• IV. Murat Devri Doğu Seferlerinde Nehir Taşımacılığı…
    Bağdat ve Basra taraflarına yürütülen seferlerde Dicle Nehri’nin yanında kullanılan diğer suyolu güzergâhı Fırat Nehri’ydi. Fırat Nehri üzerinden taşımanın başladığı yer Birecik’ti10 . Öyle ki Fırat Nehri Toroslardaki sarp, engebeli arazideki akış hızı yüksek ve dar geçitlerinden yol aldıktan sonra Birecik’ten itibaren ulaşım için elverişli bir güzergâhta seyretmekte ve bu noktadan itibaren -Dicle’de olduğu gibi- sallar yahut keleklerle Basra’ya kadar tek yönlü taşımacılık yapılmaktaydı11. Birecik İskelesi’nden mutat yürütülen ticari taşımacılığın yanında askerî ihtiyaçlar doğrultusunda da önemli ölçüde nakliyat yürütülmüştü. Birecik bu esnada sadece askerî amaçlı taşımacılığın başlangıç noktası olarak değil, aynı zamanda bu taşımacılık için gerekli küçük ölçekli teknelerin inşa merkezi olarak da rol almıştı. Özellikle XVI. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, Bağdat ve Basra merkezli askerî operasyonlarda Birecik’e bu çerçevede emirler gönderilmişti. Mesela 1552 senesinde Halep zaimlerinden Mustafa’nın nezaretinde 300 adet geminin/sandalın inşası istenmişti12. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Basra’da ortaya çıkan Ulyanoğlu isyanı esnasında da Birecik’ten askerî amaçlı gemi inşası istenmişti. Bu çerçevede A‘zaz ve Kilis sancağı beyi Canbolad Bey’den 1565 tarihinde 400 adet geminin inşası talep edilmişti. Bu gemilerin 250 adedi asker, 150 adedi ise zahire taşımak maksadıyla yapılması öngörülmüştü13 . Birecik merkezli olarak Fırat suyolunda kullanılmak üzere askerî taşımacılık amacıyla bir başka gemi inşa faaliyeti XVII. yüzyılın başında gerçekleşmişti. Buna göre Kuyucu Murat Paşa’nın Celali seferi esnasında, eşkıyalar elinde bulunan Bağdat’a yapılması planlanan bir askeri hareket için 100 adet geminin/teknenin tamiri bitirilip, sefere hazır hale getirilmişti14 . Bununla beraber XVII. yüzyılda askerî amaçlarla Fırat ve Dicle suyolunun en yoğun kullanıldığı zaman dilimi IV. Murat dönemiydi. Nitekim Bekir Subaşı hadisesinden sonra Bağdat’ın Safevi Devleti’nce işgal edilmesinin akabinde, Osmanlı Devleti’nin dış siyasetinin merkezine Bağdat meselesi oturmuştu. Bağdat’ın geri alınmasına kadar muhtelif askerî operasyon denemeleriyle devam eden bu süreçte, sefer organizasyonlarının bir parçası olarak nehir taşımacılığı da yapılmıştı.
    KAYNAK
    Sufunu’l-İslamiyye alâ Hurufi’l-Mu’cem, İskenderiye 1974, s. 134. R. Dozy, Supplement Aux Dictionnarres Arabes, C.2, Brill, Leyde 1881, s.493. 5 Cengiz Orhonlu-Turgut Işıksal, “Osmanlı Devrinde Nehir Nakliyatı Hakkında Araştırmalar Dicle ve Fırat Nehirlerinde Nakliyat”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, S. 17-18 C. XIII, s. 91. 6 Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA), Mühimme Defteri (Bundan sonra MD),7, h. 305, s. 117. 7 Metin Tuncel, Abdülkerim Özaydın, “Cizre” DİA, C.8, İstanbul 1993, s. 37, 39. 8 MD, 7, s. 257, h. 719. 9 Orhonlu-Işıksal, agm, s. 95-96. 10 Orhonlu-Işıksal, agm, s. 79; Nejat Göyünç, “Dicle ve Fırat Nehirlerinde Nakliyat”, Belleten, C. LXV, S. 243, Ankara 2001, s. 656, 659. 11 M. Streck, “Birecik”, İA., C. II, MEB Yay., İstanbul 1979, s. 629-631; Ahmet Yiğit, “Osmanlı Devleti'nin Payas ve Birecik Limanları üzerinden Bağdat’a Askeri Malzeme Nakline Dair Ayıntab Şer’iyye Sicillerinden Bazı Belgeler”, 38. ICANAS Bildiri Kitabı, C. VII, Ankara 2012, s. 3398-3399. 12 Ali Yılmaz, XVI. Yüzyılda Birecik Sancağı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 1996, s.169. Ali Yılmaz, “Birecik’te Gemi İnşası”, Uluslararası Türk Denizcilik ve Piri Reis Sempozyumu 26-29 Eylül 2013, Türk Denizcilik Tarihi Bildiriler, 6. Cilt, TTK. Yay., Ankara 2014, s. 103-104.
    History Studies
    IV. Murat Devri Doğu Seferlerinde Nehir Taşımacılığı… Bağdat ve Basra taraflarına yürütülen seferlerde Dicle Nehri’nin yanında kullanılan diğer suyolu güzergâhı Fırat Nehri’ydi. Fırat Nehri üzerinden taşımanın başladığı yer Birecik’ti10 . Öyle ki Fırat Nehri Toroslardaki sarp, engebeli arazideki akış hızı yüksek ve dar geçitlerinden yol aldıktan sonra Birecik’ten itibaren ulaşım için elverişli bir güzergâhta seyretmekte ve bu noktadan itibaren -Dicle’de olduğu gibi- sallar yahut keleklerle Basra’ya kadar tek yönlü taşımacılık yapılmaktaydı11. Birecik İskelesi’nden mutat yürütülen ticari taşımacılığın yanında askerî ihtiyaçlar doğrultusunda da önemli ölçüde nakliyat yürütülmüştü. Birecik bu esnada sadece askerî amaçlı taşımacılığın başlangıç noktası olarak değil, aynı zamanda bu taşımacılık için gerekli küçük ölçekli teknelerin inşa merkezi olarak da rol almıştı. Özellikle XVI. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, Bağdat ve Basra merkezli askerî operasyonlarda Birecik’e bu çerçevede emirler gönderilmişti. Mesela 1552 senesinde Halep zaimlerinden Mustafa’nın nezaretinde 300 adet geminin/sandalın inşası istenmişti12. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Basra’da ortaya çıkan Ulyanoğlu isyanı esnasında da Birecik’ten askerî amaçlı gemi inşası istenmişti. Bu çerçevede A‘zaz ve Kilis sancağı beyi Canbolad Bey’den 1565 tarihinde 400 adet geminin inşası talep edilmişti. Bu gemilerin 250 adedi asker, 150 adedi ise zahire taşımak maksadıyla yapılması öngörülmüştü13 . Birecik merkezli olarak Fırat suyolunda kullanılmak üzere askerî taşımacılık amacıyla bir başka gemi inşa faaliyeti XVII. yüzyılın başında gerçekleşmişti. Buna göre Kuyucu Murat Paşa’nın Celali seferi esnasında, eşkıyalar elinde bulunan Bağdat’a yapılması planlanan bir askeri hareket için 100 adet geminin/teknenin tamiri bitirilip, sefere hazır hale getirilmişti14 . Bununla beraber XVII. yüzyılda askerî amaçlarla Fırat ve Dicle suyolunun en yoğun kullanıldığı zaman dilimi IV. Murat dönemiydi. Nitekim Bekir Subaşı hadisesinden sonra Bağdat’ın Safevi Devleti’nce işgal edilmesinin akabinde, Osmanlı Devleti’nin dış siyasetinin merkezine Bağdat meselesi oturmuştu. Bağdat’ın geri alınmasına kadar muhtelif askerî operasyon denemeleriyle devam eden bu süreçte, sefer organizasyonlarının bir parçası olarak nehir taşımacılığı da yapılmıştı. KAYNAK Sufunu’l-İslamiyye alâ Hurufi’l-Mu’cem, İskenderiye 1974, s. 134. R. Dozy, Supplement Aux Dictionnarres Arabes, C.2, Brill, Leyde 1881, s.493. 5 Cengiz Orhonlu-Turgut Işıksal, “Osmanlı Devrinde Nehir Nakliyatı Hakkında Araştırmalar Dicle ve Fırat Nehirlerinde Nakliyat”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, S. 17-18 C. XIII, s. 91. 6 Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA), Mühimme Defteri (Bundan sonra MD),7, h. 305, s. 117. 7 Metin Tuncel, Abdülkerim Özaydın, “Cizre” DİA, C.8, İstanbul 1993, s. 37, 39. 8 MD, 7, s. 257, h. 719. 9 Orhonlu-Işıksal, agm, s. 95-96. 10 Orhonlu-Işıksal, agm, s. 79; Nejat Göyünç, “Dicle ve Fırat Nehirlerinde Nakliyat”, Belleten, C. LXV, S. 243, Ankara 2001, s. 656, 659. 11 M. Streck, “Birecik”, İA., C. II, MEB Yay., İstanbul 1979, s. 629-631; Ahmet Yiğit, “Osmanlı Devleti'nin Payas ve Birecik Limanları üzerinden Bağdat’a Askeri Malzeme Nakline Dair Ayıntab Şer’iyye Sicillerinden Bazı Belgeler”, 38. ICANAS Bildiri Kitabı, C. VII, Ankara 2012, s. 3398-3399. 12 Ali Yılmaz, XVI. Yüzyılda Birecik Sancağı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 1996, s.169. Ali Yılmaz, “Birecik’te Gemi İnşası”, Uluslararası Türk Denizcilik ve Piri Reis Sempozyumu 26-29 Eylül 2013, Türk Denizcilik Tarihi Bildiriler, 6. Cilt, TTK. Yay., Ankara 2014, s. 103-104. History Studies
    0 Commentarii 0 Distribuiri
  • Toroslar'ın bin yıllardır değişmeyen konut mimarisi. 🏞

    Sırtını tabiat anaya yaslamak.
    İnsanların barınma ihtiyacı şüphesiz yer yüzündeki varlığının ilk gününden itibaren temel ihtiyaclardan beslenmeden sonra en önemlisi olmuştur. Barınmada kullanılan en önemli belirleyici unsur ise bulunduğu çevrenin coğrafi özellikleri ile iklim olmuştur.

    Çağlar boyu Konut mimarisinide şekillendiren bu unsurlar bölgeler arasında farklı konut mimarisini ortaya çıkarırken Anadolu Coğrafyasında; İç Anadolu ve Güney Doğuda kerpiç mimariyi, Karadeniz de ahşap ve Ege ile Akdenizde taş mimariyi bir geleneğe dönüştürerek bin yıllar öncesinden günümüze taşır.

    Toroslar'ın dağlık kesimlerinde farklı olarak konar göçer ve yayla kültürünün oluşturduğu farklı bir mimari vardırki, Toroslarda varlığını sürdürmüş kültürlerin ilk gününden günümüze varlığını devam ettirmektedir. Coğrafyanın oluşturduğu doğal kaynaklarla yine doğadan kendisinin eklediği malzemelerle oluşturduğu konut şeklidir.

    #yörük #toroslar #Coğrafyakaderdir
    Toroslar'ın bin yıllardır değişmeyen konut mimarisi. 🏞💙💙 Sırtını tabiat anaya yaslamak. İnsanların barınma ihtiyacı şüphesiz yer yüzündeki varlığının ilk gününden itibaren temel ihtiyaclardan beslenmeden sonra en önemlisi olmuştur. Barınmada kullanılan en önemli belirleyici unsur ise bulunduğu çevrenin coğrafi özellikleri ile iklim olmuştur. Çağlar boyu Konut mimarisinide şekillendiren bu unsurlar bölgeler arasında farklı konut mimarisini ortaya çıkarırken Anadolu Coğrafyasında; İç Anadolu ve Güney Doğuda kerpiç mimariyi, Karadeniz de ahşap ve Ege ile Akdenizde taş mimariyi bir geleneğe dönüştürerek bin yıllar öncesinden günümüze taşır. Toroslar'ın dağlık kesimlerinde farklı olarak konar göçer ve yayla kültürünün oluşturduğu farklı bir mimari vardırki, Toroslarda varlığını sürdürmüş kültürlerin ilk gününden günümüze varlığını devam ettirmektedir. Coğrafyanın oluşturduğu doğal kaynaklarla yine doğadan kendisinin eklediği malzemelerle oluşturduğu konut şeklidir. #yörük #toroslar #Coğrafyakaderdir
    0 Commentarii 0 Distribuiri
  • Keçileri Kaçırmak....

    Yüzyıllarca İç Anadolu ve Toroslarda Afşarların beslediği tiftik keçileri et süt yün ihtiyaçlarını sağladı zaman içerisinde tiftik keçisinin yünleride dünya çapında nam saldı.

    Ankara ve çevresinde halk tiftikten ipek gibi kumaşlar dokuyordu. Tiftik kumaşlarının ünü Ankara’dan tüm dünyaya yayıldı ve tiftik keçisi Avrupa’da ’Ankara keçisi’ (Angora goat) adıyla anılmaya başladı.

    Tanzimat fermanı ilan edildiğinde başta Ankara olmak üzere; Zir, Çankırı, Beypazarı Nallıhan ve Kalecik’te 1355 tiftik tezgahı bulunmakta ve her yıl 20.000 top kumaş yurt dışına satılmaktaydı .

    Keçileri Nasıl Kaçırdık ...

    Kendisini padişah Abdülmecide Müslüman olmaya çok yakın bir Hıristiyan din adamı olarak tanıtan İngiliz Albay Henderson Anadolu’yu dolaşma ve dilediği her şeyi satın alıp yurt dışına çıkartma izni almıştır .

    Gerçek amacı, bir çift damızlık tiftik keçisi alıp Güney Afrika’da önceden hazırlanmış İngiliz çiftliğine götürmektir.

    İngiliz misyonerin elinde padişah fermanı vardır. Osmanlı zabitleriyle birlikte zorla almaya kalkar damızlıkları. Türkmenler padişah fermanına ve zabitlere karşı çıkıp damızlık tiftik keçisi vermemek için silaha sarılırlar. Haber duyulur ve damızlık keçileri İngilizlere vermemek için direnen silahlanan Türkmenlerin sayısı onbinlere varır.

    Osmanlı, İngiliz’e damızlık vermeyen Türkmenler üzerine ordu gönderir. Üç yıl süren direniş bastırılır ve İngiliz’e istediği damızlık Ankara keçileri verilir.1838 yılında İngiliz, isyancıların dinmeyen öfkesinden korunmak için 13 tiftik keçisini her ihtimale karşılık siyaha boyayarak sessizce bu topraklardan Güney Afrika’ya doğru yola çıkarır ...

    Keçileri Kaçırdıktan Sonra ....

    Güney Afrika dünya tiftik üretiminin % 50 sini gerçekleştirmektedir. Güney Afrikanın Port Elisabeth şehri dünya tiftik endüstrisinin başkenti sayılmakta dünya tiftik fiyatları burada belirlenmektedir.
    Keçileri Kaçırmak.... 💥💥💥💥💥 Yüzyıllarca İç Anadolu ve Toroslarda Afşarların beslediği tiftik keçileri et süt yün ihtiyaçlarını sağladı zaman içerisinde tiftik keçisinin yünleride dünya çapında nam saldı. Ankara ve çevresinde halk tiftikten ipek gibi kumaşlar dokuyordu. Tiftik kumaşlarının ünü Ankara’dan tüm dünyaya yayıldı ve tiftik keçisi Avrupa’da ’Ankara keçisi’ (Angora goat) adıyla anılmaya başladı. Tanzimat fermanı ilan edildiğinde başta Ankara olmak üzere; Zir, Çankırı, Beypazarı Nallıhan ve Kalecik’te 1355 tiftik tezgahı bulunmakta ve her yıl 20.000 top kumaş yurt dışına satılmaktaydı . Keçileri Nasıl Kaçırdık ... Kendisini padişah Abdülmecide Müslüman olmaya çok yakın bir Hıristiyan din adamı olarak tanıtan İngiliz Albay Henderson Anadolu’yu dolaşma ve dilediği her şeyi satın alıp yurt dışına çıkartma izni almıştır . Gerçek amacı, bir çift damızlık tiftik keçisi alıp Güney Afrika’da önceden hazırlanmış İngiliz çiftliğine götürmektir. İngiliz misyonerin elinde padişah fermanı vardır. Osmanlı zabitleriyle birlikte zorla almaya kalkar damızlıkları. Türkmenler padişah fermanına ve zabitlere karşı çıkıp damızlık tiftik keçisi vermemek için silaha sarılırlar. Haber duyulur ve damızlık keçileri İngilizlere vermemek için direnen silahlanan Türkmenlerin sayısı onbinlere varır. Osmanlı, İngiliz’e damızlık vermeyen Türkmenler üzerine ordu gönderir. Üç yıl süren direniş bastırılır ve İngiliz’e istediği damızlık Ankara keçileri verilir.1838 yılında İngiliz, isyancıların dinmeyen öfkesinden korunmak için 13 tiftik keçisini her ihtimale karşılık siyaha boyayarak sessizce bu topraklardan Güney Afrika’ya doğru yola çıkarır ... Keçileri Kaçırdıktan Sonra .... Güney Afrika dünya tiftik üretiminin % 50 sini gerçekleştirmektedir. Güney Afrikanın Port Elisabeth şehri dünya tiftik endüstrisinin başkenti sayılmakta dünya tiftik fiyatları burada belirlenmektedir.
    0 Commentarii 0 Distribuiri
  • Kıbrıs'ın Elektrik İhtiyacı Ana Vatan'dan karşılanacak. Kıbrıs'a elektrik denizin altından kablo ile sağlanacak.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Denizin altından Torosların suyunu Kıbrıs Türkü kardeşlerimize ulaştırdığımız gibi şimdi de kablo ile elektrik temini projesini başlatıyoruz."
    Kıbrıs'ın Elektrik İhtiyacı Ana Vatan'dan karşılanacak. Kıbrıs'a elektrik denizin altından kablo ile sağlanacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Denizin altından Torosların suyunu Kıbrıs Türkü kardeşlerimize ulaştırdığımız gibi şimdi de kablo ile elektrik temini projesini başlatıyoruz."
    0 Commentarii 0 Distribuiri
  • #Konya'da yapımı tamamlanan ve Akdeniz ile İç Anadolu'yu kesintisiz birbirine bağlayacak #eğistehadimiviyadüğü bugün trafiğe açılıyor. #Türkiye'nin en yüksek ve en uzun dengeli konsol köprüsü unvanını taşıyan köprünün açılışını Başkan #Erdoğan'ın yapması bekleniyor

    #Toroslar üzerinde "dengeli konsol" yapım metoduna göre yükseklikleri 42-166 metre olan, 8 orta ve 2 kenar ayak üzerinde Karayolları Genel Müdürlüğünce projelendirilen Eğiste Hadimi Viyadüğü'nde çalışmalar tamamlandı

    Türkiye'nin en yüksek ve en uzun dengeli konsol köprüsü olacak viyadük, 12,5 metre platform genişliğe sahip 2 farklı köprü şeklinde projelendirildi

    #Eğiste Hadimi Viyadüğü, gidiş-geliş güzergahında 4 şeritte trafiğe hizmet verecek

    "ESKİ GÜZERGAHA GÖRE 20 DAKİKA ZAMAN TASARRUFU SAĞLAYACAKTIR"

    Karayolları 3. Bölge Müdürü Serdar Ateş, viyadüğün Konya-Karaman ayrımı Belören Hadim Devlet Yolu üzerine yapıldığını söyledi

    Eğiste Hadimi Viyadüğü üzerindeki 63,6 kilometrelik bölünmüş yolu tamamladıklarını anlatan Ateş, "Bu proje içinde Eğiste Hadimi Viyadüğü var. Viyadük, 1400 metre uzunluğunda ve ayak yüksekliği 166 metredir. Ülkemizin en yüksek ayak yüksekliğine sahip dengeli konsoludur ve en uzunudur. Eski güzergaha göre yolu 4,4 kilometre kısaltacaktır ve 20 dakika zaman tasarrufu sağlayacaktır" dedi
    📌 #Konya'da yapımı tamamlanan ve Akdeniz ile İç Anadolu'yu kesintisiz birbirine bağlayacak #eğistehadimiviyadüğü bugün trafiğe açılıyor. #Türkiye'nin en yüksek ve en uzun dengeli konsol köprüsü unvanını taşıyan köprünün açılışını Başkan #Erdoğan'ın yapması bekleniyor #Toroslar üzerinde "dengeli konsol" yapım metoduna göre yükseklikleri 42-166 metre olan, 8 orta ve 2 kenar ayak üzerinde Karayolları Genel Müdürlüğünce projelendirilen Eğiste Hadimi Viyadüğü'nde çalışmalar tamamlandı Türkiye'nin en yüksek ve en uzun dengeli konsol köprüsü olacak viyadük, 12,5 metre platform genişliğe sahip 2 farklı köprü şeklinde projelendirildi #Eğiste Hadimi Viyadüğü, gidiş-geliş güzergahında 4 şeritte trafiğe hizmet verecek "ESKİ GÜZERGAHA GÖRE 20 DAKİKA ZAMAN TASARRUFU SAĞLAYACAKTIR" Karayolları 3. Bölge Müdürü Serdar Ateş, viyadüğün Konya-Karaman ayrımı Belören Hadim Devlet Yolu üzerine yapıldığını söyledi Eğiste Hadimi Viyadüğü üzerindeki 63,6 kilometrelik bölünmüş yolu tamamladıklarını anlatan Ateş, "Bu proje içinde Eğiste Hadimi Viyadüğü var. Viyadük, 1400 metre uzunluğunda ve ayak yüksekliği 166 metredir. Ülkemizin en yüksek ayak yüksekliğine sahip dengeli konsoludur ve en uzunudur. Eski güzergaha göre yolu 4,4 kilometre kısaltacaktır ve 20 dakika zaman tasarrufu sağlayacaktır" dedi
    0 Commentarii 0 Distribuiri