PEÇENEK HANLIĞI ( 860 / 1091)
Peçenekler veya Beçenekler, Göktürk Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte ana yurtları olan Batı Sibirya'dan ayrılarak geldikleri Yayık Nehri ve İdil Nehri arasındaki bölgeyi merkez edip oradan da Kafkaslar'ın kuzeyi, Karadeniz, Doğu Avrupa ve Balkanlar'a akınlar düzenleyen göçebe Türk halkı.
Don-Kubat bölgesinde yaklaşık 150 yıl hanlık olarak örgütlenen Peçenekler, Ruslarla savaşarak onlara ağır darbeler verdiler. Hazar denizi kıyısında bulunan Macar Türkleri ile etkileşime girdiler. Peçeneklerin baskısı sonucunda Macarlar Orta Avrupaya göç etti. 915 yılında başlayan ve 1036 yılına kadar devam eden Rus-Peçenek savaşları, Ruslara ağır kayıplar verdirtti.
Peçenekler’in Bizanslılar’la yakın temasları Bulgaristan’ın 1018 yılında Bizans idaresine girmesiyle başlar. Peçenekler ilk defa 1035’te Tuna’yı geçerek nehrin güney kıyılarını yağmaladılar ve 1036’da üç defa Bizans topraklarına girdiler. 1048’de yaptıkları akın dehşet verici oldu, Bulgaristan’ı yakıp yıktıktan sonra akınlarını sürdürerek Balkanlar’ın diğer bölgelerini de yağmaladılar.
Ancak başlayan iç çekişmeler yüzünden bu akınlar zayıfladı, ayrıca iki Peçenek oymağı Bizans’a sığındı. Bizans Devleti bu oymaklara Tuna boyunda ve Silistre yakınında toprak vererek sınır bekçiliğiyle görevlendirdi. Fakat bu iki oymağın başbuğu Kegen ile Tuna’nın kuzeyindeki ana Peçenek kolunun başındaki Turak arasında mücadele sürdü ve Kegen, Bizanslılar’ın yardımı ile Turak’ı yenip onu ve 140 Peçenek reisini esir aldı.
Fakat Turak ve arkadaşları kısa bir maceradan sonra Tuna boyundaki yurtlarına döndüler, yeniden mücadeleye başlayarak Bizans ordusunu yenip Edirne’ye kadar ulaştılar (1049). Kıpçaklar’ın baskıları ile Tuna boylarına gelen ve bu sırada (1064-1065) Tuna’yı geçerek Balkanlar’da geniş ölçüde bir yağma akınına girişen Uzlar’ı (Oğuzlar) dağıtan Peçenekler’in bir bölümü, geride kalan ve Makedonya ile Balkanlar’ın diğer bazı yörelerine yerleştirilen Uzlar ile İmparator Romanos Diogenes’in Malazgirt’e getirdiği orduda bulundu. Ancak bunlar savaş başlamadan önce Alparslan’ın ordusuna katıldı.
Malazgirt zaferiyle (26 Ağustos 1071) Bizans ülkesinde dirlik ve düzenliğin bozulmasından faydalanan Peçenekler 1078 yılında Kıpçaklar’la birlikte Edirne’yi ikinci defa kuşattılar. 1086’da Bogomiller’in ayaklanmasını desteklediler. Ertesi yıl Macarlar’la birleşip Bizans topraklarına girdiler ve Lüleburgaz’a kadar ilerlediler.
Bizanslılar her ne kadar Peçenekler’i geri çekilmeye mecbur bıraktıysa da Silistre yakınlarında onlar tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldılar. Peçenekler’in gücünü bilen İzmir hâkimi Çaka Bey onlarla bir dostluk antlaşması imzaladı. Buna göre müttefikler birlikte hareket ederek Bizans hâkimiyetine son vereceklerdi. Bu maksatla Peçenek kuvvetleri aşağı Meriç kıyısında toplandı (Mart-Nisan 1081), fakat Çaka Bey hareket etmekte gecikti.
Bizanslılar bundan faydalanarak müttefiki Kıpçaklar ile birlikte Peçenekler’i ağır bir yenilgiye uğrattılar (29 Nisan 1091). Anna Comnena’ya göre ancak küçük bir Peçenek topluluğu bu savaştan sağ kurtulabildi. Daha önemlisi bu yenilgiden sonra Peçenekler’in siyasî ve askerî bir güç olarak önemleri kayboldu. Bununla beraber Peçenekler, Tuna boylarında zayıf bir durumda da olsa varlıklarını sürdürdüler ve Bizans topraklarına zaman zaman akınlarda bulundular.
Bu akınların sonuncusu 1197’de yapılmıştı. Ardından Peçenekler’den bir kısmı Macaristan’a giderek X. yüzyılda oraya göç etmiş olan diğer Peçenekler’e katıldılar. Macar araştırmacılarına göre bu ülkede yurt tutmuş olan Peçenekler’den epeyce yer adı bugüne ulaşmıştır. Bir kısım Peçenek zümresi Avrupa kaynaklarında Kuman denilen Kıpçaklar’a bağlanmış, birçok Peçenek grubu da eski yurdunda yaşayarak Bizans Devleti’nin hizmetine girmiştir.
KAYNAKÇA
Dîvânü lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 28, 30, 57, 488; II, 48, 67;
Orhun Âbideleri (nşr. Muharrem Ergin), İstanbul 1984, s. 27, 73;
Hüseyin Namık Orkun, Peçenekler, İstanbul 1933; a.mlf., Eski Türk Yazıtları, İstanbul 1936, I, 46, 47;
Peçenekler veya Beçenekler, Göktürk Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte ana yurtları olan Batı Sibirya'dan ayrılarak geldikleri Yayık Nehri ve İdil Nehri arasındaki bölgeyi merkez edip oradan da Kafkaslar'ın kuzeyi, Karadeniz, Doğu Avrupa ve Balkanlar'a akınlar düzenleyen göçebe Türk halkı.
Don-Kubat bölgesinde yaklaşık 150 yıl hanlık olarak örgütlenen Peçenekler, Ruslarla savaşarak onlara ağır darbeler verdiler. Hazar denizi kıyısında bulunan Macar Türkleri ile etkileşime girdiler. Peçeneklerin baskısı sonucunda Macarlar Orta Avrupaya göç etti. 915 yılında başlayan ve 1036 yılına kadar devam eden Rus-Peçenek savaşları, Ruslara ağır kayıplar verdirtti.
Peçenekler’in Bizanslılar’la yakın temasları Bulgaristan’ın 1018 yılında Bizans idaresine girmesiyle başlar. Peçenekler ilk defa 1035’te Tuna’yı geçerek nehrin güney kıyılarını yağmaladılar ve 1036’da üç defa Bizans topraklarına girdiler. 1048’de yaptıkları akın dehşet verici oldu, Bulgaristan’ı yakıp yıktıktan sonra akınlarını sürdürerek Balkanlar’ın diğer bölgelerini de yağmaladılar.
Ancak başlayan iç çekişmeler yüzünden bu akınlar zayıfladı, ayrıca iki Peçenek oymağı Bizans’a sığındı. Bizans Devleti bu oymaklara Tuna boyunda ve Silistre yakınında toprak vererek sınır bekçiliğiyle görevlendirdi. Fakat bu iki oymağın başbuğu Kegen ile Tuna’nın kuzeyindeki ana Peçenek kolunun başındaki Turak arasında mücadele sürdü ve Kegen, Bizanslılar’ın yardımı ile Turak’ı yenip onu ve 140 Peçenek reisini esir aldı.
Fakat Turak ve arkadaşları kısa bir maceradan sonra Tuna boyundaki yurtlarına döndüler, yeniden mücadeleye başlayarak Bizans ordusunu yenip Edirne’ye kadar ulaştılar (1049). Kıpçaklar’ın baskıları ile Tuna boylarına gelen ve bu sırada (1064-1065) Tuna’yı geçerek Balkanlar’da geniş ölçüde bir yağma akınına girişen Uzlar’ı (Oğuzlar) dağıtan Peçenekler’in bir bölümü, geride kalan ve Makedonya ile Balkanlar’ın diğer bazı yörelerine yerleştirilen Uzlar ile İmparator Romanos Diogenes’in Malazgirt’e getirdiği orduda bulundu. Ancak bunlar savaş başlamadan önce Alparslan’ın ordusuna katıldı.
Malazgirt zaferiyle (26 Ağustos 1071) Bizans ülkesinde dirlik ve düzenliğin bozulmasından faydalanan Peçenekler 1078 yılında Kıpçaklar’la birlikte Edirne’yi ikinci defa kuşattılar. 1086’da Bogomiller’in ayaklanmasını desteklediler. Ertesi yıl Macarlar’la birleşip Bizans topraklarına girdiler ve Lüleburgaz’a kadar ilerlediler.
Bizanslılar her ne kadar Peçenekler’i geri çekilmeye mecbur bıraktıysa da Silistre yakınlarında onlar tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldılar. Peçenekler’in gücünü bilen İzmir hâkimi Çaka Bey onlarla bir dostluk antlaşması imzaladı. Buna göre müttefikler birlikte hareket ederek Bizans hâkimiyetine son vereceklerdi. Bu maksatla Peçenek kuvvetleri aşağı Meriç kıyısında toplandı (Mart-Nisan 1081), fakat Çaka Bey hareket etmekte gecikti.
Bizanslılar bundan faydalanarak müttefiki Kıpçaklar ile birlikte Peçenekler’i ağır bir yenilgiye uğrattılar (29 Nisan 1091). Anna Comnena’ya göre ancak küçük bir Peçenek topluluğu bu savaştan sağ kurtulabildi. Daha önemlisi bu yenilgiden sonra Peçenekler’in siyasî ve askerî bir güç olarak önemleri kayboldu. Bununla beraber Peçenekler, Tuna boylarında zayıf bir durumda da olsa varlıklarını sürdürdüler ve Bizans topraklarına zaman zaman akınlarda bulundular.
Bu akınların sonuncusu 1197’de yapılmıştı. Ardından Peçenekler’den bir kısmı Macaristan’a giderek X. yüzyılda oraya göç etmiş olan diğer Peçenekler’e katıldılar. Macar araştırmacılarına göre bu ülkede yurt tutmuş olan Peçenekler’den epeyce yer adı bugüne ulaşmıştır. Bir kısım Peçenek zümresi Avrupa kaynaklarında Kuman denilen Kıpçaklar’a bağlanmış, birçok Peçenek grubu da eski yurdunda yaşayarak Bizans Devleti’nin hizmetine girmiştir.
KAYNAKÇA
Dîvânü lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 28, 30, 57, 488; II, 48, 67;
Orhun Âbideleri (nşr. Muharrem Ergin), İstanbul 1984, s. 27, 73;
Hüseyin Namık Orkun, Peçenekler, İstanbul 1933; a.mlf., Eski Türk Yazıtları, İstanbul 1936, I, 46, 47;
PEÇENEK HANLIĞI ( 860 / 1091)
Peçenekler veya Beçenekler, Göktürk Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte ana yurtları olan Batı Sibirya'dan ayrılarak geldikleri Yayık Nehri ve İdil Nehri arasındaki bölgeyi merkez edip oradan da Kafkaslar'ın kuzeyi, Karadeniz, Doğu Avrupa ve Balkanlar'a akınlar düzenleyen göçebe Türk halkı.
Don-Kubat bölgesinde yaklaşık 150 yıl hanlık olarak örgütlenen Peçenekler, Ruslarla savaşarak onlara ağır darbeler verdiler. Hazar denizi kıyısında bulunan Macar Türkleri ile etkileşime girdiler. Peçeneklerin baskısı sonucunda Macarlar Orta Avrupaya göç etti. 915 yılında başlayan ve 1036 yılına kadar devam eden Rus-Peçenek savaşları, Ruslara ağır kayıplar verdirtti.
Peçenekler’in Bizanslılar’la yakın temasları Bulgaristan’ın 1018 yılında Bizans idaresine girmesiyle başlar. Peçenekler ilk defa 1035’te Tuna’yı geçerek nehrin güney kıyılarını yağmaladılar ve 1036’da üç defa Bizans topraklarına girdiler. 1048’de yaptıkları akın dehşet verici oldu, Bulgaristan’ı yakıp yıktıktan sonra akınlarını sürdürerek Balkanlar’ın diğer bölgelerini de yağmaladılar.
Ancak başlayan iç çekişmeler yüzünden bu akınlar zayıfladı, ayrıca iki Peçenek oymağı Bizans’a sığındı. Bizans Devleti bu oymaklara Tuna boyunda ve Silistre yakınında toprak vererek sınır bekçiliğiyle görevlendirdi. Fakat bu iki oymağın başbuğu Kegen ile Tuna’nın kuzeyindeki ana Peçenek kolunun başındaki Turak arasında mücadele sürdü ve Kegen, Bizanslılar’ın yardımı ile Turak’ı yenip onu ve 140 Peçenek reisini esir aldı.
Fakat Turak ve arkadaşları kısa bir maceradan sonra Tuna boyundaki yurtlarına döndüler, yeniden mücadeleye başlayarak Bizans ordusunu yenip Edirne’ye kadar ulaştılar (1049). Kıpçaklar’ın baskıları ile Tuna boylarına gelen ve bu sırada (1064-1065) Tuna’yı geçerek Balkanlar’da geniş ölçüde bir yağma akınına girişen Uzlar’ı (Oğuzlar) dağıtan Peçenekler’in bir bölümü, geride kalan ve Makedonya ile Balkanlar’ın diğer bazı yörelerine yerleştirilen Uzlar ile İmparator Romanos Diogenes’in Malazgirt’e getirdiği orduda bulundu. Ancak bunlar savaş başlamadan önce Alparslan’ın ordusuna katıldı.
Malazgirt zaferiyle (26 Ağustos 1071) Bizans ülkesinde dirlik ve düzenliğin bozulmasından faydalanan Peçenekler 1078 yılında Kıpçaklar’la birlikte Edirne’yi ikinci defa kuşattılar. 1086’da Bogomiller’in ayaklanmasını desteklediler. Ertesi yıl Macarlar’la birleşip Bizans topraklarına girdiler ve Lüleburgaz’a kadar ilerlediler.
Bizanslılar her ne kadar Peçenekler’i geri çekilmeye mecbur bıraktıysa da Silistre yakınlarında onlar tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldılar. Peçenekler’in gücünü bilen İzmir hâkimi Çaka Bey onlarla bir dostluk antlaşması imzaladı. Buna göre müttefikler birlikte hareket ederek Bizans hâkimiyetine son vereceklerdi. Bu maksatla Peçenek kuvvetleri aşağı Meriç kıyısında toplandı (Mart-Nisan 1081), fakat Çaka Bey hareket etmekte gecikti.
Bizanslılar bundan faydalanarak müttefiki Kıpçaklar ile birlikte Peçenekler’i ağır bir yenilgiye uğrattılar (29 Nisan 1091). Anna Comnena’ya göre ancak küçük bir Peçenek topluluğu bu savaştan sağ kurtulabildi. Daha önemlisi bu yenilgiden sonra Peçenekler’in siyasî ve askerî bir güç olarak önemleri kayboldu. Bununla beraber Peçenekler, Tuna boylarında zayıf bir durumda da olsa varlıklarını sürdürdüler ve Bizans topraklarına zaman zaman akınlarda bulundular.
Bu akınların sonuncusu 1197’de yapılmıştı. Ardından Peçenekler’den bir kısmı Macaristan’a giderek X. yüzyılda oraya göç etmiş olan diğer Peçenekler’e katıldılar. Macar araştırmacılarına göre bu ülkede yurt tutmuş olan Peçenekler’den epeyce yer adı bugüne ulaşmıştır. Bir kısım Peçenek zümresi Avrupa kaynaklarında Kuman denilen Kıpçaklar’a bağlanmış, birçok Peçenek grubu da eski yurdunda yaşayarak Bizans Devleti’nin hizmetine girmiştir.
KAYNAKÇA
Dîvânü lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 28, 30, 57, 488; II, 48, 67;
Orhun Âbideleri (nşr. Muharrem Ergin), İstanbul 1984, s. 27, 73;
Hüseyin Namık Orkun, Peçenekler, İstanbul 1933; a.mlf., Eski Türk Yazıtları, İstanbul 1936, I, 46, 47;
0 Commenti
0 condivisioni