• Londra sokaklarından Ramazan kareleri..

    __

    Ramadan shots from the streets of London..

    2,3,5 Guardian, Temilade Adelaja/Reuters
    1,4,7 BBC
    6 İndependent

    #arkitekt #ramadan #london #lighting
    Londra sokaklarından Ramazan kareleri..✨ __ Ramadan shots from the streets of London..✨ 📷 2,3,5 Guardian, Temilade Adelaja/Reuters 📷 1,4,7 BBC 📷 6 İndependent #arkitekt #ramadan #london #lighting
    0 Kommentare 0 Anteile
  • 1700 yılında dünyanın en kalabalık kentleri (Nüfus))

    1. İstanbul (Konstantiniyye), Türkiye: 700.000
    2. Yedo, Japonya: 688.000
    3. Pekin, Çin: 650.000
    4. Londra, İngiltere: 550.000
    5. Paris, Fransa: 530.000
    6. Ahmedabad, Hindistan: 380.000
    7. Osaka, Japonya: 380.000
    8. İsfahan, İran: 350.000
    9. Kyoto, Japonya: 350.000
    10. Hangchow, Çin: 303.000

    Kaynak: 4000 Years of Urban Growth: An Historical Census

    #paris #istanbul #growth
    1700 yılında dünyanın en kalabalık kentleri (Nüfus)) 1. 🇹🇷 İstanbul (Konstantiniyye), Türkiye: 700.000 2. 🇯🇵 Yedo, Japonya: 688.000 3. 🇨🇳 Pekin, Çin: 650.000 4. 🇬🇧 Londra, İngiltere: 550.000 5. 🇫🇷 Paris, Fransa: 530.000 6. 🇮🇳 Ahmedabad, Hindistan: 380.000 7. 🇯🇵 Osaka, Japonya: 380.000 8. 🇮🇷 İsfahan, İran: 350.000 9. 🇯🇵 Kyoto, Japonya: 350.000 10. 🇨🇳 Hangchow, Çin: 303.000 Kaynak: 4000 Years of Urban Growth: An Historical Census #paris #istanbul #growth
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Havacılıkta devrim! Venus Stargazer M4, 2025'teki ilk test uçuşuyla Londra-New York arasını 2 saate indirecek. Mach 6 hızıyla dünya hiç olmadığı kadar küçük olacak! #HavacılıkDevrimi #VenusStargazerM4 #HipersonikJet

    Venus Aerospace ve Velontra tarafından geliştirilen Venus Stargazer M4, 2025'teki ilk test uçuşuna hazırlanıyor. Saatte 3.600 mil hıza ulaşabilen bu hipersonik jet, Londra’dan New York’a sadece iki saatte uçmayı mümkün kılacak. Gelişmiş bir roket motoru ile donatılan Stargazer M4, modern seyahat sınırlarını zorlayarak havacılıkta devrim yaratacak.
    🌍✈️ Havacılıkta devrim! Venus Stargazer M4, 2025'teki ilk test uçuşuyla Londra-New York arasını 2 saate indirecek. 🚀 Mach 6 hızıyla dünya hiç olmadığı kadar küçük olacak! #HavacılıkDevrimi #VenusStargazerM4 #HipersonikJet Venus Aerospace ve Velontra tarafından geliştirilen Venus Stargazer M4, 2025'teki ilk test uçuşuna hazırlanıyor. Saatte 3.600 mil hıza ulaşabilen bu hipersonik jet, Londra’dan New York’a sadece iki saatte uçmayı mümkün kılacak. Gelişmiş bir roket motoru ile donatılan Stargazer M4, modern seyahat sınırlarını zorlayarak havacılıkta devrim yaratacak.
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe), kıtanın en yüksek yolcu sayısına sahip havalimanlarını ve şehirlerini duyurdu. Haziran ayı itibarıyla, Londra Heathrow Havalimanı 39,8 milyon yolcu ile ilk sırada yer aldı. İstanbul ise 38,1 milyon yolcu ile ikinci sırada…

    Avrupa’nın En Yoğun Havalimanları Listesi

    ♦️Londra Heathrow – 39,8 milyon
    ♦️İstanbul Havalimanı – 38,1 milyon
    ♦️Paris Charles de Gaulle – 33,1 milyon
    ♦️Amsterdam Schiphol – 31,8 milyon
    ♦️Madrid – 31,6 milyon
    ♦️Frankfurt – 28,7 milyon
    ♦️Barcelona – 26 milyon
    ♦️Roma – 22,5 milyon
    ♦️Londra Gatwick – 19,9 milyon
    ♦️İstanbul Sabiha Gökçen – 19,8 milyon

    #londra #istanbul #avrupa
    Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe), kıtanın en yüksek yolcu sayısına sahip havalimanlarını ve şehirlerini duyurdu. Haziran ayı itibarıyla, Londra Heathrow Havalimanı 39,8 milyon yolcu ile ilk sırada yer aldı. İstanbul ise 38,1 milyon yolcu ile ikinci sırada… 📌Avrupa’nın En Yoğun Havalimanları Listesi ♦️Londra Heathrow – 39,8 milyon ♦️İstanbul Havalimanı – 38,1 milyon ♦️Paris Charles de Gaulle – 33,1 milyon ♦️Amsterdam Schiphol – 31,8 milyon ♦️Madrid – 31,6 milyon ♦️Frankfurt – 28,7 milyon ♦️Barcelona – 26 milyon ♦️Roma – 22,5 milyon ♦️Londra Gatwick – 19,9 milyon ♦️İstanbul Sabiha Gökçen – 19,8 milyon #londra #istanbul #avrupa
    1
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Küresel dijital kriz

    Dünyada siber saldırı mı yaşanıyor?

    Siber güvenlik platformu CrowdStrike ve Microsoft dünya çapında çöktü.

    Dünya genelinde havalimanları, hastaneler ve bankaların internet üzerinden sunduğu hizmetlerde kesinti yaşanıyor.

    ▪Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda hizmetler kesintiye uğradı.

    ▪Bazı ülkelerde banka hesaplarına erişilemiyor.

    ▪Türk Hava Yolları bilet düzenlemesi yapamıyor.
    Küresel dijital kriz Dünyada siber saldırı mı yaşanıyor? 👉Siber güvenlik platformu CrowdStrike ve Microsoft dünya çapında çöktü. Dünya genelinde havalimanları, hastaneler ve bankaların internet üzerinden sunduğu hizmetlerde kesinti yaşanıyor. ▪Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda hizmetler kesintiye uğradı. ▪Bazı ülkelerde banka hesaplarına erişilemiyor. ▪Türk Hava Yolları bilet düzenlemesi yapamıyor.
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Avrupa'da ilk yeraltı toplu taşımanın (metro) açılış yılı.
    Osmanlı, 1875 yılında Sultan Abdül Aziz Han döneminde Karaköy-Bioğlu metro hattını hizmete soktu.
    Londra'dan sonra dünyanın ikinci en eski toplu yeraltı taşıma sistemi.
    #للجميع
    #معلومة_مفيذة
    Avrupa'da ilk yeraltı toplu taşımanın (metro) açılış yılı. Osmanlı, 1875 yılında Sultan Abdül Aziz Han döneminde Karaköy-Bioğlu metro hattını hizmete soktu. Londra'dan sonra dünyanın ikinci en eski toplu yeraltı taşıma sistemi. #للجميع #معلومة_مفيذة
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Fotoğraftaki kadın Londra Merkez Bankasında çalışan bir müdüre.
    İşteki ilk gününe başlamadan önce babası ona şöyle dedi:
    "Fakir bir ailede büyüdüğünü ve babanın çöpçü olduğunu kimseye söyleme, meslektaşların sana gülmesin."
    Ertesi gün kadın bu fotoğrafı sosyal medyada şu mesajla paylaştı:
    "Fakir bir ailede büyüdüm ve babam çöp toplayıcı olarak çalışıyor...
    Üniversite yıllarımda bana verdiği ahlaki eğitim ve maddi emekleri için kendisine teşekkür etmek istiyorum.
    Seni seviyorum babacığım.
    Sen benim gururumsun."
    Fotoğraftaki kadın Londra Merkez Bankasında çalışan bir müdüre. İşteki ilk gününe başlamadan önce babası ona şöyle dedi: "Fakir bir ailede büyüdüğünü ve babanın çöpçü olduğunu kimseye söyleme, meslektaşların sana gülmesin." Ertesi gün kadın bu fotoğrafı sosyal medyada şu mesajla paylaştı: "Fakir bir ailede büyüdüm ve babam çöp toplayıcı olarak çalışıyor... Üniversite yıllarımda bana verdiği ahlaki eğitim ve maddi emekleri için kendisine teşekkür etmek istiyorum. Seni seviyorum babacığım. Sen benim gururumsun."💖💖
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Londra'daki camiye yeni bir imam gönderilmiş.
    Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zamanda aynı
    şoföre rastlıyormuş.

    Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla
    20 kuruş fazla vermiş.
    İmam yanlışlığı oturupda parasını
    sayınca fark etmiş.
    Kendi kendine 20 kuruşu geri versem mi
    şoföre diye düşünüyormuş.
    Ama içinden bir ses diyormuş ki
    çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil.
    Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten
    sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz.
    Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, ALLAH'tan gelen bir hediye gibi.

    İneceği durağa gelince, imam kalkmış
    ve fikrini değiştirmiş,
    İnmeden önce şoförün yanına gitmiş,
    20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki:
    Paranın üstünü fazla verdiniz.

    Şöför gülümsemiş ve demiş ki:
    Siz caminin yeni imamısınız değil mi. ?
    Aslında uzun zamandır sizi
    caminizde ziyaret etmek istiyordum.
    İslamı öğrenmek için.
    Bu yüzden bilerek size fazla para verdim.
    Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim.

    İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş. Yere yığılacakmış
    neredeyse, bir direğe tutunmuş ve
    kendine gelmeye çalışmış.
    Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki:
    ALLAH'ım az daha İslam'ı 20 kuruşa satıyordum. !!!
    Londra'daki camiye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zamanda aynı şoföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturupda parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine 20 kuruşu geri versem mi şoföre diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz. Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, ALLAH'tan gelen bir hediye gibi. İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, İnmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki: Paranın üstünü fazla verdiniz. Şöför gülümsemiş ve demiş ki: Siz caminin yeni imamısınız değil mi. ? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum. İslamı öğrenmek için. Bu yüzden bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim. İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş. Yere yığılacakmış neredeyse, bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki: ALLAH'ım az daha İslam'ı 20 kuruşa satıyordum. !!!
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Irak, Katar, BAE Ulaştırma Bakanları ile "Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı"nı imzaladık.

    Dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacmi ile Türkiye'nin stratejik konumunu temel alarak yürüttüğümüz "Kalkınma Yolu Projesi" ile artık Fav Limanı'ndan Londra'ya kadar kara ve demir yoluyla Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız.

    Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsü daha da güçlenecek!

    Proje ile ayrıca Irak’ta bulunan Büyük Fav Limanı’nı önemli bir geçiş merkezi olarak kurguluyor; Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden geçirerek önemli ölçüde azaltıyoruz.

    Fav Limanı'ndan yola çıkacak bir geminin Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa’ya ulaşması arasında geçecek olan zaman ile Kalkınma Yolu üzerinden aynı yükün Avrupa’ya ulaşması arasında 15 günlük bir kazanım süresi sağlanacak.

    Fav Limanı'nı 1200 km'lik demir yolu ve otoyolu ile Türkiye sınırına ve oradan da Avrupa’ya bağlayacak proje bölgesel ticaret açısından yeni bir kapı aralayacak.

    Kalkınma sadece uygun maliyetli ve kısa süreli bir ulaştırma koridoru sunmakla kalmıyor; aynı zamanda mevcut ulaştırma koridorlarını tamamlıyor. Böylece, doğu batı yönündeki koridorları kuzey güney yönünde de bağlamış oluyor.

    Global ticaret sistemine doğrudan katkıda bulunacak olan Kalkınma Yolu Projesi, katılımcı bütün ülkelerin kalkınmasına ve gelişmesine de fayda sağlayacak.
    Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Irak, Katar, BAE Ulaştırma Bakanları ile "Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı"nı imzaladık. Dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacmi ile Türkiye'nin stratejik konumunu temel alarak yürüttüğümüz "Kalkınma Yolu Projesi" ile artık Fav Limanı'ndan Londra'ya kadar kara ve demir yoluyla Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsü daha da güçlenecek! Proje ile ayrıca Irak’ta bulunan Büyük Fav Limanı’nı önemli bir geçiş merkezi olarak kurguluyor; Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden geçirerek önemli ölçüde azaltıyoruz. Fav Limanı'ndan yola çıkacak bir geminin Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa’ya ulaşması arasında geçecek olan zaman ile Kalkınma Yolu üzerinden aynı yükün Avrupa’ya ulaşması arasında 15 günlük bir kazanım süresi sağlanacak. Fav Limanı'nı 1200 km'lik demir yolu ve otoyolu ile Türkiye sınırına ve oradan da Avrupa’ya bağlayacak proje bölgesel ticaret açısından yeni bir kapı aralayacak. Kalkınma sadece uygun maliyetli ve kısa süreli bir ulaştırma koridoru sunmakla kalmıyor; aynı zamanda mevcut ulaştırma koridorlarını tamamlıyor. Böylece, doğu batı yönündeki koridorları kuzey güney yönünde de bağlamış oluyor. Global ticaret sistemine doğrudan katkıda bulunacak olan Kalkınma Yolu Projesi, katılımcı bütün ülkelerin kalkınmasına ve gelişmesine de fayda sağlayacak.
    0 Kommentare 0 Anteile
  • Şakirin Camii,
    Üsküdar, Karacaahmet Mezarlığı,
    2009,
    Mimar; Hüsrev Tayla
    İçmimar; Zeynep Fadıllıoğlu (Bu işi ile "cami tasarlayan ilk kadın mimar" ünvanını kazanmıştır.).

    Şakirin (Arapça “müteşekkir demektir) ailesi tarafından inşa ettirilmiştir.

    Caminin kabuk kubbeli dış cephesi, değerli mimarlarımızdan rahmetli Vedat Dalokay tarafından tasarlanan ancak uygulanmayan Ankara Kocatepe Camii projesine biraz benzer (Karşılaştırma için projenin bir resmini son görsel olarak ekledim.)

    İki tane şerefesiz minaresi vardır.

    Dışarıdan oldukça sade görünen caminin kubbesi “balık pulu” denilen tarzda alüminyum kompozit panellerle kaplanmıştır. Modern ışık efektleriyle geceleyin mavi bir görüntüye bürünmekte. Aydınlatma tasarımı İngiliz sanatçı
    Arnold Chan'ın eseridir.

    İç avludaki çeşme işlevi gören küçük havuz, Kozmosu simgeleyen bir kürenin merkezine yerleştirilmiştir. Küçük kürenin neresine baksanız cami ve minare görüntüsünü görürsünüz. Şeffaf bir kubbe olarak düzenlenen küre, Londra'nın ünlü heykeltıraşı William Pye tarafından tasarlanmış.

    İç mekandaki mihrap, minber, sunak, hat ve kaligrafiler, avizeler, vitray ve pencereler, duvardaki panolar , hepsi ayrı ayrı sanatçıların elinden çıkmıştır:

    Koyu gri Kayseri taşlarının hakimiyetindeki dış cephe, mimar ve ressam Kadir Akorak tarafından düzenlenmiş.

    Caminin dış cephesi kabuk kubbe dışında oldukça sadedir. Narteks bile son derece basittir. Ancak asıl sürprizler iç mekandır. Camiye adım attığınızda, turkuaz parlak sarı bir sunak sizi karşılıyor. O kadar güzel bir karşılama ki, onun güzelliğini özümsemek için zaman ayırmanız gerekiyor. Sunak bir muska izlenimi yaratıyor. Mihrabın yanına yerleştirilen minber daha açık sarı renkle işlenmiş ve uzaktan baktığınızda üzerinde hat yazıları varmış gibi görünüyor: 12 kademeli minbere yaklaştığınızda süslü yaprak desenleri ortaya çıkıyor. Kozmosu temsil eden yaprakları
    Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Başkanı Tayfun Erdoğmuş tasarlamış.
    Minberin iki ucu gökyüzüne doğru kavislenerek yükseliyor. Bu görüntüsüyle sonsuzluğu ve ulvî yolculuklara çıkış noktasını stilize etmiş gibi görünüyor.

    Yerdeki halı, deve tüyü özel el dokumasıdır. Üzerinde bordo çizgilerle namaz kılınacak yerler belirtilmiş.

    Caminin içini pleksiglas, metal, ayna ve camla kaplayan avizenin
    pleksiglas ve metallerini
    Vitray ustası Orhan Koçan,
    kristallerini Nahide Büyükkaymakçı yapmış.

    Avize iç içe büyük daireler şeklinde, üç halkadan oluşan ve Tanrı'nın 99 isminin yer alan şekilde tasarlanmış.

    Nur Suresi ünlü hattat Hüseyin Kutlu tarafından yapılmış.

    Ancak ne iç içe geçmiş daireler, ne de avizenin büyüklüğü avizedeki büyüyü oluşturuyor. En etkileyici yönü dairenin köşesinden yavaşça aşağıya doğru akan su izlenimi veren zarif kristal damlalardır.

    Şakirin Camii'nin üç tarafı camla kaplı. Geleneksel cami tasarımlarının ve diğer ibadethanelerin aksine içmekan çok aydınlıktır. Bu parlak tasarım, dış ve iç mekanın aynı görünmesini sağlar. İçeriden dışarıyı rahatlıkla görebilir, ancak pencerelerdeki ızgaraların özgün tasarımı nedeniyle dışarıdan içeriyi görmek oldukça zor.

    Duvarların da başka ilginç bir özelliği var. Duvardaki her kanat, Kuran sayfaları gibi stilize edilmiş. Uzaktan baktığınızda sanki beyaz sayfalara altın varakla yazılmış gibi. Sanki kutsal kitabın içindesiniz ve bu atmosferde kitap, umut ettiğiniz, dilediğiniz, şükrettiğiniz her konuda size yardımcı olmak için geliyor.

    Kubbe, cami mimarisinde hem dış hem de iç açıdan önemlidir. Yarım kabuk kubbenin farkını dışarıdan gördük. Ana kubbenin zemin renginde olduğunu ve Tophane renklerinden ilham aldığını görüyoruz. Pencereyi çerçeveleyen duvarlarda kırmızı hakimdir.

    Semih İrteş tarafından tasarlanan kubbenin merkezi Topkapı Sarayı'nın Tophane desenine dayanıyor. Bu eser, Fatır Sûre'nin çevresine alınmış, daha sonra hattat
    Hüseyin Kutlu tarafından Mülk Sûre'si ile daire içine alınmıştır.

    Satır aralıklarındaki figürler ünlü sanatçı Orhan Koçan'a aittir.

    Köşeler; Tanrı, Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan ve Hüseyin
    panolarıyla süslenmiş.

    Oymacı Semih İrteş; kubbedeki şerit yazısı kuşaklarını birbirine bağlayarak fırıldak şeklini oluşturmuş, bu fırıldak ile dünyanın ve gezegenlerin dönüşünü açıklamaya çalıştıklarını söylemiş. Camide bulunan kaligrafi, altın varak 23 ayar altından yapılmış ve yapımı iki yıl sürmüş.

    Camide Osmanlı ve Selçuklu motifleri birlikte kullanılmış; Balkonda kadınların toplanma mekânında daha spesifik olarak Selçuklu motiflerinin kullanıldığını görüyoruz. Bariyerler dantel gibi, delikli tül gibi; ışık ve gölgenin oynadığı gizemli bir atmosfer yaratıyor.

    Dışarıdaki Türk İslam Sanatları Müzesi bölümünde dört parça Kabe battaniyesi sergileniyor. Bunlar Sotheby's müzayede evinden büyük bir masrafla satın alınmış. Ayrıca Müze'de İznik çanak çömlek koleksiyonları da bulunmakta.

    Şakirin Camii belki de Türkiye'nin en modern camisi olabilir. Son 50-60 yılda farklı kalitede taklit camilerin inşa edildiği bir mimari mabed tarihi varken bugün herkes Şakirin Camii gibi estetik ve modern tasarıma sahip camilerin sayısının artırmasını umuyor. Benzer modern mimari ile özenerek, ayrıntıları düşünülerek yapılan son dönem camilerin sayısının hızla arttığı da görülüyor...

    Cami çok aydınlık ve gün ışığına çok açık olduğu için günün her saatinde farklı bir iç dizayn rengine sahipmiş gibi görünüyor. İnternette çok pek çok fotoğrafı mevcut. Ben sadece örnek olarak bir kaç tane seçtim. Ancak sanırım yapılacak en güzel iş bu camiyi gidip yerinde görmek olacaktır.
    Derleme, tolga ekinli....
    Şakirin Camii, Üsküdar, Karacaahmet Mezarlığı, 2009, Mimar; Hüsrev Tayla İçmimar; Zeynep Fadıllıoğlu (Bu işi ile "cami tasarlayan ilk kadın mimar" ünvanını kazanmıştır.). Şakirin (Arapça “müteşekkir demektir) ailesi tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin kabuk kubbeli dış cephesi, değerli mimarlarımızdan rahmetli Vedat Dalokay tarafından tasarlanan ancak uygulanmayan Ankara Kocatepe Camii projesine biraz benzer (Karşılaştırma için projenin bir resmini son görsel olarak ekledim.) İki tane şerefesiz minaresi vardır. Dışarıdan oldukça sade görünen caminin kubbesi “balık pulu” denilen tarzda alüminyum kompozit panellerle kaplanmıştır. Modern ışık efektleriyle geceleyin mavi bir görüntüye bürünmekte. Aydınlatma tasarımı İngiliz sanatçı Arnold Chan'ın eseridir. İç avludaki çeşme işlevi gören küçük havuz, Kozmosu simgeleyen bir kürenin merkezine yerleştirilmiştir. Küçük kürenin neresine baksanız cami ve minare görüntüsünü görürsünüz. Şeffaf bir kubbe olarak düzenlenen küre, Londra'nın ünlü heykeltıraşı William Pye tarafından tasarlanmış. İç mekandaki mihrap, minber, sunak, hat ve kaligrafiler, avizeler, vitray ve pencereler, duvardaki panolar , hepsi ayrı ayrı sanatçıların elinden çıkmıştır: Koyu gri Kayseri taşlarının hakimiyetindeki dış cephe, mimar ve ressam Kadir Akorak tarafından düzenlenmiş. Caminin dış cephesi kabuk kubbe dışında oldukça sadedir. Narteks bile son derece basittir. Ancak asıl sürprizler iç mekandır. Camiye adım attığınızda, turkuaz parlak sarı bir sunak sizi karşılıyor. O kadar güzel bir karşılama ki, onun güzelliğini özümsemek için zaman ayırmanız gerekiyor. Sunak bir muska izlenimi yaratıyor. Mihrabın yanına yerleştirilen minber daha açık sarı renkle işlenmiş ve uzaktan baktığınızda üzerinde hat yazıları varmış gibi görünüyor: 12 kademeli minbere yaklaştığınızda süslü yaprak desenleri ortaya çıkıyor. Kozmosu temsil eden yaprakları Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Başkanı Tayfun Erdoğmuş tasarlamış. Minberin iki ucu gökyüzüne doğru kavislenerek yükseliyor. Bu görüntüsüyle sonsuzluğu ve ulvî yolculuklara çıkış noktasını stilize etmiş gibi görünüyor. Yerdeki halı, deve tüyü özel el dokumasıdır. Üzerinde bordo çizgilerle namaz kılınacak yerler belirtilmiş. Caminin içini pleksiglas, metal, ayna ve camla kaplayan avizenin pleksiglas ve metallerini Vitray ustası Orhan Koçan, kristallerini Nahide Büyükkaymakçı yapmış. Avize iç içe büyük daireler şeklinde, üç halkadan oluşan ve Tanrı'nın 99 isminin yer alan şekilde tasarlanmış. Nur Suresi ünlü hattat Hüseyin Kutlu tarafından yapılmış. Ancak ne iç içe geçmiş daireler, ne de avizenin büyüklüğü avizedeki büyüyü oluşturuyor. En etkileyici yönü dairenin köşesinden yavaşça aşağıya doğru akan su izlenimi veren zarif kristal damlalardır. Şakirin Camii'nin üç tarafı camla kaplı. Geleneksel cami tasarımlarının ve diğer ibadethanelerin aksine içmekan çok aydınlıktır. Bu parlak tasarım, dış ve iç mekanın aynı görünmesini sağlar. İçeriden dışarıyı rahatlıkla görebilir, ancak pencerelerdeki ızgaraların özgün tasarımı nedeniyle dışarıdan içeriyi görmek oldukça zor. Duvarların da başka ilginç bir özelliği var. Duvardaki her kanat, Kuran sayfaları gibi stilize edilmiş. Uzaktan baktığınızda sanki beyaz sayfalara altın varakla yazılmış gibi. Sanki kutsal kitabın içindesiniz ve bu atmosferde kitap, umut ettiğiniz, dilediğiniz, şükrettiğiniz her konuda size yardımcı olmak için geliyor. Kubbe, cami mimarisinde hem dış hem de iç açıdan önemlidir. Yarım kabuk kubbenin farkını dışarıdan gördük. Ana kubbenin zemin renginde olduğunu ve Tophane renklerinden ilham aldığını görüyoruz. Pencereyi çerçeveleyen duvarlarda kırmızı hakimdir. Semih İrteş tarafından tasarlanan kubbenin merkezi Topkapı Sarayı'nın Tophane desenine dayanıyor. Bu eser, Fatır Sûre'nin çevresine alınmış, daha sonra hattat Hüseyin Kutlu tarafından Mülk Sûre'si ile daire içine alınmıştır. Satır aralıklarındaki figürler ünlü sanatçı Orhan Koçan'a aittir. Köşeler; Tanrı, Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan ve Hüseyin panolarıyla süslenmiş. Oymacı Semih İrteş; kubbedeki şerit yazısı kuşaklarını birbirine bağlayarak fırıldak şeklini oluşturmuş, bu fırıldak ile dünyanın ve gezegenlerin dönüşünü açıklamaya çalıştıklarını söylemiş. Camide bulunan kaligrafi, altın varak 23 ayar altından yapılmış ve yapımı iki yıl sürmüş. Camide Osmanlı ve Selçuklu motifleri birlikte kullanılmış; Balkonda kadınların toplanma mekânında daha spesifik olarak Selçuklu motiflerinin kullanıldığını görüyoruz. Bariyerler dantel gibi, delikli tül gibi; ışık ve gölgenin oynadığı gizemli bir atmosfer yaratıyor. Dışarıdaki Türk İslam Sanatları Müzesi bölümünde dört parça Kabe battaniyesi sergileniyor. Bunlar Sotheby's müzayede evinden büyük bir masrafla satın alınmış. Ayrıca Müze'de İznik çanak çömlek koleksiyonları da bulunmakta. Şakirin Camii belki de Türkiye'nin en modern camisi olabilir. Son 50-60 yılda farklı kalitede taklit camilerin inşa edildiği bir mimari mabed tarihi varken bugün herkes Şakirin Camii gibi estetik ve modern tasarıma sahip camilerin sayısının artırmasını umuyor. Benzer modern mimari ile özenerek, ayrıntıları düşünülerek yapılan son dönem camilerin sayısının hızla arttığı da görülüyor... Cami çok aydınlık ve gün ışığına çok açık olduğu için günün her saatinde farklı bir iç dizayn rengine sahipmiş gibi görünüyor. İnternette çok pek çok fotoğrafı mevcut. Ben sadece örnek olarak bir kaç tane seçtim. Ancak sanırım yapılacak en güzel iş bu camiyi gidip yerinde görmek olacaktır. Derleme, tolga ekinli....
    0 Kommentare 0 Anteile
Suchergebnis