• İstanbul, 572 yıl önce bugün fethedildi.

    Peygamber Efendimiz’in müjdesine nail olan bu kutlu şehri bizlere miras bırakan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman askerlerini rahmet ve minnetle anıyoruz...
    İstanbul, 572 yıl önce bugün fethedildi. Peygamber Efendimiz’in müjdesine nail olan bu kutlu şehri bizlere miras bırakan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman askerlerini rahmet ve minnetle anıyoruz...
    0 Commenti 0 condivisioni
  • Welcome to Istanbul: The City Between Two Continents!
    Did you know Istanbul is the only city in the world that spans both Europe and Asia? This magical Turkish metropolis is a living museum of history, culture, and modern life—all in one breathtaking place!

    Quick Facts:

    • Location: Northwest Turkey, along the Bosphorus Strait
    • Area: ~5,343 km²
    • Population: 15+ million (Turkey’s largest city!)
    • Language: Turkish
    • Currency: Turkish Lira (TRY)



    Must-See Highlights:

    • Historic Icons: Hagia Sophia, Blue Mosque, Topkapi Palace, Galata Tower, Roman Hippodrome
    • UNESCO Site: The Historic Areas of Istanbul (Byzantine + Ottoman treasures)
    • Bridges That Connect Continents: Bosphorus Bridge & Fatih Sultan Mehmet Bridge
    • Famous Bazaars: Grand Bazaar & Spice Bazaar – centuries of shopping history!
    • Unique Transport: Ferry rides between continents, nostalgic trams, funiculars



    Tastes of Istanbul:

    Kebab, köfte, simit (sesame bread ring), meze plates, sweet baklava, and of course—Turkish tea in tulip-shaped glasses!



    Fun Fact:

    Istanbul was once known as Byzantium and Constantinople, serving as capital of 3 great empires: Roman, Byzantine, and Ottoman!



    Istanbul isn’t just a city—it’s an experience that connects history and the future!

    #Istanbul #VisitTurkey #CityOfTwoContinents #Bosphorus #TurkishCulture #TravelGoals #AmazingWorldGeography
    🇹🇷✨ Welcome to Istanbul: The City Between Two Continents! Did you know Istanbul is the only city in the world that spans both Europe and Asia? This magical Turkish metropolis is a living museum of history, culture, and modern life—all in one breathtaking place! 🌍 Quick Facts: • Location: Northwest Turkey, along the Bosphorus Strait • Area: ~5,343 km² • Population: 15+ million (Turkey’s largest city!) • Language: Turkish • Currency: Turkish Lira (TRY) ⸻ 🕌 Must-See Highlights: • Historic Icons: Hagia Sophia, Blue Mosque, Topkapi Palace, Galata Tower, Roman Hippodrome • UNESCO Site: The Historic Areas of Istanbul (Byzantine + Ottoman treasures) • Bridges That Connect Continents: Bosphorus Bridge & Fatih Sultan Mehmet Bridge • Famous Bazaars: Grand Bazaar & Spice Bazaar – centuries of shopping history! • Unique Transport: Ferry rides between continents, nostalgic trams, funiculars ⸻ 🍽️ Tastes of Istanbul: Kebab, köfte, simit (sesame bread ring), meze plates, sweet baklava, and of course—Turkish tea in tulip-shaped glasses! ⸻ 🔍 Fun Fact: Istanbul was once known as Byzantium and Constantinople, serving as capital of 3 great empires: Roman, Byzantine, and Ottoman! ⸻ Istanbul isn’t just a city—it’s an experience that connects history and the future! #Istanbul #VisitTurkey #CityOfTwoContinents #Bosphorus #TurkishCulture #TravelGoals #AmazingWorldGeography
    0 Commenti 0 condivisioni
  • "HİLAL, İSLAM'DAKİ HİCRETİ TEMSİL EDER"

    'Hilal, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret etmesi esnasında gökyüzünde ay ve hilal şekli vardır...Osmanlı bayraklarındaki hilal şekli İslam'ı ve hicret olayını sembolize eder. Osmanlı'nın kullandığı 3 hilal şekilli bayrak İslamiyeti güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar bütün dünyaya yayma düşüncesinin karşılığıdır."

    "YILDIZ, İSLAMIN 5 ŞARTINI TEMSİL EDİYOR"

    "Osmanlı ve Türkiye bayraklarındaki hilal şekli Fatih Sultan Mehmet'in kalıcı kıldığı kutsal bir semboldür. Hilal, 'İslam' anlamına gelir. Bayraktaki 5 köşeli ayyıldız ise İslam'ın 5 şartı anlamında" gelmektedir. Bayrağın al renkli olması ise 'Vatanı savunma uğruna cihat mücadelesi verme ve şehit olma' düşüncesinin karşılığıdır.
    "HİLAL, İSLAM'DAKİ HİCRETİ TEMSİL EDER" 'Hilal, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret etmesi esnasında gökyüzünde ay ve hilal şekli vardır...Osmanlı bayraklarındaki hilal şekli İslam'ı ve hicret olayını sembolize eder. Osmanlı'nın kullandığı 3 hilal şekilli bayrak İslamiyeti güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar bütün dünyaya yayma düşüncesinin karşılığıdır." "YILDIZ, İSLAMIN 5 ŞARTINI TEMSİL EDİYOR" "Osmanlı ve Türkiye bayraklarındaki hilal şekli Fatih Sultan Mehmet'in kalıcı kıldığı kutsal bir semboldür. Hilal, 'İslam' anlamına gelir. Bayraktaki 5 köşeli ayyıldız ise İslam'ın 5 şartı anlamında" gelmektedir. Bayrağın al renkli olması ise 'Vatanı savunma uğruna cihat mücadelesi verme ve şehit olma' düşüncesinin karşılığıdır.
    0 Commenti 0 condivisioni
  • İstanbul'un 7 (Yedi) Tepesi
    1.Sarayburnu Tepesi: Topkapı Sarayı, Hipodrom (At Meydanı), Ayasofya Camii, İbrahim Paşa Sarayı ve Sultanahmet Camii'nin bulunduğu tepedir. ...
    2.Çemberlitaş Tepesi: ...
    3.Süleymaniye (Beyazıt) Tepesi: ...
    Fatih Tepesi: ...
    5.Yavuz Selim Tepesi: ...
    6.Edirnekapı Tepesi: ...
    7. Kocamustafapaşa Tepesi
    İstanbul'un 7 (Yedi) Tepesi 1.Sarayburnu Tepesi: Topkapı Sarayı, Hipodrom (At Meydanı), Ayasofya Camii, İbrahim Paşa Sarayı ve Sultanahmet Camii'nin bulunduğu tepedir. ... 2.Çemberlitaş Tepesi: ... 3.Süleymaniye (Beyazıt) Tepesi: ... Fatih Tepesi: ... 5.Yavuz Selim Tepesi: ... 6.Edirnekapı Tepesi: ... 7. Kocamustafapaşa Tepesi
    0 Commenti 0 condivisioni
  • Fatih Sultan Mehmed'in Napoli'de vefat eden talihsiz Şehzadesi.
    Cem Sultan'ın dramı...

    Fatih Sultan Mehmed 1481'de vefat edince tahta büyük oğlu 2. Bayezid geçti. Küçük oğlu Şehzade Cem, ağabeyinin saltanatını kabul etmedi. Tahta geçmek için ağabeyi 2. Bayezid ile savaştı ama başarısız oldu ve tahta oturamayacağını anladı.

    Şehzade Cem, önce Memlüklülere sığındı. Daha sonra Rodos'a gitti. Maalesef Rodos'a gitmesiyle artık esaret hayatıda başlamış oldu. Fatih'in oğluna Rodos Şövalyeleri bir nevi esir muamelesi yaptılar.

    Rodos Şövalyeleri Papa'dan istedikleri parayı alınca ile zavallı Şehzade'yi İtalya'ya naklettiler.

    Cem Sultan 1489'da Roma'ya vardı. Şehrin dışında Papa'nın oğlu, kardinaller ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Halk, Fatih'in oğlunu görmek için yollara yığılmıştı. Büyük hükümdarlara yapılan bir törenle Şehzade Cem, Vatikan Sarayı'na girdi.

    O andan itibaren Roma, Avrupa siyasetinin merkezi haline geldi. Macaristan Kralı ve Memlük Sultanı, Şehzade'nin kendilerine verilmesi için Papa'ya baskı yapmaya başlamışlardı.

    Şehzade'yi Osmanlı'ya karşı koz olarak kullanmak düşüncesi herkeste vardı.

    Roma'ya varışının ertesi günü Şehzade Cem, Papa tarafından kabul edildi. Papa, Kardinaller, Roma'da bulunan bütün elçiler, Şehzade'yi ayakta karşıladı. Papa, büyük tacını ve tören elbisesini giymişti.

    Protokol görevlileri Şehzade'ye, imparatorların bile Papa'nın ayaklarını öptüğünü söyleyip, hiç olmazsa Papanın karşısında eğilmesini rica ettiler. Şehzade Cem, babasından başka kimsenin önünde eğilmemiş olduğunu, bundan sonra da eğilmeyeceğini söyledi.

    Israrlar karşısında ölümü tercih edeceğini söyleyince vazgeçmek zorunda kaldılar. Papa İnnocent, kendisini başıyla selamlayan Şehzade'yi kucaklayıp öptü. Bu, bir Papa'nın en büyük hükümdara karşı göstereceği en son iltifat derecesiydi.

    3 gün, 3 gece Şehzade'nin şerefine şenlik ve ziyafet düzenlendi. Şehzade Cem sonuçta Vatikan Sarayı'nda esirdi ve huzursuzdu. Papa tarafından birçok defa davet edildi. Papa, Osmanlı'ya karşı yeni bir Haçlı seferi için Şehzade'yi elde etmek istiyordu.

    Bu düşüncesini Şehzade'ye açınca, Şehzade karşısına dikildi. İslâm'a asla ihanet etmeyeceğini, başına dünya tacını bile koysalar istemediğini, tek isteğinin Kahire’ye gidip ailesinin yanında ömrünü tamamlamak olduğunu söyledi.

    1490'da Roma'ya gelen Sultan 2.Bayezid'in elçisi, Şehzade Cem'in 3 yıllık ödeneğini Papa'ya teslim etti. Elçi Şehzade tarafından da karşılandı.

    Şehzade'nin ayağını öpen elçi, Sultan Bayezid'in mektubunu ve hediyelerini verdi. Şehzade iyi kalpliliğinden Roma'da gezintiye çıktığı zaman, yollarda gördüğü fakirlere büyük sadakalar dağıtıyordu.

    Roma halkı arasında, Şehzade'nin Hristiyan olduğuna dair dedikodular çıktı. Papa bu dedikodulara inandı. Bir gün Şehzade Cem'i açıkça Hristiyan olmaya davet etti. Şehzade bunu bir hakaret saydı ve ayağa kalkıp konuşmaya son verdi.

    Papa, Şehzade'nin son derece kızdığını görünce, geri adım atıp Şehzade Cem'i sakinleştirici sözler söyledi. Bu arada Fransa Kralı Charles, Şehzade Cem'i alabilmek için Papa'ya büyük baskı yapıyordu.

    En sonunda yeni Papa Alessandro Borgia, Fransa Kralı'nın baskılarına dayanamadı ve Şehzade'yi teslim etti. Şehzade Cem, artık Fransa Kralı'nın esiriydi.

    Fransa Kralı, Şehzade Cem'i yanına alıp Napoli'ye doğru yola çıktı.

    Fakat yolda Şehzade Cem rahatsızlandı ve öleceğini anladı. 25 Şubat 1495'te, Fatih Sultan Mehmed Han'ın küçük oğlu Şehzade Cem, Napoli'de vefat etti. Papa tarafından yavaş etkileyen bir terkiple zehirlendikten sonra Fransa Kralı'na teslim edildiği ve bu sebeple öldüğü muhakkaktır.

    Şehzade Cem'in Avrupa'daki esareti, Osmanlı'nın rahat hareket etmesini engelledi. Avrupa devletleri tarafından Osmanlı'ya bir koz olarak düşünüldü. 2. Bayezid'in eli kolu bir nevi bağlandı kardeşinin esareti sebebiyle.

    Şehzade Cem, ağabeyi 2. Bayezid'e duygu yüklü mektuplar yazmış ve tahtta hakkı olduğunu söylemişti. Buna karşın 2. Bayezid'de tahtın kendisine kısmet olduğunu ve artık buna rıza göstermesi gerektiğini ifade eden karşı mektuplar yazdı.

    Vefat ettiğinde henüz 35 yaşındaydı.
    Son 12 senesini Avrupa'da geçirmiş, ordan oraya savrulmuş, vatanına ve ezan seslerine hasret kalmıştı. Naaşı bir müddet sonra Bursa'ya getirildi ve atalarının yanına defnedildi.

    Sonuçta o bir Osmanlı Şehzadesiydi ve her Şehzade gibi Padişah olmak üzere yetiştirilmişti. Fatih'in talihsiz Şehzadesi Sultan Cem'i rahmetle anıyorum..
    Fatih Sultan Mehmed'in Napoli'de vefat eden talihsiz Şehzadesi. Cem Sultan'ın dramı... Fatih Sultan Mehmed 1481'de vefat edince tahta büyük oğlu 2. Bayezid geçti. Küçük oğlu Şehzade Cem, ağabeyinin saltanatını kabul etmedi. Tahta geçmek için ağabeyi 2. Bayezid ile savaştı ama başarısız oldu ve tahta oturamayacağını anladı. Şehzade Cem, önce Memlüklülere sığındı. Daha sonra Rodos'a gitti. Maalesef Rodos'a gitmesiyle artık esaret hayatıda başlamış oldu. Fatih'in oğluna Rodos Şövalyeleri bir nevi esir muamelesi yaptılar. Rodos Şövalyeleri Papa'dan istedikleri parayı alınca ile zavallı Şehzade'yi İtalya'ya naklettiler. Cem Sultan 1489'da Roma'ya vardı. Şehrin dışında Papa'nın oğlu, kardinaller ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Halk, Fatih'in oğlunu görmek için yollara yığılmıştı. Büyük hükümdarlara yapılan bir törenle Şehzade Cem, Vatikan Sarayı'na girdi. O andan itibaren Roma, Avrupa siyasetinin merkezi haline geldi. Macaristan Kralı ve Memlük Sultanı, Şehzade'nin kendilerine verilmesi için Papa'ya baskı yapmaya başlamışlardı. Şehzade'yi Osmanlı'ya karşı koz olarak kullanmak düşüncesi herkeste vardı. Roma'ya varışının ertesi günü Şehzade Cem, Papa tarafından kabul edildi. Papa, Kardinaller, Roma'da bulunan bütün elçiler, Şehzade'yi ayakta karşıladı. Papa, büyük tacını ve tören elbisesini giymişti. Protokol görevlileri Şehzade'ye, imparatorların bile Papa'nın ayaklarını öptüğünü söyleyip, hiç olmazsa Papanın karşısında eğilmesini rica ettiler. Şehzade Cem, babasından başka kimsenin önünde eğilmemiş olduğunu, bundan sonra da eğilmeyeceğini söyledi. Israrlar karşısında ölümü tercih edeceğini söyleyince vazgeçmek zorunda kaldılar. Papa İnnocent, kendisini başıyla selamlayan Şehzade'yi kucaklayıp öptü. Bu, bir Papa'nın en büyük hükümdara karşı göstereceği en son iltifat derecesiydi. 3 gün, 3 gece Şehzade'nin şerefine şenlik ve ziyafet düzenlendi. Şehzade Cem sonuçta Vatikan Sarayı'nda esirdi ve huzursuzdu. Papa tarafından birçok defa davet edildi. Papa, Osmanlı'ya karşı yeni bir Haçlı seferi için Şehzade'yi elde etmek istiyordu. Bu düşüncesini Şehzade'ye açınca, Şehzade karşısına dikildi. İslâm'a asla ihanet etmeyeceğini, başına dünya tacını bile koysalar istemediğini, tek isteğinin Kahire’ye gidip ailesinin yanında ömrünü tamamlamak olduğunu söyledi. 1490'da Roma'ya gelen Sultan 2.Bayezid'in elçisi, Şehzade Cem'in 3 yıllık ödeneğini Papa'ya teslim etti. Elçi Şehzade tarafından da karşılandı. Şehzade'nin ayağını öpen elçi, Sultan Bayezid'in mektubunu ve hediyelerini verdi. Şehzade iyi kalpliliğinden Roma'da gezintiye çıktığı zaman, yollarda gördüğü fakirlere büyük sadakalar dağıtıyordu. Roma halkı arasında, Şehzade'nin Hristiyan olduğuna dair dedikodular çıktı. Papa bu dedikodulara inandı. Bir gün Şehzade Cem'i açıkça Hristiyan olmaya davet etti. Şehzade bunu bir hakaret saydı ve ayağa kalkıp konuşmaya son verdi. Papa, Şehzade'nin son derece kızdığını görünce, geri adım atıp Şehzade Cem'i sakinleştirici sözler söyledi. Bu arada Fransa Kralı Charles, Şehzade Cem'i alabilmek için Papa'ya büyük baskı yapıyordu. En sonunda yeni Papa Alessandro Borgia, Fransa Kralı'nın baskılarına dayanamadı ve Şehzade'yi teslim etti. Şehzade Cem, artık Fransa Kralı'nın esiriydi. Fransa Kralı, Şehzade Cem'i yanına alıp Napoli'ye doğru yola çıktı. Fakat yolda Şehzade Cem rahatsızlandı ve öleceğini anladı. 25 Şubat 1495'te, Fatih Sultan Mehmed Han'ın küçük oğlu Şehzade Cem, Napoli'de vefat etti. Papa tarafından yavaş etkileyen bir terkiple zehirlendikten sonra Fransa Kralı'na teslim edildiği ve bu sebeple öldüğü muhakkaktır. Şehzade Cem'in Avrupa'daki esareti, Osmanlı'nın rahat hareket etmesini engelledi. Avrupa devletleri tarafından Osmanlı'ya bir koz olarak düşünüldü. 2. Bayezid'in eli kolu bir nevi bağlandı kardeşinin esareti sebebiyle. Şehzade Cem, ağabeyi 2. Bayezid'e duygu yüklü mektuplar yazmış ve tahtta hakkı olduğunu söylemişti. Buna karşın 2. Bayezid'de tahtın kendisine kısmet olduğunu ve artık buna rıza göstermesi gerektiğini ifade eden karşı mektuplar yazdı. Vefat ettiğinde henüz 35 yaşındaydı. Son 12 senesini Avrupa'da geçirmiş, ordan oraya savrulmuş, vatanına ve ezan seslerine hasret kalmıştı. Naaşı bir müddet sonra Bursa'ya getirildi ve atalarının yanına defnedildi. Sonuçta o bir Osmanlı Şehzadesiydi ve her Şehzade gibi Padişah olmak üzere yetiştirilmişti. Fatih'in talihsiz Şehzadesi Sultan Cem'i rahmetle anıyorum..
    0 Commenti 0 condivisioni
  • TARİH TEKERRÜRDEN İBARET....
    Osmanlı Devleti de, yardım çığlığı atan herkese elini uzatmıştı. “Yahudi göçü yılı” olarak bilinen 1492’de “Elhamra kararnamesi”yle İspanya’da yaşayan Yahudiler, Yavuz Sultan Selim’in babası olan Sultan 2. Beyazıt’ın talimatıyla, Osmanlı topraklarına kabul edilmişti.
    Bizans İmparatorluğu döneminde Bizanslıların zulmünden kurtulmaya çalışan Ermenilere Fatih Sultan Mehmet Han sahip çıkarak, bu kişilere gerekli meslekleri sunup, Ermenilere el uzatmıştır.
    Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından, Irak’ta Saddam Hüseyin döneminin baskısından kaçan Kürt vatandaşlarına Türkiye’nin kapıları açılmıştır.
    2014 de 2 milyon insan Suriye ve Irak'tan gelen insanların Etnik kimliği,ırkı, dini ne olursa olsun Türkiye tarihte yaptığı gibi şimdi şefkat elini göstermiştir. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin...
    TARİH TEKERRÜRDEN İBARET.... Osmanlı Devleti de, yardım çığlığı atan herkese elini uzatmıştı. “Yahudi göçü yılı” olarak bilinen 1492’de “Elhamra kararnamesi”yle İspanya’da yaşayan Yahudiler, Yavuz Sultan Selim’in babası olan Sultan 2. Beyazıt’ın talimatıyla, Osmanlı topraklarına kabul edilmişti. Bizans İmparatorluğu döneminde Bizanslıların zulmünden kurtulmaya çalışan Ermenilere Fatih Sultan Mehmet Han sahip çıkarak, bu kişilere gerekli meslekleri sunup, Ermenilere el uzatmıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından, Irak’ta Saddam Hüseyin döneminin baskısından kaçan Kürt vatandaşlarına Türkiye’nin kapıları açılmıştır. 2014 de 2 milyon insan Suriye ve Irak'tan gelen insanların Etnik kimliği,ırkı, dini ne olursa olsun Türkiye tarihte yaptığı gibi şimdi şefkat elini göstermiştir. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin...
    0 Commenti 0 condivisioni
  • İstanbul Boğazı’nda tarihi yürüyüş

    Kıtaları birleştirdiğimiz ilk köprümüz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü bugün adrenalin dozu yüksek bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

    Continental Pass etkinliği kapsamında Estonyalı sporcu Jaan Roose gerili ip üzerinde kıtalar arası yürüyüşünü gerçekleştirdi.

    15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü ile denizin üstünden, Avrasya ve Marmaray tünellerimizle denizin altından sadece kıtaları değil, medeniyetleri de birbirine bağlıyor;

    Ülkemizin tanıtımına da katkı sunuyoruz.

    #TürkiyeHızlanıyor
    İstanbul Boğazı’nda tarihi yürüyüş 🌉 Kıtaları birleştirdiğimiz ilk köprümüz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü bugün adrenalin dozu yüksek bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Continental Pass etkinliği kapsamında Estonyalı sporcu Jaan Roose gerili ip üzerinde kıtalar arası yürüyüşünü gerçekleştirdi. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü ile denizin üstünden, Avrasya ve Marmaray tünellerimizle denizin altından sadece kıtaları değil, medeniyetleri de birbirine bağlıyor; Ülkemizin tanıtımına da katkı sunuyoruz. #TürkiyeHızlanıyor 🇹🇷
    0 Commenti 0 condivisioni
  • Hajj is paramount to Muslims worldwide, and Türkiye is no exception. Hajj memorabilia collector Fatih Ketanci has shared a fascinating collection of historical postcards with TRT World, showcasing the historical Hajj route.

    These nostalgic postcards offer a glimpse into the rich heritage and spiritual experience of Hajj pilgrims from the 1960s to the 1990s, revealing the deep-rooted traditions and journeys of faith that have shaped generations.
    Hajj is paramount to Muslims worldwide, and Türkiye is no exception. Hajj memorabilia collector Fatih Ketanci has shared a fascinating collection of historical postcards with TRT World, showcasing the historical Hajj route. These nostalgic postcards offer a glimpse into the rich heritage and spiritual experience of Hajj pilgrims from the 1960s to the 1990s, revealing the deep-rooted traditions and journeys of faith that have shaped generations.
    0 Commenti 0 condivisioni
  • Türkiye has become the European Amputee Football Champion for the third time in a row after beating Spain 3-0.

    Rahmi Ozcan broke the deadlock in the 15th minute, Omer Guleryuz doubled the lead in the 28th minute and Fatih Senturk added one more in the 33rd minute in the championship final which took place on June 8 in Evian-les-Bains, eastern France.

    Türkiye had previously won the European Amputee Football Championship in 2017 and 2021.

    The national amputee football team had also played the 2018 Amputee Football World Cup final that was held in Mexico, but narrowly missed out to Angola.

    Türkiye faced Angola again in the 2022 Amputee World Cup in Istanbul and won it for the first time, beating their rivals 4-1.
    Türkiye has become the European Amputee Football Champion for the third time in a row after beating Spain 3-0. Rahmi Ozcan broke the deadlock in the 15th minute, Omer Guleryuz doubled the lead in the 28th minute and Fatih Senturk added one more in the 33rd minute in the championship final which took place on June 8 in Evian-les-Bains, eastern France. Türkiye had previously won the European Amputee Football Championship in 2017 and 2021. The national amputee football team had also played the 2018 Amputee Football World Cup final that was held in Mexico, but narrowly missed out to Angola. Türkiye faced Angola again in the 2022 Amputee World Cup in Istanbul and won it for the first time, beating their rivals 4-1.
    0 Commenti 0 condivisioni
  • 21 yaşında İstanbul’u fethederek; çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve şanlı ordumuzu rahmetle yâd ediyoruz.
    21 yaşında İstanbul’u fethederek; çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve şanlı ordumuzu rahmetle yâd ediyoruz.
    0 Commenti 0 condivisioni
Pagine in Evidenza