• (1-Temmuz-1961-31-Ağustos-1997)

    PRENSES DİANA

    Aristokrat bir aileden gelen Diana, 1 Temmuz 1961’de İngiltere, Norfolk Sandringham Park House’de doğmuştur.

    AİLESİ... AUDREY HEPBURN'İN KUZENİ...

    Annesi Frances Ruth Shand Kydd (boşanmadan önce Frances Spencer), babası ise Edward John Spencer’dir. Hem anne hem de baba tarafından köklü bir ailenin mensubu olan Diana Spencer, anne tarafından İrlandalı ve İskoç, baba tarafındansa İngiliz ve Amerikan atalara sahiptir. Soyağacında 2. Charles, Anne ve Mary Boleyn, John Egerton gibi önemli isimler olan Diana’nın kuzenleri arasında da sevilen Hollywood yıldızı Audrey Hepburn bulunmaktadır.

    BAŞARISIZ EĞİTİM HAYATI...

    Boşanmış bir ailenin çocuğu olarak zor günler geçiren Lady Diana, eğitim hayatında pek başarılı olamamış, sınıfları genellikle düşük notlarla atlamıştır. Ancak arkadaş edinme konusunda iyi olan Diana’nın sosyal çevresi hep geniş olmuştur. 1977 yılında İsviçre’de yatılı bir okula gönderilen Diana burayı sevmemiş ve birkaç hafta sonra evine dönmüştür.

    PRENS CHARLES İLE EVLENMESİ...

    Kraliyet Ailesi’ne girebilmek içinse müstakbel prensesin Protestan ve soylu bir ailesinin olması şartları aranmaktaymış. Bu özelliklere sahip olan Diana, Prens Charles için mükemmel bir eş adayı görülmüş ve her iki aile de gençlerin evlenme fikrini onaylamıştır. Sonuçta; Prens Charles ve Lady Diana 24 Şubat 1981’deki nişanlarının ardından 19 Temmuz 1981’de evlenmişlerdir.

    İLK ÇOCUK VE CHARLES' IN ESKİ AŞKI...

    Galler Prensesi olan Diana Spencer evliliğinin ilk aylarında hamile kalmış ve bu haber herkesi sevindirmiştir. 21 Temmuz 1982’de doğan çocuğun erkek olması ile de sevinci Kraliyet Ailesi’yle birlikte katlanmıştır. Ancak mutluluğu kısa sürmüş çünkü eşinin eski sevgilisi Camilla Parker Bowles’a aşık olduğu gerçeğini göz ardı edememiştir.

    EVLİLİĞİNDEKİ SORUNLAR VE HASTALIĞI...

    Prenses kendisini sevdirmek için uğraşmış ama Charles hem evliliğinden önce hem de sonra Camilla’dan başka bir şey düşünmemiştir. Tüm bu sorunlar yüzünden bir tür yeme bozukluğu olan bulimia hastalığına yakalanmış ama her şeye rağmen evliliğini sürdürmek için uğraşmıştır. 1982 yılında Prens Harry’nin doğumuyla 2. kez anne olan Diana’nın evliliğindeki sorunlar devam etmiştir.

    BOŞANMASI...

    Evliliğinin son yıllarında birkaç sevgilisi olmuş, sansasyonel haberlerle manşetlerde boy göstermiştir. 1995 yılında gizlice bir röportaj veren Diana, yaşadıklarını anlatarak Kraliyet Ailesi’ne yakışmayacak bir şey daha yapmıştır. 20 Kasım’da BBC One’de yayınlanan ünlü itirafname, milyonlarca kişi tarafından izlenmiştir. Ve 1992 yılında fiilen ayrılan çift, bu olaydan 9 ay sonra 28 Ağustos 1996’da resmen boşanmıştır.

    DODİ EL FAYED İLE İLİŞKİSİ...

    Ayrılıktan sonra epey üzülen Lady Diana Dodi Al Fayed’le görüşmeye başlamıştır.
    Tıpkı kendisi gibi boşanmış bir ailenin çocuğu olan Dodi Al Fayed ile haftalarca sürecek bir tatile çıkmıştır. Tabii bu sırada paparazziler çiftin peşinden hiç ayrılmamıştır. Sürekli manşetlerde olan Lady Diana’nın Arap Dodi Al Fayed’le birliktelik yaşaması bütün dünyanın dikkatini çekmiştir. Diana’nın bebek beklediği ve çiftin evlilik hazırlığı içerisinde olduğu haberi ise resmen skandal yaratmıştır. Zaten Lady Diana’nın sözüm ona ölüm emrinin verilmesinin altında yatan en büyük nedenlerden bir tanesi çoğu kişiye göre bu durumdur.

    ÖLÜMÜ...

    31 Ağustos günü Dodi Al Fayed’in babasına ait olan Ritz Otel’den öğlen 12.30’da çıkan çiftin arabası, sözüm ona şoförün yolu şaşırması üzerine bir tünelin girişinde kaza yapmış. Şoför VE Dodi Al Fayed olay yerinde hayatını kaybederken, Lady Diana’nın ölümü ise kaldırıldığı hastanede 2 saat sonra gerçekleşmiştir. Kazadan sağ olarak kurulan tek kişi ise Prenses Diana’nın koruma görevlisi Trevor Rees-Jones olmuştur.

    “Karşılık beklemeden, bir gün birinin de sizin için aynı şeyi yapabileceğini düşünmeden, rastgele bir iyilik yapın.”

    PRENSES DİANA
    (1-Temmuz-1961-31-Ağustos-1997) PRENSES DİANA Aristokrat bir aileden gelen Diana, 1 Temmuz 1961’de İngiltere, Norfolk Sandringham Park House’de doğmuştur. AİLESİ... AUDREY HEPBURN'İN KUZENİ... Annesi Frances Ruth Shand Kydd (boşanmadan önce Frances Spencer), babası ise Edward John Spencer’dir. Hem anne hem de baba tarafından köklü bir ailenin mensubu olan Diana Spencer, anne tarafından İrlandalı ve İskoç, baba tarafındansa İngiliz ve Amerikan atalara sahiptir. Soyağacında 2. Charles, Anne ve Mary Boleyn, John Egerton gibi önemli isimler olan Diana’nın kuzenleri arasında da sevilen Hollywood yıldızı Audrey Hepburn bulunmaktadır. BAŞARISIZ EĞİTİM HAYATI... Boşanmış bir ailenin çocuğu olarak zor günler geçiren Lady Diana, eğitim hayatında pek başarılı olamamış, sınıfları genellikle düşük notlarla atlamıştır. Ancak arkadaş edinme konusunda iyi olan Diana’nın sosyal çevresi hep geniş olmuştur. 1977 yılında İsviçre’de yatılı bir okula gönderilen Diana burayı sevmemiş ve birkaç hafta sonra evine dönmüştür. PRENS CHARLES İLE EVLENMESİ... Kraliyet Ailesi’ne girebilmek içinse müstakbel prensesin Protestan ve soylu bir ailesinin olması şartları aranmaktaymış. Bu özelliklere sahip olan Diana, Prens Charles için mükemmel bir eş adayı görülmüş ve her iki aile de gençlerin evlenme fikrini onaylamıştır. Sonuçta; Prens Charles ve Lady Diana 24 Şubat 1981’deki nişanlarının ardından 19 Temmuz 1981’de evlenmişlerdir. İLK ÇOCUK VE CHARLES' IN ESKİ AŞKI... Galler Prensesi olan Diana Spencer evliliğinin ilk aylarında hamile kalmış ve bu haber herkesi sevindirmiştir. 21 Temmuz 1982’de doğan çocuğun erkek olması ile de sevinci Kraliyet Ailesi’yle birlikte katlanmıştır. Ancak mutluluğu kısa sürmüş çünkü eşinin eski sevgilisi Camilla Parker Bowles’a aşık olduğu gerçeğini göz ardı edememiştir. EVLİLİĞİNDEKİ SORUNLAR VE HASTALIĞI... Prenses kendisini sevdirmek için uğraşmış ama Charles hem evliliğinden önce hem de sonra Camilla’dan başka bir şey düşünmemiştir. Tüm bu sorunlar yüzünden bir tür yeme bozukluğu olan bulimia hastalığına yakalanmış ama her şeye rağmen evliliğini sürdürmek için uğraşmıştır. 1982 yılında Prens Harry’nin doğumuyla 2. kez anne olan Diana’nın evliliğindeki sorunlar devam etmiştir. BOŞANMASI... Evliliğinin son yıllarında birkaç sevgilisi olmuş, sansasyonel haberlerle manşetlerde boy göstermiştir. 1995 yılında gizlice bir röportaj veren Diana, yaşadıklarını anlatarak Kraliyet Ailesi’ne yakışmayacak bir şey daha yapmıştır. 20 Kasım’da BBC One’de yayınlanan ünlü itirafname, milyonlarca kişi tarafından izlenmiştir. Ve 1992 yılında fiilen ayrılan çift, bu olaydan 9 ay sonra 28 Ağustos 1996’da resmen boşanmıştır. DODİ EL FAYED İLE İLİŞKİSİ... Ayrılıktan sonra epey üzülen Lady Diana Dodi Al Fayed’le görüşmeye başlamıştır. Tıpkı kendisi gibi boşanmış bir ailenin çocuğu olan Dodi Al Fayed ile haftalarca sürecek bir tatile çıkmıştır. Tabii bu sırada paparazziler çiftin peşinden hiç ayrılmamıştır. Sürekli manşetlerde olan Lady Diana’nın Arap Dodi Al Fayed’le birliktelik yaşaması bütün dünyanın dikkatini çekmiştir. Diana’nın bebek beklediği ve çiftin evlilik hazırlığı içerisinde olduğu haberi ise resmen skandal yaratmıştır. Zaten Lady Diana’nın sözüm ona ölüm emrinin verilmesinin altında yatan en büyük nedenlerden bir tanesi çoğu kişiye göre bu durumdur. ÖLÜMÜ... 31 Ağustos günü Dodi Al Fayed’in babasına ait olan Ritz Otel’den öğlen 12.30’da çıkan çiftin arabası, sözüm ona şoförün yolu şaşırması üzerine bir tünelin girişinde kaza yapmış. Şoför VE Dodi Al Fayed olay yerinde hayatını kaybederken, Lady Diana’nın ölümü ise kaldırıldığı hastanede 2 saat sonra gerçekleşmiştir. Kazadan sağ olarak kurulan tek kişi ise Prenses Diana’nın koruma görevlisi Trevor Rees-Jones olmuştur. “Karşılık beklemeden, bir gün birinin de sizin için aynı şeyi yapabileceğini düşünmeden, rastgele bir iyilik yapın.” PRENSES DİANA
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • #SONDAKİKA İspanya'nın ardından Norveç ve İrlanda da Filistin devletini resmen tanıdı https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-ispanya-filistin-i-resmen-tanidi-3690220
    #SONDAKİKA İspanya'nın ardından Norveç ve İrlanda da Filistin devletini resmen tanıdı https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-ispanya-filistin-i-resmen-tanidi-3690220
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • SON DAKİKA | İspanya, Filistin Devleti’ni resmen tanıdı!

    İspanya Başbakanı Sánchez, “İspanya, başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı kapsayan bir Filistin devletini tanıyor.

    1967 sınırlarındaki hiçbir değişikliği tanımayacağız. Filistin devleti, başkenti doğu Kudüs olan ve Batı Şeria ve Gazze’ye koridor ile bağlanmalıdır ve Filistin Ulusal Yönetiminin meşru hükümeti atında birleşmelidir” açıklaması yaptı.

    Norveç ve İrlanda da daha önce yaptıkları açıklamalarla 28 Mayıs’ta Filistin devletini tanıyacaklarını duyurmuşlardı. Böylece Filistin devletini tanıyan BM üyesi ülke sayısı 145’e yükselecek. Filistin’i tanıyan ilk Batı Avrupa ülkesi İzlanda, AB ülkesi ise İsveç olmuştu.

    #ispanya #filistin #gazze #sondakika
    SON DAKİKA | İspanya, Filistin Devleti’ni resmen tanıdı! 🇪🇸🇵🇸 🇵🇸İspanya Başbakanı Sánchez, “İspanya, başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı kapsayan bir Filistin devletini tanıyor. 🇵🇸1967 sınırlarındaki hiçbir değişikliği tanımayacağız. Filistin devleti, başkenti doğu Kudüs olan ve Batı Şeria ve Gazze’ye koridor ile bağlanmalıdır ve Filistin Ulusal Yönetiminin meşru hükümeti atında birleşmelidir” açıklaması yaptı. 🇵🇸Norveç ve İrlanda da daha önce yaptıkları açıklamalarla 28 Mayıs’ta Filistin devletini tanıyacaklarını duyurmuşlardı. Böylece Filistin devletini tanıyan BM üyesi ülke sayısı 145’e yükselecek. Filistin’i tanıyan ilk Batı Avrupa ülkesi İzlanda, AB ülkesi ise İsveç olmuştu. #ispanya #filistin #gazze #sondakika
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • Bunu biliyor muydunuz?

    Ekranda gördüğünüz ay-yıldızlı amblem, İrlanda futbol takımı Drogheda United Futbol Kulübü'ne ait.

    Drogheda United, Drogheda şehrinin takımıdır. İrlanda Premier Ligi'nde oynayan kulüp, 1919'da kurulan Drogheda United ve 1962'de kurulan Drogheda FC 1975'te birleştirerek, bugünkü kulübe dönüşmüşlerdir. Irlanda'nın Premier Ligi'nde mücadele eden takımının ambleminde ay ve yıldız bulunmaktadır. Trabzonspor ile aynı kulüp renklerini paylaşan takım taraftarları, kendilerine "Türkler" anlamında "Turks" de demektedir.

    Takımının ambleminde ay ve yıldız bulunma sebebi ise 19. yüzyıla dayanmaktadır. 1847'de İngiliz sömürgeninde olan İrlanda, 1 milyon İrlandalı'nın hayatını kaybettiği, Büyük Kıtlık ya da bir diğer ismiyle İrlanda Patates Kıtlığı, olarak adlandırılan ve 1845'de başlayıp 1852 yılında son bulan kitlesel açlık, hastalık ve göç dönemini yaşamaktaydı. Binlerce kilometre uzaklıktaki Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da 31. Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid, İrlanda'dan gelen diş hekiminin anlatımıyla bu durumdan haberdar olumuş ve adadaki İngiliz ablukası sonucu yayılan kıtlık için yardımda bulunmaya karar vermiştir. Sultanın, açlıktan ölen İrlandalılara yardım etmek için; acilen 10 bin sterlin yardımda bulunmak istediği, İngiliz hükûmetine bildirilmiş fakat bu yardım isteği Kraliçe Victoria'nın dahi kendi vatandaşlarına ancak 2 bin sterlin acak yardımda bulunduğu gerekçesiyle geri çevrilmişti. Sultan Abdülmecid, yardımın 1 bin sterlin düşürülmesini rica eden İngilizlerin bu isteğini kabul eder fakat, nakit yardımı az bulduğu için daha fazlasını da yapmak ister. Bu yüzden Sultan, İrlanda'ya 4 bin sterlin değerinde buğdayın, ilaç ve diğer acil ihtiyaçların 3 gemi ile sefere çıkmasını emreder. Ancak, İngiliz donanmasının herhangi bir yabancı geminin başkent Dublin veya Cork kenti limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceği bilinmektedir. Bu yüzden Osmanlı gemileri, yardımları daha kuzeydeki Drogheda limanına götürerek İrlanda halkına yardımda bulunur. İrlanda halkı bu yardımları nedeniyle Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid'e şükranlarını anlatan bir teşekkür mektubu yollamışlardır. Aşağıda imzası bulunan biz İrlanda eşrafı, mektupta, "Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Mülkünün Sultanı Abdülmecid Han'a, siz zat-ı devletlerinin mağdur ve perişan İrlandalılara karşı gösterdiğiniz alaka ve geniş kereminiz dolayısıyla minnet ve en derin şükranlarımızı arz için müsaade istirham ediyoruz." ifadelerini kullanmıştır.

    Bu mektupla yetinmeyen İrlanda halkı, Osmanlı İmparatorluğu'nun cömertliğini bazı anıt ve görsellerle ölümsüzleştirmek istemiş ve Drogheda kasabasının armasına da o dönem ay yıldız eklenmiş. Yıllar sonra yerel futbol takımı Drogheda United'ın ambleminde de görülen ay yıldız ayrıca kasabada taşlara oyulmuş ve duvarlara işlenmiştir. Trabzonspor ile aynı kulüp renklerini paylaşan Drogheda United, 2011'de iki taraf kardeş kulüp olmuştur.
    Bunu biliyor muydunuz? Ekranda gördüğünüz ay-yıldızlı amblem, İrlanda futbol takımı Drogheda United Futbol Kulübü'ne ait. Drogheda United, Drogheda şehrinin takımıdır. İrlanda Premier Ligi'nde oynayan kulüp, 1919'da kurulan Drogheda United ve 1962'de kurulan Drogheda FC 1975'te birleştirerek, bugünkü kulübe dönüşmüşlerdir. Irlanda'nın Premier Ligi'nde mücadele eden takımının ambleminde ay ve yıldız bulunmaktadır. Trabzonspor ile aynı kulüp renklerini paylaşan takım taraftarları, kendilerine "Türkler" anlamında "Turks" de demektedir. Takımının ambleminde ay ve yıldız bulunma sebebi ise 19. yüzyıla dayanmaktadır. 1847'de İngiliz sömürgeninde olan İrlanda, 1 milyon İrlandalı'nın hayatını kaybettiği, Büyük Kıtlık ya da bir diğer ismiyle İrlanda Patates Kıtlığı, olarak adlandırılan ve 1845'de başlayıp 1852 yılında son bulan kitlesel açlık, hastalık ve göç dönemini yaşamaktaydı. Binlerce kilometre uzaklıktaki Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da 31. Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid, İrlanda'dan gelen diş hekiminin anlatımıyla bu durumdan haberdar olumuş ve adadaki İngiliz ablukası sonucu yayılan kıtlık için yardımda bulunmaya karar vermiştir. Sultanın, açlıktan ölen İrlandalılara yardım etmek için; acilen 10 bin sterlin yardımda bulunmak istediği, İngiliz hükûmetine bildirilmiş fakat bu yardım isteği Kraliçe Victoria'nın dahi kendi vatandaşlarına ancak 2 bin sterlin acak yardımda bulunduğu gerekçesiyle geri çevrilmişti. Sultan Abdülmecid, yardımın 1 bin sterlin düşürülmesini rica eden İngilizlerin bu isteğini kabul eder fakat, nakit yardımı az bulduğu için daha fazlasını da yapmak ister. Bu yüzden Sultan, İrlanda'ya 4 bin sterlin değerinde buğdayın, ilaç ve diğer acil ihtiyaçların 3 gemi ile sefere çıkmasını emreder. Ancak, İngiliz donanmasının herhangi bir yabancı geminin başkent Dublin veya Cork kenti limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceği bilinmektedir. Bu yüzden Osmanlı gemileri, yardımları daha kuzeydeki Drogheda limanına götürerek İrlanda halkına yardımda bulunur. İrlanda halkı bu yardımları nedeniyle Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid'e şükranlarını anlatan bir teşekkür mektubu yollamışlardır. Aşağıda imzası bulunan biz İrlanda eşrafı, mektupta, "Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Mülkünün Sultanı Abdülmecid Han'a, siz zat-ı devletlerinin mağdur ve perişan İrlandalılara karşı gösterdiğiniz alaka ve geniş kereminiz dolayısıyla minnet ve en derin şükranlarımızı arz için müsaade istirham ediyoruz." ifadelerini kullanmıştır. Bu mektupla yetinmeyen İrlanda halkı, Osmanlı İmparatorluğu'nun cömertliğini bazı anıt ve görsellerle ölümsüzleştirmek istemiş ve Drogheda kasabasının armasına da o dönem ay yıldız eklenmiş. Yıllar sonra yerel futbol takımı Drogheda United'ın ambleminde de görülen ay yıldız ayrıca kasabada taşlara oyulmuş ve duvarlara işlenmiştir. Trabzonspor ile aynı kulüp renklerini paylaşan Drogheda United, 2011'de iki taraf kardeş kulüp olmuştur.
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • Bu buz kristal bulutunun "gökkuşağı" fotoğrafı; İrlanda'da çekildi.

    Kredi: James Nasuta
    Bu buz kristal bulutunun "gökkuşağı" fotoğrafı; İrlanda'da çekildi. 🌈 ☁️ 📝Kredi: James Nasuta
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • İrlanda'da Samuel Beckett Köprüsü, Cumhuriyetin 100 yıl nedeniyle Türk Bayrağı'yla aydınlatıldı.
    İrlanda'da Samuel Beckett Köprüsü, Cumhuriyetin 100 yıl nedeniyle Türk Bayrağı'yla aydınlatıldı.
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • Çay içmeyi en çok seven ülkeler (Kişi başına düşen yıllık #çay tüketimi)

    Kişi başı tüketimin en çok olduğu ilk beş ülke

    1-Türkiye: 3,16 kg/yıl;
    2-İrlanda: 2,19 kg/yıl;
    3-Birleşik Krallık: 1,94 kg/yıl;
    4-Rusya: 1,38 kg/yıl;
    5-Fas: 1,22 kg/yıl
    Çay içmeyi en çok seven ülkeler (Kişi başına düşen yıllık #çay tüketimi) Kişi başı tüketimin en çok olduğu ilk beş ülke 1-Türkiye: 3,16 kg/yıl; 2-İrlanda: 2,19 kg/yıl; 3-Birleşik Krallık: 1,94 kg/yıl; 4-Rusya: 1,38 kg/yıl; 5-Fas: 1,22 kg/yıl
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • İngiltere'de bazı eski binaların pencereleri tuğlalarla örülmüştür. Bunun nedeni "Pencere Vergisi". Bir dönem, gelir tespiti yapmakta sıkıntı yaşanınca çare olarak vergiler pencere sayısına göre hesaplanmaya başlandı. "Pencere Vergisi" Fransa ve İrlanda'da da bir dönem uygulandı.
    İngiltere'de bazı eski binaların pencereleri tuğlalarla örülmüştür. Bunun nedeni "Pencere Vergisi". Bir dönem, gelir tespiti yapmakta sıkıntı yaşanınca çare olarak vergiler pencere sayısına göre hesaplanmaya başlandı. "Pencere Vergisi" Fransa ve İrlanda'da da bir dönem uygulandı.
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • Gökkuşağı Mısırı:
    Carl Barnes adlı yarı Cherokee(Amerika kıtasının en eski yerli kabilesi) ve Amerika kıtasına göç eden yarı İskoç İrlandalı Oklahomalı bir çiftçi, mısır köklerini keşfetmekle ilgilenmeye başladı.

    Gökkuşağı Mısırının Hikayesi Carl Barnes ile başlar. Şimdi 80'lerinde olan Barnes, atalarının mirası ile yeniden bağlantı kurmanın bir yolu olarak yetişkinlik yıllarında daha eski mısır çeşitleri yetiştirmeye başladı.
    Barnes, eski mısır çeşitlerini yetiştirerek, ata türlerini izole etmeyi başardı.
    Ülkenin her yerinde tanıştığı ve arkadaş olduğu insanlarla eski mısır tohumu değiş tokuşunu yaptı. Aynı zamanda, Barnes özellikle renkli koblardan tohum toplamaya, saklamaya ve yeniden dikmeye başladı. Barnes'a göre, gökkuşağı tohumu aslen "Pawnee ( tarımla uğraşan yerliler) kültüründen gelir.”
    Mısırın veya yaygın olarak bilindiği şekliyle mısırın başlangıcı,Orta Güney Meksika'nın yerli çiftçilerine kadar uzanır. Binlerce yıl boyunca, Amerika'nın Yerli halkları, mısırı tarımsal ve törensel yaşam biçimlerine benimsedi ve onu bugün gördüğümüz çeşitli biçimlere dönüştürdü.
    Gökkuşağı Mısırı Nasıl Bulundu? Ve Kızılderililerin açıklaması.
    Tüm bu renkler ve nitelikler, aynı genel mısır hattının çeşitliliğinde bulunur ve deneyimlerime göre, farklı renkler ve desenler, bir yıldan diğerine yapılan basit seçime oldukça duyarlıdır. Örneğin, yalnızca gök mavisi, zümrüt yeşili, pembe veya tüm renk yelpazesine sahip kulaklar iki veya üç yıl sonra yetiştirilebilir. Gökyüzü mavileri daha kolay görünme eğilimindedir. Yine tohum, istenilen özelliklere sahip mümkün olduğu kadar çok başaktan seçilir. Tohum tasarrufu amacıyla, özellikle mısır için, başladığınız tohumun tam genetik kitaplığını korumak için en az 200 ila 300 bitkiye sahip olmak ekim için idealdir.
    Diğer geleneksel nasırlarla çaprazlama deneyleri yapmak sihri daha da yayabilir. Olasılıklar muhtemelen sonsuzdur.

    Bu mısır, çocukları ekme ve hasat etme büyüsüyle tanıştırmak için mükemmel bir türdür. Tohum-hasat süresi, koşullara bağlı olarak daha erken olmak üzere yaklaşık 110 gündür. Bitkiler mısır için orta boyludur, yaklaşık altı fittir. Tohumları, ortaya çıkan bitkiler arasında 6 ila 12 inç olacak şekilde 30 inç sıralar halinde ekin. Veya, delik başına 3 veya 4 tohum ve salkımlar arasında 3 ila 4 fit boşluk olacak şekilde geleneksel yerel dikim stili yapılabilir.
    Mısır, kabuğu kahverengiye döndüğünde toplanmaya hazırdır ve her başak açıldığında sürpriz olur. Renkler, artık nem nedeniyle hasatta en yoğun şekilde görünür, ancak başaklar tamamen iyileştikçe devam eder. Bu mısır güzelliğinden dolayı sevilse de tamamen yenilebilir. Bir dizi patlamış mısır ve çakmaktaşı mısır tanesi özelliği sergiler ve patlama yalnızca marjinal olmasına rağmen (ve renkler süreçten sağ çıkamaz), tahıl un haline getirilebilir ve diğer herhangi bir mısır unu gibi kullanılabilir. Mısır erken ve yumuşakken toplanırsa bu mısırı koçanından yemek mümkün olur. Birçok Kızılderili mısırının daha yüksek protein ve diğer besin konsantrasyonlarına sahip olduğunu test edilmişlerdir.

    Bir yetişkinseniz ve bu mısırı ekiyorsanız, mısır ile eken ve bakımını yapan kişi arasında yer alan belirli bir simya varmış gibi göründüğü için, onu yetiştirme sürecinde ortaya çıkan bazı ilginç içgörülere ve deneyimlere sahip olabileceğinizin farkında olun. Yerli halkların tohumları hakkında her zaman bildiklerini hissetmeye başlayabilirsiniz - kan bağı, dil ve ruhsal kimlik olarak gerçekten tek ve aynıdır, sakladığımız ve ektiğimiz tohumda Kutsal Yaşam Yasası bulunur.
    Gökkuşağı Mısırı: Carl Barnes adlı yarı Cherokee(Amerika kıtasının en eski yerli kabilesi) ve Amerika kıtasına göç eden yarı İskoç İrlandalı Oklahomalı bir çiftçi, mısır köklerini keşfetmekle ilgilenmeye başladı. Gökkuşağı Mısırının Hikayesi Carl Barnes ile başlar. Şimdi 80'lerinde olan Barnes, atalarının mirası ile yeniden bağlantı kurmanın bir yolu olarak yetişkinlik yıllarında daha eski mısır çeşitleri yetiştirmeye başladı. Barnes, eski mısır çeşitlerini yetiştirerek, ata türlerini izole etmeyi başardı. Ülkenin her yerinde tanıştığı ve arkadaş olduğu insanlarla eski mısır tohumu değiş tokuşunu yaptı. Aynı zamanda, Barnes özellikle renkli koblardan tohum toplamaya, saklamaya ve yeniden dikmeye başladı. Barnes'a göre, gökkuşağı tohumu aslen "Pawnee ( tarımla uğraşan yerliler) kültüründen gelir.” Mısırın veya yaygın olarak bilindiği şekliyle mısırın başlangıcı,Orta Güney Meksika'nın yerli çiftçilerine kadar uzanır. Binlerce yıl boyunca, Amerika'nın Yerli halkları, mısırı tarımsal ve törensel yaşam biçimlerine benimsedi ve onu bugün gördüğümüz çeşitli biçimlere dönüştürdü. Gökkuşağı Mısırı Nasıl Bulundu? Ve Kızılderililerin açıklaması. Tüm bu renkler ve nitelikler, aynı genel mısır hattının çeşitliliğinde bulunur ve deneyimlerime göre, farklı renkler ve desenler, bir yıldan diğerine yapılan basit seçime oldukça duyarlıdır. Örneğin, yalnızca gök mavisi, zümrüt yeşili, pembe veya tüm renk yelpazesine sahip kulaklar iki veya üç yıl sonra yetiştirilebilir. Gökyüzü mavileri daha kolay görünme eğilimindedir. Yine tohum, istenilen özelliklere sahip mümkün olduğu kadar çok başaktan seçilir. Tohum tasarrufu amacıyla, özellikle mısır için, başladığınız tohumun tam genetik kitaplığını korumak için en az 200 ila 300 bitkiye sahip olmak ekim için idealdir. Diğer geleneksel nasırlarla çaprazlama deneyleri yapmak sihri daha da yayabilir. Olasılıklar muhtemelen sonsuzdur. Bu mısır, çocukları ekme ve hasat etme büyüsüyle tanıştırmak için mükemmel bir türdür. Tohum-hasat süresi, koşullara bağlı olarak daha erken olmak üzere yaklaşık 110 gündür. Bitkiler mısır için orta boyludur, yaklaşık altı fittir. Tohumları, ortaya çıkan bitkiler arasında 6 ila 12 inç olacak şekilde 30 inç sıralar halinde ekin. Veya, delik başına 3 veya 4 tohum ve salkımlar arasında 3 ila 4 fit boşluk olacak şekilde geleneksel yerel dikim stili yapılabilir. Mısır, kabuğu kahverengiye döndüğünde toplanmaya hazırdır ve her başak açıldığında sürpriz olur. Renkler, artık nem nedeniyle hasatta en yoğun şekilde görünür, ancak başaklar tamamen iyileştikçe devam eder. Bu mısır güzelliğinden dolayı sevilse de tamamen yenilebilir. Bir dizi patlamış mısır ve çakmaktaşı mısır tanesi özelliği sergiler ve patlama yalnızca marjinal olmasına rağmen (ve renkler süreçten sağ çıkamaz), tahıl un haline getirilebilir ve diğer herhangi bir mısır unu gibi kullanılabilir. Mısır erken ve yumuşakken toplanırsa bu mısırı koçanından yemek mümkün olur. Birçok Kızılderili mısırının daha yüksek protein ve diğer besin konsantrasyonlarına sahip olduğunu test edilmişlerdir. Bir yetişkinseniz ve bu mısırı ekiyorsanız, mısır ile eken ve bakımını yapan kişi arasında yer alan belirli bir simya varmış gibi göründüğü için, onu yetiştirme sürecinde ortaya çıkan bazı ilginç içgörülere ve deneyimlere sahip olabileceğinizin farkında olun. Yerli halkların tohumları hakkında her zaman bildiklerini hissetmeye başlayabilirsiniz - kan bağı, dil ve ruhsal kimlik olarak gerçekten tek ve aynıdır, sakladığımız ve ektiğimiz tohumda Kutsal Yaşam Yasası bulunur.
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
  • #Titanic'in seyirde çekilmiş son fotoğrafı - 11 Nisan 1912

    #İrlanda sahillerinde #kılavuz kaptan'ı indirirken #Crosshaven'dan fotoğrafçı John #Morrogh tarafından çekilmiş.

    Bir sonraki fotoğrafı 73 yıl sonra Eylül-1985'de #Atlantiğin derinliklerinde çekilebildi.
    #Titanic'in seyirde çekilmiş son fotoğrafı - 11 Nisan 1912 #İrlanda sahillerinde #kılavuz kaptan'ı indirirken #Crosshaven'dan fotoğrafçı John #Morrogh tarafından çekilmiş. Bir sonraki fotoğrafı 73 yıl sonra Eylül-1985'de #Atlantiğin derinliklerinde çekilebildi.
    0 Yorumlar 0 hisse senetleri
Arama Sonuçları