹ASELSAN ÇAKIL işlemci 🔹GEZGİN 🔹TS1400 🔹HAVELSAN KAPGAN ika 🔹Sürü İHA teknolojisi 🔹HÜRKUŞ-C (silahlı) 🔹ASELSAN AKKOR sist. 🔹ROKETSAN Tank zırhı 🔹Aselsan radar soğurucu 🔹STM ALPAGUT dolanan 🔹STM BOYGA drone 🔹AZAB-500 Kamikaze 🔹Çoklu Taşıma Salanı Asel 🔹UÇBEY VTOL İHA 🔹MURAD AESA radarı 🔹ASELSAN KORHAN 🔹FIRTINA obüs 🔹BORAN obüs Roketsan 🔹TCG-İstanbul 🔹TCG ANADOLU 🔹TCG-PİRİRES Denizaltısı 🔹ULAQ SİDA 🔹GÖKDOĞAN füzesi (HH) 🔹ASELSAN GÖKSUR 🔹ASELSAN GÖKDEMİR 🔹LENTATEK KARGI 🔹UKAQ KAMA İDA 🔹SALVO SİDA 🔹MİR SİDA 🔹UMTAS GM-1 Füzesi 🔹UMTAS GM-2 Füzesi #Roketsan #Aselsan #Havelsan #Tusaş #Baykar #MKE #TEI #BMC #Bayraktar
    0 Reacties 0 aandelen
  • TÜRK Kültüründe "SARI - KIRMIZI - YEŞİL"

    İnsanları bir araya getiren, onların ortak değerlerde birleşip
    bir ulus olmalarına etki eden değerlerin başında renkler gelir.

    Sarı, kırmızı, yeşil, beyaz ve mavi...
    bu renkleri Türkler tarihleri boyunca kültürlerinde,
    günlük hayatlarında kullanmış, kimi zaman halı desenlerinde,
    kimi zaman giyim kuşamlarında hep bu renklerle bezenmişlerdir.

    Günümüzde, Türkmen-Yörüklerin kullandığı cepken, entari, potur, dizlik, çorap, çarık ve başlarına bağladıkları poçu’ları bu renklerle boyanmaktadır. Bu renkler ayrıca tarihte kurulmuş.

    Türk devletlerinin bayraklarında da kullanılmıştır.

    Bayrağımızdaki kırmızı ve beyaz
    Türk halkını bir bayrak altında toplayan renklerdir.

    Renklerin değişik anlamlar ifade etmesi ise
    mitolojiden de kaynaklanmakla birlikte uygarlıkla ilgilidir

    Bugün suni bir şekilde etnik hale getirilmeye çalışılan
    Sarı , kırmızı ve yeşil de
    tamamen Türk kültüründe önem verilen renkleridir zaten.

    Türklerden, renklerin yön belirten sembolik anlamları konusuna
    ilk defa dikkatimizi çeken Ziya Gökalp’tir.

    Renkler Türk kültüründe yön bildiren kavramlardır.

    Bunların ötesinde Türk gelenek, görenek ve kültüründe
    gücü, kuvveti, hakimiyeti işaret etmek için sarı rengin ön plana çıktığı görülmektedir.

    3 RENGİN ANLAMI

    YEŞİL : DİRİLİK,TAZELİK,GENÇLİK

    SARI : MERKEZ,HÜKÜMRANLIK

    KIRMIZI : TANRI, KORUYUCU RUH, OCAK(EV),

    DİRLİK, BAĞIMSIZLIK, HÜRRİYET



    Türk tarihinin muhtelif devrelerinde renklerin yönleri ifade etmek için kullanıldığını biliyoruz. Dört yönün her birisi ayrı renk ile şekillenmiştir

    Kara Kuzey
    Kızıl (Al) Güney
    Gök (Yeşil) Doğu
    Ak Batı

    Bu konuda Alföldi’nin II. Tarih Kongresinde sunduğu bildiride:

    “Moğol kavimlerinin bayrak direklerinde sallanan beş renkli hamailler
    (yeşil, beyaz,kırmızı, kara ve sarı)
    şüphesiz Çinlilerde olduğu gibi onlarda da dört kutbun
    ve dünyanın merkezinin renklerine tekabül eder.

    ____________Sarı

    Temel olarak neşe ve keyif verici bir renk olan sarı,
    Türk kültüründe yön bildirme açısından dünyanın merkezinin sembolüdür.

    Aynı zamanda bilgeliği, anlayışı
    ve yüksek düzeyde sezgisel kavrayışı da açığa çıkarır.

    Bu renk Türk mitolojisindeki Ülgen’le doğrudan doğruya ilintilidir.

    Ülgen’in öyle bir sarayı vardır ki bu sarayın kapıları altından olup Ülgen
    de altın bir taht üzerinde oturmaktadır.

    Bugün kullanılan sarı da, Osmanlı dörneminde sırma sarısı olarak ifade edilen sarı da hep altın sarısı olmuştur.

    Altın tonlarındaki sarı,
    ruhsal kusursuzluğu, huzur ve dinlenmeyi temsil eder.

    Ögel:
    “Kanaatimizce, Ülgen’in altın tahtının sembolü olarak dünyanın merkezinin işareti diye kabul edilmiş olan sarı renk, bu sembol anlamını Türklerin çizmelerinin (edik) rengi olarak da uzun yıllar sürdürmüştür.

    Zira, bilindiği gibi Türkmenler yüzyıllarca, sarı edik ile
    kızıl keçeden külah giymişlerdir.

    Halkımız arasında bugün de çok yaygın olarak kullanılan
    ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ deyiminin de kaynağı
    bu tarih ve kültür geleneğimizdir...

    Türklerde sarı rengin hükümranlık rengi olarak
    kullanılmasıyla ilgili tarihi bilgilere baktığımız zaman ise:

    Meselâ Uygur Türk yazılı belgelerinde ‘sarıg urunggu’ yani sarı bayrak,
    bir burcun adı olarak geçmektedir.”13 demektedir.

    Sarı renk, Memlük ve ve Altın Ordusu devletlerinde çok kullanılmış, bayraklarının ana rengi olmuştur.

    Sarı renk aynı zamanda güneşin rengi ve simgesidir.

    Sarı tonlu meyve ve sebzelerin, bağırsaklar için
    iyileştirici etki yapan ve sinirleri sakinleştiren bir eğilim gösterir.

    Sarı renk ile de tedavi edilebildiği söylenen bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bunlar arasında böbrek rahatsızlıkları, hazımsızlık, felç, bitkinlik,
    egzama ile sindirim sistemiyle ilgili bazı hastalıklar sayılabilir.

    Türk destanlarında ise
    sarı renk kötülük ve felaket sembolü olarak görülmüştür.

    Sarı ejderha Türk masallarında kuşku ve kötü duygular veren bir motiftir.

    Sarı renk Anadolu kültüründe hastalık sembolü olarak bilinir.

    ____________Kırmızı (Al, Kızıl)

    Halk arasında al ve kızıl adları ile de bilinen kırmızı renk
    genel kültürümüzde heyecan, kudret ve akıncılığın sembolüdür.

    Cesaret, hayatta kalma ve hayat verme unsuru olarak bilinen kırmızı
    kan rengi olup yüzyıllar boyu Tehlikenin ve tahribatın simgesi olmuştur.
    Trafik ışıklarında dur sinyali olarak kullanılmasının nedeni de budur.

    Tarihimizin başlangıcından beri manevi ve milli renk olarak algılanmakta, Türk duygusunu yansıtan milli bir sembol olarak görülmektedir.

    Rengini kandan alan kırmızı eski çağlarda yaşamın yenilenmesi olarak düşünülmüş, yontma taş ve cilalı taş dönemlerinde gömütlerde bulunan kemiklerin kırmızı renge boyanmış olmasının nedeni buna bağlanmaktadır.

    Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’nin olduğu gibi
    İbrahim Peygamber ve Meryem’in de simgesi kırmızıdır.

    Hakanların al kaftan giymeleri hakanlık sembolü idi.

    Yavuz Sultan Selim’in 1516’da Ridaniye savaşına giderken ve savaş alanında kırmızı kaftan giyip beline kırmızı kemer takıp ayağına da sarı çizme giydiği tarihî belgelerden anlaşılmaktadır.

    Bu sembol zamanla anlam değiştirip düğünlerde damada al kaftan giydirme ve gelinlere al duvak takma geleneğine dönüşmüş, zamanla bu gelenek de değişime uğrayarak damada siyah elbise giydirilmiş, geline de beyaz duvak ve gelinlik takılır olmuştur.

    Halen Başkurtlarda sürdürülen damada kızıl cepken giydirilme geleneği,
    eski kızıl kaftanın kalıntısı olarak görülmektedir.

    Kırmızı güneşin doğuşunda ve batışında büründüğü renk olduğu için Türkmenlerce kutsal sayılmıştır.

    Türklerin eski inançları arasında
    koruyucu ruh olarak “Al Ateş” denilen
    ateş tanrısına inanılmakta idi.

    Eski devirlerden beri Türk hakanlarının al bayrak kullanması
    ateş kültü ve koruyucu ruh inancına dayanmaktadır.

    Rusların İgor destanında Kıpçak Türklerinin kızıl bayrağından söz edilmesi Türkleri savaşlarda kırmızı bayrak kullanması konusunda ileri sürülen bilgileri
    doğrulamaktadır.

    Kırgızların bayrak yerine aslı alev olan yalav sözcüğünü kullanması da
    ateş kültünden kaynaklanmaktadır.

    Kaşgarlı Mahmud’un:
    Ağdı kızıl bayrak
    Toğdı kara toprak

    biçimindeki dizeleri Türklerde kızıl bayrağın savaş bayrağı olarak kullanılışını işaret eden belgelerdendir.

    Osmanlıların kırmızı bayrağı seçmesi olayı da Reşat Genç tarafından: “Osmangazi hazretleri ak sancağı (Anadolu Selçuklu Sultanı’ndan) almadan önce, harb bayrağı için kızıl rengi seçip kabul etmişlerdi.

    Aşiret mensuplarını kolayca harb bayrağı altına toplayabilmek için onların tab’an meclup oldukları (yani yaradılışlarından tutkun oldukları) al renkli bayrağın manevi tesiri bulunduğunu takdir eylemişlerdi.”8 diye açıklanmaktadır.

    Abdülkadır İnan: “Al kelimesinin ateş kültü ile bağlı olduğunu gösteren bir emmare de bütün Türk kavimlerinde yaygın olan Alaslama merasimidir.

    Alaslama orta ve doğu Türklerinde ateşle temizleme ve takdis merasimidir.

    Anadolu’da da alaslama bir tedavi usulüdür.
    Bunun için kırk bır tane al renkli keten bezinden, okuya okuya parmağa bir ip yumağı yapılır. Sonra bu yumak ateşte yakılarak külü tekrar bir al bez üzerine konur ve bununla alazlanır.

    Al ruhu eski Türk panteonunda kuvvetli, belki hami tanrılardan biri olmuştur.

    Al kelimesinin ateş kültüyle alakası olması bilhassa bu ruhun en eski devirlerde hami ruh, ateş ve ocak ilahesi olduğunu göstermektedir.9

    Türk sosyal yaşamında kırmızı renk o kadar geniş yer tutmuştur ki
    Türk halılarında da genç kızlar kırmızı rengi hakim renk olarak kullanmışlardır.

    Türkün gözü alda olur söylemi de
    sosyal yaşamda kırmızının etkinliğini vurgulamaktadır.

    Al renk ile ilgili geleneklerden günümüzde hamile kadınlarla ilgili Al bastı olgusu da aynı kültün devamı konumunda görülmektedir.

    Kırmızı renk ile tedavi edilebildiği söylenen bazı hastalıklar olduğu bilinmektedir.
    Bunlardan astım, felç, bronşit, zatürre, kabızlık ve tüberkülozdur.
    Kırmızı titreşimlerin kan basıncını artırıp tansiyonu yükselttiği deneylerle
    kanıtlanmıştır. Solunum yollarına kırmızı ışık tutulduğunda solunumun hızlandığı ve kırmızı ışığa uzunca bakılınca göz kırpmaların sıklaştığı da kırmızı ışıkla ilgili saptanan bulgular arasındadır.

    Anneyi ve çocuğu korumak için lohusaya ve bebeğe kırmızı tül örtülür. Kırmızı altın takılır ve şeker yedirilir. Kırmızı ve beyazın kutsallığına inanıldığından loğusa kadının başına örtülen kırmızı örtü beyaz bir kurdale
    ile bağlanmaktadır.

    ____________Yeşil

    Sarı rengin sıcaklığı, mavi rengin sakinlik ve huzurunu bünyesinde barındıran bu renk doğa rengi olup doğada ağaçların, bitkilerin sembolüdür.

    İslâmiyetle kutsallık kazanan yeşil, Safevi türkmen devletinin bayrağının ana rengi olmuş, Osmanlı sancaklarında uzun süre kullanılmıştır.

    Eski Türkçe’de yaşıl olarak kullanılan
    ve yaş kökünden türeyen bu sözcük eski kullanımını dış Türklerde halen korumaktadır.

    Türklerin yeşille ilgili olarak manevi inanmalarının kökü
    en eski dini inanmalarından kaynaklanmaktadır.

    “Türk mitolojisine göre hayır ilahı Ülgen’in,
    koruyucu ruh olarak kabul edilen yedi oğlundan birinin adı Yaşıl (yeşil) Kaan idi ve umumiyetle bitkilerin yetişip-büyümesini düzenlediğine inanılırdı.

    Ayrıca, yeşilliklerin Ülgen inanışı ile bağını gösteren mitolojik inanmaya göre Ülgen, insan vücudunu yarattıktan sonra Kuday’ın huzuruna kuzgun denilen
    kuşu göndererek yarattığı insan için can ister.

    Kuzgun semaya uçar. Canı alıp dönerken yerde bir leş görür. Dayanamayarak leşi yemek için ağzını açar. Gagasındaki can çam
    ormanına düşerek dağılır.

    Bundan dolayıdır ki çam, ardıç gibi ağaçlar yaz kış canlı kalıp
    yeşilliklerini muhafaza ederler.”12

    Orta Asya bozkırlarında hayvancılıkla geçinen ve konar göçer bir yaşam süren Türk halkı için doğa hayvanlarını beslemenin ve yaşamlarını sürdürmenin ana kaynağı oluşu nedeniyle doğa ve doğanın simgesi yeşilin önemi yadsınamaz. İlkbaharda çimenlerin açık yeşilinden ormanların koyu yeşiline kadar her tonu yatıştırıcı, iyileştirici, huzurlu ve sakinleştiricidir. Bahar yeşili, yeniden yaşamayı, yeniden canlanmayı ve neşeyi temsil etmektedir.

    Yeşil renkle de tedavi edildiği söylenen bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bunlar, başta sinirsel rahatsızlıklar olmak üzere ülser, tifo, karın ağrısı, sıtma ve astımdır.

    Yaş sözü bütün Türk kavimlerinde insan ömrü için kullanılan bir sözcüktür.

    Eski Türkler yaşlarını söylerken örneğin “Ben kırk yaşarma (yeşerme) gördüm” Yani doğa yılda bir kez yeşerir, ben kırk kez doğanın yeşermesini görmüşüm. Yani kırk yaşındayım biçiminde yorumlandığı için yaş sözü ömür karşılığında kullanılmaktadır.

    Bağımsızlık mücadelesi veren esir Türk illerinin kurtuluş mücadelelerinde bu renkler bayraklara, kıyafetlere yansıtılmıştır. Doğu Türkistan dâvasının ulu savaşçısı, görklü lideri, büyük alpereni rahmetli İsa Yusuf ALPTEKİN’in, 94 yıllık ömrü boyunca uçmağa varıncaya kadar sırtından çıkarmadığı “Çapan”ının renkleri de sarı, kırmızı, yeşil’den mürekkepti. Doğu Türkistan Göçmenler Vakfı 2. Başkanı Arslan ALPTEKİN, “Bu renklerin Orta Asya steplerinde yaşayan Türk topluluklarının sosyo-kültürel ve günlük hayatlarında yoğun olarak kullanıldığını” ifade ederek: “Sarı, kırmızı, yeşil renkleri Türk kızlarımızın el işlerinde, kıyafetlerinde, bindallı’larında, düğün, toy, şölen yeri süslemelerinde görebiliriz. Kırmızı: şehit kanlarını, yeşil: tabiatı (doğayı), sarı: bereketi, beyaz: barışı, mavi ise gökyüzünü, Göktürklüğü ifade eder” demektedir.

    GÖKTÜRKLERDE YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER

    1935''de, Altay'larda; VII-XI. asırlarda yaşamış Türk beylerinin mezarlarında yapılan kazılarda; yeşil, sarı, kırmızı ipekli elbise giydirilmiş cesetlerin bulunması, bu üç rengin Türklerde milli olduğu kadar dini değeri de haiz bulunduğunu göstermektedir.(Belleten Sayı 43, 1947)

    SELÇUKLULARDA YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER

    Abdülcelil El Kazvini diyor ki: Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bayrağı de yeşil-sarı-kırmızı idi. 1110-1189 yıllarında yaşayan İranlı büyük alim Abdülcelil el Kazvini (Hicri 556-560) (Miladi 1161-1165) yıllarında yazdığı Kitab'un Nakz adlı eserinin konu ile ilgili 608. sayfasında Türkçe tercümesiyle söyle diyor:

    "Selçukluların melikleri ve sultanları eğer yüzbin asker toplarlarsa, siyah Sancak askerlerde bulunmazdı; yeşil, sarı ve kırmızı Sancak bulundururlardı.

    OSMANLILARDA YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER

    Osmanlı İmparatorluğu ordularında da Sancaklar, Bayraklar ve Tuğlar Yeşil - Sarı - Kırmızı renkleri taşımışlardır.

    Osmanlıda hükümranlık bayrağı ve devlet başkanlığı forsu olarak kullanılan renkler de "sarı, kırmızı, yeşil" olarak görülmektedir.
    Türk kültür tarihinin başlangıcından bu yana milli birlik ve beraberliğimizin simgesi olarak kullanılan semboller ve renkler, bugün halen aynı işlevini sürdürmektedir.

    Türk Tarihi boyunca sarı kırmızı yeşil renkler hükümranlık renkleridir.

    Kaynaklar:

    -RENK DÜNYAMIZ VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE RENKLER
    Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI
    -PROF. DR. REŞAT GENÇ " TÜRK İNANIŞLARI İLE MİLLİ GELENEKLERİNDE RENKLER VE SARI KIRMIZI YEŞİL - ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI "
    -PROF. DR. Mustafa Kafalı "TÜRK KÜLTÜRÜNDE RENKLER- (YÖRTÜRK DERGİSİ SAYI : 42)"
    -PROF. DR. SADIK TURAL "ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANI"
    TÜRK Kültüründe "SARI - KIRMIZI - YEŞİL" İnsanları bir araya getiren, onların ortak değerlerde birleşip bir ulus olmalarına etki eden değerlerin başında renkler gelir. Sarı, kırmızı, yeşil, beyaz ve mavi... bu renkleri Türkler tarihleri boyunca kültürlerinde, günlük hayatlarında kullanmış, kimi zaman halı desenlerinde, kimi zaman giyim kuşamlarında hep bu renklerle bezenmişlerdir. Günümüzde, Türkmen-Yörüklerin kullandığı cepken, entari, potur, dizlik, çorap, çarık ve başlarına bağladıkları poçu’ları bu renklerle boyanmaktadır. Bu renkler ayrıca tarihte kurulmuş. Türk devletlerinin bayraklarında da kullanılmıştır. Bayrağımızdaki kırmızı ve beyaz Türk halkını bir bayrak altında toplayan renklerdir. Renklerin değişik anlamlar ifade etmesi ise mitolojiden de kaynaklanmakla birlikte uygarlıkla ilgilidir Bugün suni bir şekilde etnik hale getirilmeye çalışılan Sarı , kırmızı ve yeşil de tamamen Türk kültüründe önem verilen renkleridir zaten. Türklerden, renklerin yön belirten sembolik anlamları konusuna ilk defa dikkatimizi çeken Ziya Gökalp’tir. Renkler Türk kültüründe yön bildiren kavramlardır. Bunların ötesinde Türk gelenek, görenek ve kültüründe gücü, kuvveti, hakimiyeti işaret etmek için sarı rengin ön plana çıktığı görülmektedir. 3 RENGİN ANLAMI YEŞİL : DİRİLİK,TAZELİK,GENÇLİK SARI : MERKEZ,HÜKÜMRANLIK KIRMIZI : TANRI, KORUYUCU RUH, OCAK(EV), DİRLİK, BAĞIMSIZLIK, HÜRRİYET Türk tarihinin muhtelif devrelerinde renklerin yönleri ifade etmek için kullanıldığını biliyoruz. Dört yönün her birisi ayrı renk ile şekillenmiştir Kara Kuzey Kızıl (Al) Güney Gök (Yeşil) Doğu Ak Batı Bu konuda Alföldi’nin II. Tarih Kongresinde sunduğu bildiride: “Moğol kavimlerinin bayrak direklerinde sallanan beş renkli hamailler (yeşil, beyaz,kırmızı, kara ve sarı) şüphesiz Çinlilerde olduğu gibi onlarda da dört kutbun ve dünyanın merkezinin renklerine tekabül eder. ____________Sarı Temel olarak neşe ve keyif verici bir renk olan sarı, Türk kültüründe yön bildirme açısından dünyanın merkezinin sembolüdür. Aynı zamanda bilgeliği, anlayışı ve yüksek düzeyde sezgisel kavrayışı da açığa çıkarır. Bu renk Türk mitolojisindeki Ülgen’le doğrudan doğruya ilintilidir. Ülgen’in öyle bir sarayı vardır ki bu sarayın kapıları altından olup Ülgen de altın bir taht üzerinde oturmaktadır. Bugün kullanılan sarı da, Osmanlı dörneminde sırma sarısı olarak ifade edilen sarı da hep altın sarısı olmuştur. Altın tonlarındaki sarı, ruhsal kusursuzluğu, huzur ve dinlenmeyi temsil eder. Ögel: “Kanaatimizce, Ülgen’in altın tahtının sembolü olarak dünyanın merkezinin işareti diye kabul edilmiş olan sarı renk, bu sembol anlamını Türklerin çizmelerinin (edik) rengi olarak da uzun yıllar sürdürmüştür. Zira, bilindiği gibi Türkmenler yüzyıllarca, sarı edik ile kızıl keçeden külah giymişlerdir. Halkımız arasında bugün de çok yaygın olarak kullanılan ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ deyiminin de kaynağı bu tarih ve kültür geleneğimizdir... Türklerde sarı rengin hükümranlık rengi olarak kullanılmasıyla ilgili tarihi bilgilere baktığımız zaman ise: Meselâ Uygur Türk yazılı belgelerinde ‘sarıg urunggu’ yani sarı bayrak, bir burcun adı olarak geçmektedir.”13 demektedir. Sarı renk, Memlük ve ve Altın Ordusu devletlerinde çok kullanılmış, bayraklarının ana rengi olmuştur. Sarı renk aynı zamanda güneşin rengi ve simgesidir. Sarı tonlu meyve ve sebzelerin, bağırsaklar için iyileştirici etki yapan ve sinirleri sakinleştiren bir eğilim gösterir. Sarı renk ile de tedavi edilebildiği söylenen bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bunlar arasında böbrek rahatsızlıkları, hazımsızlık, felç, bitkinlik, egzama ile sindirim sistemiyle ilgili bazı hastalıklar sayılabilir. Türk destanlarında ise sarı renk kötülük ve felaket sembolü olarak görülmüştür. Sarı ejderha Türk masallarında kuşku ve kötü duygular veren bir motiftir. Sarı renk Anadolu kültüründe hastalık sembolü olarak bilinir. ____________Kırmızı (Al, Kızıl) Halk arasında al ve kızıl adları ile de bilinen kırmızı renk genel kültürümüzde heyecan, kudret ve akıncılığın sembolüdür. Cesaret, hayatta kalma ve hayat verme unsuru olarak bilinen kırmızı kan rengi olup yüzyıllar boyu Tehlikenin ve tahribatın simgesi olmuştur. Trafik ışıklarında dur sinyali olarak kullanılmasının nedeni de budur. Tarihimizin başlangıcından beri manevi ve milli renk olarak algılanmakta, Türk duygusunu yansıtan milli bir sembol olarak görülmektedir. Rengini kandan alan kırmızı eski çağlarda yaşamın yenilenmesi olarak düşünülmüş, yontma taş ve cilalı taş dönemlerinde gömütlerde bulunan kemiklerin kırmızı renge boyanmış olmasının nedeni buna bağlanmaktadır. Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’nin olduğu gibi İbrahim Peygamber ve Meryem’in de simgesi kırmızıdır. Hakanların al kaftan giymeleri hakanlık sembolü idi. Yavuz Sultan Selim’in 1516’da Ridaniye savaşına giderken ve savaş alanında kırmızı kaftan giyip beline kırmızı kemer takıp ayağına da sarı çizme giydiği tarihî belgelerden anlaşılmaktadır. Bu sembol zamanla anlam değiştirip düğünlerde damada al kaftan giydirme ve gelinlere al duvak takma geleneğine dönüşmüş, zamanla bu gelenek de değişime uğrayarak damada siyah elbise giydirilmiş, geline de beyaz duvak ve gelinlik takılır olmuştur. Halen Başkurtlarda sürdürülen damada kızıl cepken giydirilme geleneği, eski kızıl kaftanın kalıntısı olarak görülmektedir. Kırmızı güneşin doğuşunda ve batışında büründüğü renk olduğu için Türkmenlerce kutsal sayılmıştır. Türklerin eski inançları arasında koruyucu ruh olarak “Al Ateş” denilen ateş tanrısına inanılmakta idi. Eski devirlerden beri Türk hakanlarının al bayrak kullanması ateş kültü ve koruyucu ruh inancına dayanmaktadır. Rusların İgor destanında Kıpçak Türklerinin kızıl bayrağından söz edilmesi Türkleri savaşlarda kırmızı bayrak kullanması konusunda ileri sürülen bilgileri doğrulamaktadır. Kırgızların bayrak yerine aslı alev olan yalav sözcüğünü kullanması da ateş kültünden kaynaklanmaktadır. Kaşgarlı Mahmud’un: Ağdı kızıl bayrak Toğdı kara toprak biçimindeki dizeleri Türklerde kızıl bayrağın savaş bayrağı olarak kullanılışını işaret eden belgelerdendir. Osmanlıların kırmızı bayrağı seçmesi olayı da Reşat Genç tarafından: “Osmangazi hazretleri ak sancağı (Anadolu Selçuklu Sultanı’ndan) almadan önce, harb bayrağı için kızıl rengi seçip kabul etmişlerdi. Aşiret mensuplarını kolayca harb bayrağı altına toplayabilmek için onların tab’an meclup oldukları (yani yaradılışlarından tutkun oldukları) al renkli bayrağın manevi tesiri bulunduğunu takdir eylemişlerdi.”8 diye açıklanmaktadır. Abdülkadır İnan: “Al kelimesinin ateş kültü ile bağlı olduğunu gösteren bir emmare de bütün Türk kavimlerinde yaygın olan Alaslama merasimidir. Alaslama orta ve doğu Türklerinde ateşle temizleme ve takdis merasimidir. Anadolu’da da alaslama bir tedavi usulüdür. Bunun için kırk bır tane al renkli keten bezinden, okuya okuya parmağa bir ip yumağı yapılır. Sonra bu yumak ateşte yakılarak külü tekrar bir al bez üzerine konur ve bununla alazlanır. Al ruhu eski Türk panteonunda kuvvetli, belki hami tanrılardan biri olmuştur. Al kelimesinin ateş kültüyle alakası olması bilhassa bu ruhun en eski devirlerde hami ruh, ateş ve ocak ilahesi olduğunu göstermektedir.9 Türk sosyal yaşamında kırmızı renk o kadar geniş yer tutmuştur ki Türk halılarında da genç kızlar kırmızı rengi hakim renk olarak kullanmışlardır. Türkün gözü alda olur söylemi de sosyal yaşamda kırmızının etkinliğini vurgulamaktadır. Al renk ile ilgili geleneklerden günümüzde hamile kadınlarla ilgili Al bastı olgusu da aynı kültün devamı konumunda görülmektedir. Kırmızı renk ile tedavi edilebildiği söylenen bazı hastalıklar olduğu bilinmektedir. Bunlardan astım, felç, bronşit, zatürre, kabızlık ve tüberkülozdur. Kırmızı titreşimlerin kan basıncını artırıp tansiyonu yükselttiği deneylerle kanıtlanmıştır. Solunum yollarına kırmızı ışık tutulduğunda solunumun hızlandığı ve kırmızı ışığa uzunca bakılınca göz kırpmaların sıklaştığı da kırmızı ışıkla ilgili saptanan bulgular arasındadır. Anneyi ve çocuğu korumak için lohusaya ve bebeğe kırmızı tül örtülür. Kırmızı altın takılır ve şeker yedirilir. Kırmızı ve beyazın kutsallığına inanıldığından loğusa kadının başına örtülen kırmızı örtü beyaz bir kurdale ile bağlanmaktadır. ____________Yeşil Sarı rengin sıcaklığı, mavi rengin sakinlik ve huzurunu bünyesinde barındıran bu renk doğa rengi olup doğada ağaçların, bitkilerin sembolüdür. İslâmiyetle kutsallık kazanan yeşil, Safevi türkmen devletinin bayrağının ana rengi olmuş, Osmanlı sancaklarında uzun süre kullanılmıştır. Eski Türkçe’de yaşıl olarak kullanılan ve yaş kökünden türeyen bu sözcük eski kullanımını dış Türklerde halen korumaktadır. Türklerin yeşille ilgili olarak manevi inanmalarının kökü en eski dini inanmalarından kaynaklanmaktadır. “Türk mitolojisine göre hayır ilahı Ülgen’in, koruyucu ruh olarak kabul edilen yedi oğlundan birinin adı Yaşıl (yeşil) Kaan idi ve umumiyetle bitkilerin yetişip-büyümesini düzenlediğine inanılırdı. Ayrıca, yeşilliklerin Ülgen inanışı ile bağını gösteren mitolojik inanmaya göre Ülgen, insan vücudunu yarattıktan sonra Kuday’ın huzuruna kuzgun denilen kuşu göndererek yarattığı insan için can ister. Kuzgun semaya uçar. Canı alıp dönerken yerde bir leş görür. Dayanamayarak leşi yemek için ağzını açar. Gagasındaki can çam ormanına düşerek dağılır. Bundan dolayıdır ki çam, ardıç gibi ağaçlar yaz kış canlı kalıp yeşilliklerini muhafaza ederler.”12 Orta Asya bozkırlarında hayvancılıkla geçinen ve konar göçer bir yaşam süren Türk halkı için doğa hayvanlarını beslemenin ve yaşamlarını sürdürmenin ana kaynağı oluşu nedeniyle doğa ve doğanın simgesi yeşilin önemi yadsınamaz. İlkbaharda çimenlerin açık yeşilinden ormanların koyu yeşiline kadar her tonu yatıştırıcı, iyileştirici, huzurlu ve sakinleştiricidir. Bahar yeşili, yeniden yaşamayı, yeniden canlanmayı ve neşeyi temsil etmektedir. Yeşil renkle de tedavi edildiği söylenen bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bunlar, başta sinirsel rahatsızlıklar olmak üzere ülser, tifo, karın ağrısı, sıtma ve astımdır. Yaş sözü bütün Türk kavimlerinde insan ömrü için kullanılan bir sözcüktür. Eski Türkler yaşlarını söylerken örneğin “Ben kırk yaşarma (yeşerme) gördüm” Yani doğa yılda bir kez yeşerir, ben kırk kez doğanın yeşermesini görmüşüm. Yani kırk yaşındayım biçiminde yorumlandığı için yaş sözü ömür karşılığında kullanılmaktadır. Bağımsızlık mücadelesi veren esir Türk illerinin kurtuluş mücadelelerinde bu renkler bayraklara, kıyafetlere yansıtılmıştır. Doğu Türkistan dâvasının ulu savaşçısı, görklü lideri, büyük alpereni rahmetli İsa Yusuf ALPTEKİN’in, 94 yıllık ömrü boyunca uçmağa varıncaya kadar sırtından çıkarmadığı “Çapan”ının renkleri de sarı, kırmızı, yeşil’den mürekkepti. Doğu Türkistan Göçmenler Vakfı 2. Başkanı Arslan ALPTEKİN, “Bu renklerin Orta Asya steplerinde yaşayan Türk topluluklarının sosyo-kültürel ve günlük hayatlarında yoğun olarak kullanıldığını” ifade ederek: “Sarı, kırmızı, yeşil renkleri Türk kızlarımızın el işlerinde, kıyafetlerinde, bindallı’larında, düğün, toy, şölen yeri süslemelerinde görebiliriz. Kırmızı: şehit kanlarını, yeşil: tabiatı (doğayı), sarı: bereketi, beyaz: barışı, mavi ise gökyüzünü, Göktürklüğü ifade eder” demektedir. GÖKTÜRKLERDE YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER 1935''de, Altay'larda; VII-XI. asırlarda yaşamış Türk beylerinin mezarlarında yapılan kazılarda; yeşil, sarı, kırmızı ipekli elbise giydirilmiş cesetlerin bulunması, bu üç rengin Türklerde milli olduğu kadar dini değeri de haiz bulunduğunu göstermektedir.(Belleten Sayı 43, 1947) SELÇUKLULARDA YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER Abdülcelil El Kazvini diyor ki: Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bayrağı de yeşil-sarı-kırmızı idi. 1110-1189 yıllarında yaşayan İranlı büyük alim Abdülcelil el Kazvini (Hicri 556-560) (Miladi 1161-1165) yıllarında yazdığı Kitab'un Nakz adlı eserinin konu ile ilgili 608. sayfasında Türkçe tercümesiyle söyle diyor: "Selçukluların melikleri ve sultanları eğer yüzbin asker toplarlarsa, siyah Sancak askerlerde bulunmazdı; yeşil, sarı ve kırmızı Sancak bulundururlardı. OSMANLILARDA YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER Osmanlı İmparatorluğu ordularında da Sancaklar, Bayraklar ve Tuğlar Yeşil - Sarı - Kırmızı renkleri taşımışlardır. Osmanlıda hükümranlık bayrağı ve devlet başkanlığı forsu olarak kullanılan renkler de "sarı, kırmızı, yeşil" olarak görülmektedir. Türk kültür tarihinin başlangıcından bu yana milli birlik ve beraberliğimizin simgesi olarak kullanılan semboller ve renkler, bugün halen aynı işlevini sürdürmektedir. Türk Tarihi boyunca sarı kırmızı yeşil renkler hükümranlık renkleridir. Kaynaklar: -RENK DÜNYAMIZ VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE RENKLER Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI -PROF. DR. REŞAT GENÇ " TÜRK İNANIŞLARI İLE MİLLİ GELENEKLERİNDE RENKLER VE SARI KIRMIZI YEŞİL - ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI " -PROF. DR. Mustafa Kafalı "TÜRK KÜLTÜRÜNDE RENKLER- (YÖRTÜRK DERGİSİ SAYI : 42)" -PROF. DR. SADIK TURAL "ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANI"
    0 Reacties 0 aandelen
  • TÜRKİYE NEREYE KOŞUYOR!

    "SADECE 1 AY" İÇERİSİNDE NELER OLDU...

    KAAN ilk uçuşunu yaptı
    1700 HP AKINCI C ilk uçuş testini başarıyla tamamladı
    TUSAŞ Kahramanmaraş imalata başladı
    TEI-TF6000 motorunun bitmeye yakın olduğunu duyurdu
    AKINCI, Aselflir-500 ile hareketli deniz hedefini vurdu
    Türkiye Somali'den sonra Cibuti ile de 'Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması imzaladı
    Türkiye'nin ilk astronutu uzaya çıktı
    Akkuyu NGS 1'inci ünitede inşaat işlerinin tamamlanma oranı yüzde 90'a ulaştı
    Milli uçak gemisi tasarımına başlandı
    Roketsan Kırıkkale 1 . Etapı tamamlandı
    Türkiye, 12 Şubatta elektrik üretiminin yüzde 60’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladı
    Türkiye'nin 3. Savunma Sanayi OSB'si Çorum'a kuruldu
    Modernize edilen yeni M60T tankları Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine kazandırıldı.
    ASELSAN Lazer silahının ilk prototipleri güvenlik güçlerine teslim edildi
    ROKETSAN Çok yüksek düzeyde milli füze ve mühimmat seri üretim kapasitesine ulaştığını duyurdu
    HAVELSAN’ın "Yapay Zeka" konferansında MAIN GPT ürünü tanıtıldı
    4 Milli Füzenin Seri üretimine geçildi
    Türk yazılım sektörü 3 milyar dolar ihracat gelirine ulaştı
    Seri üretime giren KARAOK ile ‘Top Attack' vuruş kabiliyetine kavuştu.
    Geçitkale Askerî Havaalanı, Türk SİHA ve İHA’larının sürekli konuşlanacağı daimî hava üssü oldu
    TEI'nin SİCİM, ÖTEKTİK ve AMETİST kritik Teknoloji projeleri için imza töreni yapıldı
    MARLİN SİDA, “TCB 1101” borda numarası ile DzKK teslim edildi
    Millî Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS) İstanbul Fırkateyninde görüntülendi
    Cenk-S AESA radar, İ sınıfı F-515 TCG İSTANBUL'da göreve başladı.
    Türkiye'nin ilk milli fırkateyni TCG İstanbul F-515, ilk Denizde İkmal ve Muharebe Destek Gemisi TCG Derya A-1590, TCG Arif Ekmekçi A-575 Lojistik gemileri teslim edildi.
    Türkiye TB3 SİHA ile kıtalar ve okyanuslar ötesi operasyon kabiliyetine kavuştu.
    🇹🇷TÜRKİYE NEREYE KOŞUYOR! "SADECE 1 AY" İÇERİSİNDE NELER OLDU... 🔸KAAN ilk uçuşunu yaptı 🔸1700 HP AKINCI C ilk uçuş testini başarıyla tamamladı 🔸TUSAŞ Kahramanmaraş imalata başladı 🔸TEI-TF6000 motorunun bitmeye yakın olduğunu duyurdu 🔸AKINCI, Aselflir-500 ile hareketli deniz hedefini vurdu 🔸Türkiye Somali'den sonra Cibuti ile de 'Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması imzaladı 🔸Türkiye'nin ilk astronutu uzaya çıktı 🔸Akkuyu NGS 1'inci ünitede inşaat işlerinin tamamlanma oranı yüzde 90'a ulaştı 🔸Milli uçak gemisi tasarımına başlandı 🔸Roketsan Kırıkkale 1 . Etapı tamamlandı 🔸Türkiye, 12 Şubatta elektrik üretiminin yüzde 60’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladı 🔸Türkiye'nin 3. Savunma Sanayi OSB'si Çorum'a kuruldu 🔸Modernize edilen yeni M60T tankları Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine kazandırıldı. 🔸ASELSAN Lazer silahının ilk prototipleri güvenlik güçlerine teslim edildi 🔸ROKETSAN Çok yüksek düzeyde milli füze ve mühimmat seri üretim kapasitesine ulaştığını duyurdu 🔸HAVELSAN’ın "Yapay Zeka" konferansında MAIN GPT ürünü tanıtıldı 🔸4 Milli Füzenin Seri üretimine geçildi 🔸Türk yazılım sektörü 3 milyar dolar ihracat gelirine ulaştı 🔸Seri üretime giren KARAOK ile ‘Top Attack' vuruş kabiliyetine kavuştu. 🔸Geçitkale Askerî Havaalanı, Türk SİHA ve İHA’larının sürekli konuşlanacağı daimî hava üssü oldu 🔸TEI'nin SİCİM, ÖTEKTİK ve AMETİST kritik Teknoloji projeleri için imza töreni yapıldı 🔸MARLİN SİDA, “TCB 1101” borda numarası ile DzKK teslim edildi 🔸Millî Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS) İstanbul Fırkateyninde görüntülendi 🔸Cenk-S AESA radar, İ sınıfı F-515 TCG İSTANBUL'da göreve başladı. 🔸Türkiye'nin ilk milli fırkateyni TCG İstanbul F-515, ilk Denizde İkmal ve Muharebe Destek Gemisi TCG Derya A-1590, TCG Arif Ekmekçi A-575 Lojistik gemileri teslim edildi. 🔸Türkiye TB3 SİHA ile kıtalar ve okyanuslar ötesi operasyon kabiliyetine kavuştu.
    0 Reacties 0 aandelen
  • Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla...

    We climbed through seven layers of the sky with that speed...

    30.08.2023
    #TEKNOFEST ANKARA

    Bayraktar #AKINCI
    Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla... We climbed through seven layers of the sky with that speed... 🗓️ 30.08.2023 📍 #TEKNOFEST ANKARA Bayraktar #AKINCI ✈️🐳🚀
    0 Reacties 0 aandelen
  • Mali’s Interim President Assimi Goita displayed a model of the Turkish-made Bayraktar AKINCI drone during the signing of a new constitution on July 22. The new constitution removes French as an official language in the country.

    Credit: Presidency of Mali
    Mali’s Interim President Assimi Goita displayed a model of the Turkish-made Bayraktar AKINCI drone during the signing of a new constitution on July 22. The new constitution removes French as an official language in the country. Credit: Presidency of Mali
    0 Reacties 0 aandelen
  • Türkiye, yedi adet Bayraktar Akıncı insansız hava aracından oluşan ilk partiyi Pakistan'a teslim etti.""
    Türkiye, yedi adet Bayraktar Akıncı insansız hava aracından oluşan ilk partiyi Pakistan'a teslim etti.""
    0 Reacties 0 aandelen
  • ASELSAN sürprizlere devam ediyor.
    ASELSAN'ın yeni güdümlü bombası. Uçaktan atılıyor. İsmi TOLUN.

    İsmini Suriye ve Mısır'ı fethetmiş Türk komutandan alan minyatür bomba TOLUN, daha önce AKINCI'dan da ateşlendi.

    TOLUN, 100 kilometre menzildeki hedefi tam isabetle vurabiliyor.
    Düşman unsurlar tam kaçtım kurtuldum sanırken güdümlü TOLUN onları yok edecek.

    Hedefe tam kitleniyor.
    Düşman unsur nereye dönerse dönsün, takip edip yok etmeden bırakmıyor.
    Hayırlı olsun.

    Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
    Hava araçlarına özel çok gelişmiş füze ve bombalar geliştiriliyor.
    Milli uçaklara da bu yakışırdı.

    -- Mustafa Güldağı --
    ASELSAN sürprizlere devam ediyor. ASELSAN'ın yeni güdümlü bombası. Uçaktan atılıyor. İsmi TOLUN. İsmini Suriye ve Mısır'ı fethetmiş Türk komutandan alan minyatür bomba TOLUN, daha önce AKINCI'dan da ateşlendi. TOLUN, 100 kilometre menzildeki hedefi tam isabetle vurabiliyor. Düşman unsurlar tam kaçtım kurtuldum sanırken güdümlü TOLUN onları yok edecek. Hedefe tam kitleniyor. Düşman unsur nereye dönerse dönsün, takip edip yok etmeden bırakmıyor. Hayırlı olsun. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Hava araçlarına özel çok gelişmiş füze ve bombalar geliştiriliyor. Milli uçaklara da bu yakışırdı. -- Mustafa Güldağı --
    0 Reacties 0 aandelen
Zoekresultaten