• Epoxy insulation boards provide high-performance dielectric strength and long-lasting reliability for electrical systems #EpoxyBoard #InsulationBoard #ElectricalSafety #Fenhar #IndustrialSolutions https://www.fenharxz.com
    Epoxy insulation boards provide high-performance dielectric strength and long-lasting reliability for electrical systems ⚡📘 #EpoxyBoard #InsulationBoard #ElectricalSafety #Fenhar #IndustrialSolutions https://www.fenharxz.com
    0 Comments 0 Shares
  • DMD composite insulation paper delivers strong dielectric strength and consistent protection in demanding environments #DMD #Insulation #CompositeMaterials #Fenhar #ElectricalSafety https://www.fenharxz.com
    DMD composite insulation paper delivers strong dielectric strength and consistent protection in demanding environments ⚡🛡️ #DMD #Insulation #CompositeMaterials #Fenhar #ElectricalSafety https://www.fenharxz.com
    0 Comments 0 Shares
  • Flange washer gasket insulation kits are designed to prevent leaks and ensure dependable insulation in pipelines #FlangeInsulation #GasketSealing #PipelineSafety #Fenhar #ReliableSolutions https://www.fenharxz.com
    Flange washer gasket insulation kits are designed to prevent leaks and ensure dependable insulation in pipelines 🔧🔌 #FlangeInsulation #GasketSealing #PipelineSafety #Fenhar #ReliableSolutions https://www.fenharxz.com
    0 Comments 0 Shares
  • Alhamdulillah?
    Yes… but with a heavy heart.
    These are not just pictures,these are stories of pain,survival,and resilience.

    People of Gaza carrying their lives on their shoulders,leaving behind the rubble of their homes,the graves of their loved ones,and dreams shattered by war.

    They’ve lost everything yet still say Alhamdulillah with faith that moves mountains.

    May Allah give them strength,patience,and freedom from oppression.

    We may sleep peacefully, but they walk miles for water,bread,and safety.

    Ya Allah,ease their suffering.Protect Gaza. Heal their wounds.Ameen.
    Alhamdulillah? Yes… but with a heavy heart. These are not just pictures,these are stories of pain,survival,and resilience. People of Gaza carrying their lives on their shoulders,leaving behind the rubble of their homes,the graves of their loved ones,and dreams shattered by war. 💔 They’ve lost everything yet still say Alhamdulillah with faith that moves mountains. May Allah give them strength,patience,and freedom from oppression. We may sleep peacefully, but they walk miles for water,bread,and safety. Ya Allah,ease their suffering.Protect Gaza. Heal their wounds.Ameen. 🤲
    0 Comments 0 Shares
  • Boost electrical safety with precision-made custom laminated insulation materials #LaminatedInsulation #CustomSolutions #ElectricalSafety #Fenhar #AdvancedMaterials https://www.fenharxz.com
    Boost electrical safety with precision-made custom laminated insulation materials 🛡️🔌 #LaminatedInsulation #CustomSolutions #ElectricalSafety #Fenhar #AdvancedMaterials https://www.fenharxz.com
    0 Comments 0 Shares
  • Happy Islamic new year-
    Alhamdulillah 1447
    O Allah, bring this year upon us with security and faith, safety and Islam, Your pleasure, and protection from Shaytan.
    Happy Islamic new year-🤍🌺 Alhamdulillah 1447 O Allah, bring this year upon us with security and faith, safety and Islam, Your pleasure, and protection from Shaytan.
    0 Comments 0 Shares
  • Muhammed İkbal, cümle küffar bir olup anadoluya saldırdığında halkını bu hayasız akınlara karşı örgütlemek üzere bir meydanda toplayıp onlara şu konuşmayı yaptı;
    “Ruzi Mahşer’de Rasulullahın huzuruna çıkınca çok mahçup halde ona diyeceğim ki, ‘Ya Rasulallah, iftiharla sana sunacağımız bir amelimiz yoktur. Elimdeki kâsede, Trablusgarp’ta, Galiçya’da, Balkanlarda, Kafkaslarda, yedi düvele karşı Din-î Mübin İslam için çarpışan Türklerin Kanı var, bunu kabul buyur’

    İkbal’in bu çağrısıyla kadınlar altınlarını, genç kızlar çeyizlerini, yaşlılar kıyafetlerini çoraplarını anadolu için bağışta bulundu.
    Niceleri sefer için yola koyuldu.

    Bugün Muhammed İkbal’in evlatları ateş altında.
    Biz, 100 yıl geçse de bize yapılan kardeşliği unutmayız.
    Muhammed İkbal, cümle küffar bir olup anadoluya saldırdığında halkını bu hayasız akınlara karşı örgütlemek üzere bir meydanda toplayıp onlara şu konuşmayı yaptı; “Ruzi Mahşer’de Rasulullahın huzuruna çıkınca çok mahçup halde ona diyeceğim ki, ‘Ya Rasulallah, iftiharla sana sunacağımız bir amelimiz yoktur. Elimdeki kâsede, Trablusgarp’ta, Galiçya’da, Balkanlarda, Kafkaslarda, yedi düvele karşı Din-î Mübin İslam için çarpışan Türklerin Kanı var, bunu kabul buyur’ İkbal’in bu çağrısıyla kadınlar altınlarını, genç kızlar çeyizlerini, yaşlılar kıyafetlerini çoraplarını anadolu için bağışta bulundu. Niceleri sefer için yola koyuldu. Bugün Muhammed İkbal’in evlatları ateş altında. Biz, 100 yıl geçse de bize yapılan kardeşliği unutmayız.
    0 Comments 0 Shares
  • Osmanlı imparatorluğunda eğitim kızların küçük yaşta okutulması mühendislik mimarlık tıp kimya ve ilk okul seviyelerini gösteren fotoğraflar aşağıdadır ve hepsinin kıyafetleri çok temiz ve kaliteli.
    Osmanlı imparatorluğunda eğitim kızların küçük yaşta okutulması mühendislik mimarlık tıp kimya ve ilk okul seviyelerini gösteren fotoğraflar aşağıdadır ve hepsinin kıyafetleri çok temiz ve kaliteli.
    1
    0 Comments 0 Shares
  • Fatih Sultan Mehmed'in Napoli'de vefat eden talihsiz Şehzadesi.
    Cem Sultan'ın dramı...

    Fatih Sultan Mehmed 1481'de vefat edince tahta büyük oğlu 2. Bayezid geçti. Küçük oğlu Şehzade Cem, ağabeyinin saltanatını kabul etmedi. Tahta geçmek için ağabeyi 2. Bayezid ile savaştı ama başarısız oldu ve tahta oturamayacağını anladı.

    Şehzade Cem, önce Memlüklülere sığındı. Daha sonra Rodos'a gitti. Maalesef Rodos'a gitmesiyle artık esaret hayatıda başlamış oldu. Fatih'in oğluna Rodos Şövalyeleri bir nevi esir muamelesi yaptılar.

    Rodos Şövalyeleri Papa'dan istedikleri parayı alınca ile zavallı Şehzade'yi İtalya'ya naklettiler.

    Cem Sultan 1489'da Roma'ya vardı. Şehrin dışında Papa'nın oğlu, kardinaller ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Halk, Fatih'in oğlunu görmek için yollara yığılmıştı. Büyük hükümdarlara yapılan bir törenle Şehzade Cem, Vatikan Sarayı'na girdi.

    O andan itibaren Roma, Avrupa siyasetinin merkezi haline geldi. Macaristan Kralı ve Memlük Sultanı, Şehzade'nin kendilerine verilmesi için Papa'ya baskı yapmaya başlamışlardı.

    Şehzade'yi Osmanlı'ya karşı koz olarak kullanmak düşüncesi herkeste vardı.

    Roma'ya varışının ertesi günü Şehzade Cem, Papa tarafından kabul edildi. Papa, Kardinaller, Roma'da bulunan bütün elçiler, Şehzade'yi ayakta karşıladı. Papa, büyük tacını ve tören elbisesini giymişti.

    Protokol görevlileri Şehzade'ye, imparatorların bile Papa'nın ayaklarını öptüğünü söyleyip, hiç olmazsa Papanın karşısında eğilmesini rica ettiler. Şehzade Cem, babasından başka kimsenin önünde eğilmemiş olduğunu, bundan sonra da eğilmeyeceğini söyledi.

    Israrlar karşısında ölümü tercih edeceğini söyleyince vazgeçmek zorunda kaldılar. Papa İnnocent, kendisini başıyla selamlayan Şehzade'yi kucaklayıp öptü. Bu, bir Papa'nın en büyük hükümdara karşı göstereceği en son iltifat derecesiydi.

    3 gün, 3 gece Şehzade'nin şerefine şenlik ve ziyafet düzenlendi. Şehzade Cem sonuçta Vatikan Sarayı'nda esirdi ve huzursuzdu. Papa tarafından birçok defa davet edildi. Papa, Osmanlı'ya karşı yeni bir Haçlı seferi için Şehzade'yi elde etmek istiyordu.

    Bu düşüncesini Şehzade'ye açınca, Şehzade karşısına dikildi. İslâm'a asla ihanet etmeyeceğini, başına dünya tacını bile koysalar istemediğini, tek isteğinin Kahire’ye gidip ailesinin yanında ömrünü tamamlamak olduğunu söyledi.

    1490'da Roma'ya gelen Sultan 2.Bayezid'in elçisi, Şehzade Cem'in 3 yıllık ödeneğini Papa'ya teslim etti. Elçi Şehzade tarafından da karşılandı.

    Şehzade'nin ayağını öpen elçi, Sultan Bayezid'in mektubunu ve hediyelerini verdi. Şehzade iyi kalpliliğinden Roma'da gezintiye çıktığı zaman, yollarda gördüğü fakirlere büyük sadakalar dağıtıyordu.

    Roma halkı arasında, Şehzade'nin Hristiyan olduğuna dair dedikodular çıktı. Papa bu dedikodulara inandı. Bir gün Şehzade Cem'i açıkça Hristiyan olmaya davet etti. Şehzade bunu bir hakaret saydı ve ayağa kalkıp konuşmaya son verdi.

    Papa, Şehzade'nin son derece kızdığını görünce, geri adım atıp Şehzade Cem'i sakinleştirici sözler söyledi. Bu arada Fransa Kralı Charles, Şehzade Cem'i alabilmek için Papa'ya büyük baskı yapıyordu.

    En sonunda yeni Papa Alessandro Borgia, Fransa Kralı'nın baskılarına dayanamadı ve Şehzade'yi teslim etti. Şehzade Cem, artık Fransa Kralı'nın esiriydi.

    Fransa Kralı, Şehzade Cem'i yanına alıp Napoli'ye doğru yola çıktı.

    Fakat yolda Şehzade Cem rahatsızlandı ve öleceğini anladı. 25 Şubat 1495'te, Fatih Sultan Mehmed Han'ın küçük oğlu Şehzade Cem, Napoli'de vefat etti. Papa tarafından yavaş etkileyen bir terkiple zehirlendikten sonra Fransa Kralı'na teslim edildiği ve bu sebeple öldüğü muhakkaktır.

    Şehzade Cem'in Avrupa'daki esareti, Osmanlı'nın rahat hareket etmesini engelledi. Avrupa devletleri tarafından Osmanlı'ya bir koz olarak düşünüldü. 2. Bayezid'in eli kolu bir nevi bağlandı kardeşinin esareti sebebiyle.

    Şehzade Cem, ağabeyi 2. Bayezid'e duygu yüklü mektuplar yazmış ve tahtta hakkı olduğunu söylemişti. Buna karşın 2. Bayezid'de tahtın kendisine kısmet olduğunu ve artık buna rıza göstermesi gerektiğini ifade eden karşı mektuplar yazdı.

    Vefat ettiğinde henüz 35 yaşındaydı.
    Son 12 senesini Avrupa'da geçirmiş, ordan oraya savrulmuş, vatanına ve ezan seslerine hasret kalmıştı. Naaşı bir müddet sonra Bursa'ya getirildi ve atalarının yanına defnedildi.

    Sonuçta o bir Osmanlı Şehzadesiydi ve her Şehzade gibi Padişah olmak üzere yetiştirilmişti. Fatih'in talihsiz Şehzadesi Sultan Cem'i rahmetle anıyorum..
    Fatih Sultan Mehmed'in Napoli'de vefat eden talihsiz Şehzadesi. Cem Sultan'ın dramı... Fatih Sultan Mehmed 1481'de vefat edince tahta büyük oğlu 2. Bayezid geçti. Küçük oğlu Şehzade Cem, ağabeyinin saltanatını kabul etmedi. Tahta geçmek için ağabeyi 2. Bayezid ile savaştı ama başarısız oldu ve tahta oturamayacağını anladı. Şehzade Cem, önce Memlüklülere sığındı. Daha sonra Rodos'a gitti. Maalesef Rodos'a gitmesiyle artık esaret hayatıda başlamış oldu. Fatih'in oğluna Rodos Şövalyeleri bir nevi esir muamelesi yaptılar. Rodos Şövalyeleri Papa'dan istedikleri parayı alınca ile zavallı Şehzade'yi İtalya'ya naklettiler. Cem Sultan 1489'da Roma'ya vardı. Şehrin dışında Papa'nın oğlu, kardinaller ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Halk, Fatih'in oğlunu görmek için yollara yığılmıştı. Büyük hükümdarlara yapılan bir törenle Şehzade Cem, Vatikan Sarayı'na girdi. O andan itibaren Roma, Avrupa siyasetinin merkezi haline geldi. Macaristan Kralı ve Memlük Sultanı, Şehzade'nin kendilerine verilmesi için Papa'ya baskı yapmaya başlamışlardı. Şehzade'yi Osmanlı'ya karşı koz olarak kullanmak düşüncesi herkeste vardı. Roma'ya varışının ertesi günü Şehzade Cem, Papa tarafından kabul edildi. Papa, Kardinaller, Roma'da bulunan bütün elçiler, Şehzade'yi ayakta karşıladı. Papa, büyük tacını ve tören elbisesini giymişti. Protokol görevlileri Şehzade'ye, imparatorların bile Papa'nın ayaklarını öptüğünü söyleyip, hiç olmazsa Papanın karşısında eğilmesini rica ettiler. Şehzade Cem, babasından başka kimsenin önünde eğilmemiş olduğunu, bundan sonra da eğilmeyeceğini söyledi. Israrlar karşısında ölümü tercih edeceğini söyleyince vazgeçmek zorunda kaldılar. Papa İnnocent, kendisini başıyla selamlayan Şehzade'yi kucaklayıp öptü. Bu, bir Papa'nın en büyük hükümdara karşı göstereceği en son iltifat derecesiydi. 3 gün, 3 gece Şehzade'nin şerefine şenlik ve ziyafet düzenlendi. Şehzade Cem sonuçta Vatikan Sarayı'nda esirdi ve huzursuzdu. Papa tarafından birçok defa davet edildi. Papa, Osmanlı'ya karşı yeni bir Haçlı seferi için Şehzade'yi elde etmek istiyordu. Bu düşüncesini Şehzade'ye açınca, Şehzade karşısına dikildi. İslâm'a asla ihanet etmeyeceğini, başına dünya tacını bile koysalar istemediğini, tek isteğinin Kahire’ye gidip ailesinin yanında ömrünü tamamlamak olduğunu söyledi. 1490'da Roma'ya gelen Sultan 2.Bayezid'in elçisi, Şehzade Cem'in 3 yıllık ödeneğini Papa'ya teslim etti. Elçi Şehzade tarafından da karşılandı. Şehzade'nin ayağını öpen elçi, Sultan Bayezid'in mektubunu ve hediyelerini verdi. Şehzade iyi kalpliliğinden Roma'da gezintiye çıktığı zaman, yollarda gördüğü fakirlere büyük sadakalar dağıtıyordu. Roma halkı arasında, Şehzade'nin Hristiyan olduğuna dair dedikodular çıktı. Papa bu dedikodulara inandı. Bir gün Şehzade Cem'i açıkça Hristiyan olmaya davet etti. Şehzade bunu bir hakaret saydı ve ayağa kalkıp konuşmaya son verdi. Papa, Şehzade'nin son derece kızdığını görünce, geri adım atıp Şehzade Cem'i sakinleştirici sözler söyledi. Bu arada Fransa Kralı Charles, Şehzade Cem'i alabilmek için Papa'ya büyük baskı yapıyordu. En sonunda yeni Papa Alessandro Borgia, Fransa Kralı'nın baskılarına dayanamadı ve Şehzade'yi teslim etti. Şehzade Cem, artık Fransa Kralı'nın esiriydi. Fransa Kralı, Şehzade Cem'i yanına alıp Napoli'ye doğru yola çıktı. Fakat yolda Şehzade Cem rahatsızlandı ve öleceğini anladı. 25 Şubat 1495'te, Fatih Sultan Mehmed Han'ın küçük oğlu Şehzade Cem, Napoli'de vefat etti. Papa tarafından yavaş etkileyen bir terkiple zehirlendikten sonra Fransa Kralı'na teslim edildiği ve bu sebeple öldüğü muhakkaktır. Şehzade Cem'in Avrupa'daki esareti, Osmanlı'nın rahat hareket etmesini engelledi. Avrupa devletleri tarafından Osmanlı'ya bir koz olarak düşünüldü. 2. Bayezid'in eli kolu bir nevi bağlandı kardeşinin esareti sebebiyle. Şehzade Cem, ağabeyi 2. Bayezid'e duygu yüklü mektuplar yazmış ve tahtta hakkı olduğunu söylemişti. Buna karşın 2. Bayezid'de tahtın kendisine kısmet olduğunu ve artık buna rıza göstermesi gerektiğini ifade eden karşı mektuplar yazdı. Vefat ettiğinde henüz 35 yaşındaydı. Son 12 senesini Avrupa'da geçirmiş, ordan oraya savrulmuş, vatanına ve ezan seslerine hasret kalmıştı. Naaşı bir müddet sonra Bursa'ya getirildi ve atalarının yanına defnedildi. Sonuçta o bir Osmanlı Şehzadesiydi ve her Şehzade gibi Padişah olmak üzere yetiştirilmişti. Fatih'in talihsiz Şehzadesi Sultan Cem'i rahmetle anıyorum..
    0 Comments 0 Shares
  • This iconic photograph is still considered one of the most-terrifying space photographs to date. Astronaut Bruce McCandless II became the first human being to do a spacewalk without a safety tether linkd to a spacecraft. In 1984, he floated completely untethered in space with nothing but his Manned Maneuvering Unit keeping him alive.

    Follow for more: The Two Pennies
    This iconic photograph is still considered one of the most-terrifying space photographs to date. Astronaut Bruce McCandless II became the first human being to do a spacewalk without a safety tether linkd to a spacecraft. In 1984, he floated completely untethered in space with nothing but his Manned Maneuvering Unit keeping him alive. Follow for more: The Two Pennies
    0 Comments 0 Shares
More Results