• In the early hours of February 6, 2024, people marched in Hatay, the province most severely devastated by twin earthquakes last year, to commemorate the first anniversary of the catastrophic disaster that struck southern Türkiye.

    The magnitude 7.7 and 7.6 quakes hit the southern part of the country early in the morning of February 6, 2023, causing destruction across 11 cities and claiming the lives of over 53,000 people.
    In the early hours of February 6, 2024, people marched in Hatay, the province most severely devastated by twin earthquakes last year, to commemorate the first anniversary of the catastrophic disaster that struck southern Türkiye. The magnitude 7.7 and 7.6 quakes hit the southern part of the country early in the morning of February 6, 2023, causing destruction across 11 cities and claiming the lives of over 53,000 people.
    0 التعليقات 0 نشر
  • LOZAN ANDLAŞMASININ İMZALANMASI; DÖNEN DOLAPLAR VE BEDİÜZ-ZAMAN’IN TEPKİLERİ: 24 TEMMUZ 1923

    1 Lozan Andlaşmasının Kısa Tarihçesi

    Lozan Barış Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedename-si), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış barış antlaşmasıdır.

    1920 yazına gelindiğinde I. Dünya Savaşı'nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamam-lanmıştı. Osmanlı Devletine bunu kabul ettirmeleri, 10 Ağustos 1920'de Sevr'de gerçekleşti. Üç Türk murahhası Paris'in meşhur banliyösü Sevres'de anlaşmayı imzaladılar. Ankara'da TBMM'nin Sevr Anlaşmasına tepkisi çok sert oldu. Ankara, İstiklal mahkemesi 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç kişiyi ve Sadrazam Damat Ferid Paşa'yı idama mahkum etti ve vatan haini ilan etti. Yunanistan dışında Sevr'i hiç bir ülkenin meclislerinde onayla-maması nedeni ile Sevr bir anlaşma taslağı olarak kaldı.

    Onaylanmamış olmasının yanı sıra Anadolu'daki mücadelenin de başarıya ulaşması ve zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr hiç bir zaman uygulanamadı.

    TBMM'nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin ardından Mudanya Ateşkes Ant-laşması'nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922'de TBMM Hükümeti'ni Lozan'da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler. Barış şartlarını görüşmek için Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Mustafa Kemal, İsmet Pa-şa'nın katılmasını uygun görmüştür. Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katı-lan İsmet Paşa'nın Lozan'a baştemsilci olarak gönderilmesini uygun buldu. İsmet Paşa Dı-şişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı. İtilaf Devletleri Lozan'a İstanbul Hükûmeti'ni de davet ettiler.

    Lozan’da Türkiye’den istenen, İngiliz Murahhas Heyeti Reisi Lord Curzon’un ifadesiyle şudur:

    Türkiye İslâmî alakasını ve İslâm’ı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hu-lus birliği etmiş olur. Biz de kendisine dilediğini veririz.

    Dikte edilen bu şartın yeni Ankara yönetimi tarafından kabulü üzerine anlaşmanın im-zalanmasını müteakip İngiltere Avam Kamarasında “Türklerin istiklalini niçin tanıdınız?” diye yükselen itirazlara Lord Curzon şu karşılığı verir:

    İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklar-dır. Zira biz onları ma’neviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz.

    Sonrasında Ankara merkezli olarak Türkiye yeni ve çok sıkıntılı bir sürece girer. Lo-zan’da verilen söz çerçevesinde birer birer tatbik sahasına konulan icraatın hedefi şöyle ifa-de edilir: "Otuz sene sonra gelecek neslin kendi eliyle Kur’an’ı imha etmesini intac edecek (ne-tice verecek) bir plan yapalım."

    TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı'na katılarak Misak-ı Milliyi gerçekleştirmeyi, Türki-ye'de bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazmina-tı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki problemleri (ekonomik, siyasal, hu-kuksal) çözmeyi amaçlamış, Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlana-mazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.

    20 Kasım 1922'de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk - Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul'un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağ-lanamamıştır. Temel konularda tarafların tavize yanaşmaması ve önemli görüş ayrılıkları çıkması üzerine 4 Şubat 1923'te görüşmelerin kesilmesi savaş ihtimalini yeniden gündeme getirmiştir. Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu'na savaş hazırlıklarının başlamasını emret-miştir. Sovyetler Birliği eğer tekrar savaş çıkarsa bu sefer Türkiye'nin yanında savaşa gire-ceğini duyurmuştur. Bu ihtimali göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye'yi tekrar Lozan'a çağırmıştır.

    Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923'te tekrar baş-lamış, 23 Nisan'da başlayan görüşmeler 24 Temmuz 1923'e kadar devam etmiş ve bu süreç Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması ile sonuçlanmıştır. Taraf ülkelerin temsilcileri ara-sında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını ge-rektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923'te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923'te, İtalya tarafından 12 Mart 1924'te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924'te imzalanmıştır. İngiltere'nin anlaşmayı onay-laması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onayladıklarına dair belgeler resmî olarak Paris'e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Unutmayalım ki, Lozan Antlaşması çerçevesinde Misak-ı Mili sınırları içindeki Musul, Kerkük ve Süleymaniye İngilizlere, Hatay ise Fransızlara bırakıldı. Bunun yanında 12 ada İtalyanlara, İmroz, Bozcaada ve Tavşanlı adaları dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a, 1571'den beri Türklere ait olan Kıbrıs ise İngiltere'ye verildi. Halbuki Mustafa Kemal Paşa, ilk defa 1 Mayıs 1920'deki Meclis konuşmasında ve son defa 30 Ocak 1923 tarihli açıklama-sında olmak üzere, çeşitli beyanlarında Musul vilayetini dahil ederek Misak-ı Millî sınırlarını tanımladı: "Bu hudut İskenderun körfezinin güneyinden, Antakya'dan, Halep ile Katma istas-yonu arasında Carablus köprüsünün güneyinde Fırat nehrine ulaşır. Oradan Deyrizor'a iner, oradan doğuya uzatılarak Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alır."

    Misak-ı Millî Haritası
    LOZAN ANDLAŞMASININ İMZALANMASI; DÖNEN DOLAPLAR VE BEDİÜZ-ZAMAN’IN TEPKİLERİ: 24 TEMMUZ 1923 1 Lozan Andlaşmasının Kısa Tarihçesi Lozan Barış Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedename-si), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış barış antlaşmasıdır. 1920 yazına gelindiğinde I. Dünya Savaşı'nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamam-lanmıştı. Osmanlı Devletine bunu kabul ettirmeleri, 10 Ağustos 1920'de Sevr'de gerçekleşti. Üç Türk murahhası Paris'in meşhur banliyösü Sevres'de anlaşmayı imzaladılar. Ankara'da TBMM'nin Sevr Anlaşmasına tepkisi çok sert oldu. Ankara, İstiklal mahkemesi 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç kişiyi ve Sadrazam Damat Ferid Paşa'yı idama mahkum etti ve vatan haini ilan etti. Yunanistan dışında Sevr'i hiç bir ülkenin meclislerinde onayla-maması nedeni ile Sevr bir anlaşma taslağı olarak kaldı. Onaylanmamış olmasının yanı sıra Anadolu'daki mücadelenin de başarıya ulaşması ve zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr hiç bir zaman uygulanamadı. TBMM'nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin ardından Mudanya Ateşkes Ant-laşması'nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922'de TBMM Hükümeti'ni Lozan'da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler. Barış şartlarını görüşmek için Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Mustafa Kemal, İsmet Pa-şa'nın katılmasını uygun görmüştür. Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katı-lan İsmet Paşa'nın Lozan'a baştemsilci olarak gönderilmesini uygun buldu. İsmet Paşa Dı-şişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı. İtilaf Devletleri Lozan'a İstanbul Hükûmeti'ni de davet ettiler. Lozan’da Türkiye’den istenen, İngiliz Murahhas Heyeti Reisi Lord Curzon’un ifadesiyle şudur: Türkiye İslâmî alakasını ve İslâm’ı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hu-lus birliği etmiş olur. Biz de kendisine dilediğini veririz. Dikte edilen bu şartın yeni Ankara yönetimi tarafından kabulü üzerine anlaşmanın im-zalanmasını müteakip İngiltere Avam Kamarasında “Türklerin istiklalini niçin tanıdınız?” diye yükselen itirazlara Lord Curzon şu karşılığı verir: İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklar-dır. Zira biz onları ma’neviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz. Sonrasında Ankara merkezli olarak Türkiye yeni ve çok sıkıntılı bir sürece girer. Lo-zan’da verilen söz çerçevesinde birer birer tatbik sahasına konulan icraatın hedefi şöyle ifa-de edilir: "Otuz sene sonra gelecek neslin kendi eliyle Kur’an’ı imha etmesini intac edecek (ne-tice verecek) bir plan yapalım." TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı'na katılarak Misak-ı Milliyi gerçekleştirmeyi, Türki-ye'de bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazmina-tı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki problemleri (ekonomik, siyasal, hu-kuksal) çözmeyi amaçlamış, Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlana-mazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır. 20 Kasım 1922'de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk - Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul'un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağ-lanamamıştır. Temel konularda tarafların tavize yanaşmaması ve önemli görüş ayrılıkları çıkması üzerine 4 Şubat 1923'te görüşmelerin kesilmesi savaş ihtimalini yeniden gündeme getirmiştir. Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu'na savaş hazırlıklarının başlamasını emret-miştir. Sovyetler Birliği eğer tekrar savaş çıkarsa bu sefer Türkiye'nin yanında savaşa gire-ceğini duyurmuştur. Bu ihtimali göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye'yi tekrar Lozan'a çağırmıştır. Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923'te tekrar baş-lamış, 23 Nisan'da başlayan görüşmeler 24 Temmuz 1923'e kadar devam etmiş ve bu süreç Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması ile sonuçlanmıştır. Taraf ülkelerin temsilcileri ara-sında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını ge-rektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923'te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923'te, İtalya tarafından 12 Mart 1924'te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924'te imzalanmıştır. İngiltere'nin anlaşmayı onay-laması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onayladıklarına dair belgeler resmî olarak Paris'e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Unutmayalım ki, Lozan Antlaşması çerçevesinde Misak-ı Mili sınırları içindeki Musul, Kerkük ve Süleymaniye İngilizlere, Hatay ise Fransızlara bırakıldı. Bunun yanında 12 ada İtalyanlara, İmroz, Bozcaada ve Tavşanlı adaları dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a, 1571'den beri Türklere ait olan Kıbrıs ise İngiltere'ye verildi. Halbuki Mustafa Kemal Paşa, ilk defa 1 Mayıs 1920'deki Meclis konuşmasında ve son defa 30 Ocak 1923 tarihli açıklama-sında olmak üzere, çeşitli beyanlarında Musul vilayetini dahil ederek Misak-ı Millî sınırlarını tanımladı: "Bu hudut İskenderun körfezinin güneyinden, Antakya'dan, Halep ile Katma istas-yonu arasında Carablus köprüsünün güneyinde Fırat nehrine ulaşır. Oradan Deyrizor'a iner, oradan doğuya uzatılarak Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alır." Misak-ı Millî Haritası
    0 التعليقات 0 نشر
  • "HALEP NEDEN BİZİM İÇİN ÖNEMLİ"

    Misâk-ı Millî’den anlaşılacağı gibi ülkemizin en zor yıllarında dâhi 402 yıl Osmanlı idaresinde kalan ve öncesinde Türkmen aşiretlerine mesken olan Halep’ten vazgeçilmemiştir. Hakikaten Halep, aziz milletimiz için Gaziantep, Hatay veya Şanlıurfa’dan farksızdır.

    Halep, üzerine söylenmiş türküler, darbı meseller ve atasözleri ile, Anadolu coğrafyasının vazgeçilmezi, Halep işi takılar, el sanatları ve yemekleri ile de Anadolu kültürünün bir parçası olmuştur.
    "HALEP NEDEN BİZİM İÇİN ÖNEMLİ" Misâk-ı Millî’den anlaşılacağı gibi ülkemizin en zor yıllarında dâhi 402 yıl Osmanlı idaresinde kalan ve öncesinde Türkmen aşiretlerine mesken olan Halep’ten vazgeçilmemiştir. Hakikaten Halep, aziz milletimiz için Gaziantep, Hatay veya Şanlıurfa’dan farksızdır. Halep, üzerine söylenmiş türküler, darbı meseller ve atasözleri ile, Anadolu coğrafyasının vazgeçilmezi, Halep işi takılar, el sanatları ve yemekleri ile de Anadolu kültürünün bir parçası olmuştur.
    0 التعليقات 0 نشر
  • The survivors of the deadly earthquakes who lost their beloved ones and homes are experiencing a bitter Eid this year after a particularly challenging Ramadan.

    They visit the graves of their relatives who died in the earthquakes after greeting family members and neighbours.

    Placed in temporary shelters, the earthquake victims long for the old holidays.

    “On previous holidays, we used to get together with my children and grandchildren to celebrate Eid,” said 76-year-old survivor Ramazan Ozgultekin. “We used to cook food and desserts, have fun with our children and be together. On this holiday, we are here.”

    On February 6, magnitude 7.7 and 7.6 quakes struck 11 Turkish provinces — Adana, Adiyaman, Diyarbakir, Elazig, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaras, Kilis, Malatya, Osmaniye and Sanliurfa.

    Around 14 million people in Türkiye have been affected by the quakes, and many others in northern Syria.
    The survivors of the deadly earthquakes who lost their beloved ones and homes are experiencing a bitter Eid this year after a particularly challenging Ramadan. They visit the graves of their relatives who died in the earthquakes after greeting family members and neighbours. Placed in temporary shelters, the earthquake victims long for the old holidays. “On previous holidays, we used to get together with my children and grandchildren to celebrate Eid,” said 76-year-old survivor Ramazan Ozgultekin. “We used to cook food and desserts, have fun with our children and be together. On this holiday, we are here.” On February 6, magnitude 7.7 and 7.6 quakes struck 11 Turkish provinces — Adana, Adiyaman, Diyarbakir, Elazig, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaras, Kilis, Malatya, Osmaniye and Sanliurfa. Around 14 million people in Türkiye have been affected by the quakes, and many others in northern Syria.
    0 التعليقات 0 نشر
  • Yayladağı'nda kadınlar Ramazan Bayramı için 'halaka' kurabiyesi hazırlıyor.
    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Hatay'ın Yayladağı ilçesinde kadınlar, Ramazan Bayramı'nda misafirlerine ikram ettikleri yöresel kurabiye çeşidi 'halaka'ları hazırlamaya başladı.
    📍Yayladağı'nda kadınlar Ramazan Bayramı için 'halaka' kurabiyesi hazırlıyor. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Hatay'ın Yayladağı ilçesinde kadınlar, Ramazan Bayramı'nda misafirlerine ikram ettikleri yöresel kurabiye çeşidi 'halaka'ları hazırlamaya başladı.
    0 التعليقات 0 نشر
  • Hatay’da görev yapan 4'üncü Komando Tugayımız, iftar yapacak depremzede vatandaşlarımız için pide yapıp vatandaşlarımıza ikram etti.

    Asrın Dayanışması
    Hatay’da görev yapan 4'üncü Komando Tugayımız, iftar yapacak depremzede vatandaşlarımız için pide yapıp vatandaşlarımıza ikram etti. Asrın Dayanışması 🇹🇷
    0 التعليقات 0 نشر
  • This earthquake survivor baby reunited with her mother 54 days after she was rescued from under the rubble of a collapsed building in Türkiye’s Hatay.

    Three-and-a-half-month old baby Vetin Begdas was named ‘Gizem’ by health officials in the hospital. The baby and the family met thanks to a DNA test that proved their link.

    The newborn baby was rescued after being trapped for 128 hours under rubble when 7.7 and 7.6 magnitude earthquakes hit eleven provinces of Türkiye.

    Photo: AA
    This earthquake survivor baby reunited with her mother 54 days after she was rescued from under the rubble of a collapsed building in Türkiye’s Hatay. Three-and-a-half-month old baby Vetin Begdas was named ‘Gizem’ by health officials in the hospital. The baby and the family met thanks to a DNA test that proved their link. The newborn baby was rescued after being trapped for 128 hours under rubble when 7.7 and 7.6 magnitude earthquakes hit eleven provinces of Türkiye. Photo: AA
    0 التعليقات 0 نشر
  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Büyükçekmece'deki iftar programında konuştu.

    "Amacımız 1 yıl içinde altyapısıyla sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır.''

    "Kahramanmaraş'ı, Hatay'ı, inşallah yarın da Adıyaman'ı, Malatya'yı, Gaziantep'i ve depremde zarar gören diğer tüm şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya edene kadar gece gündüz çalışacağız."

    "Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz, ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki asrına dair hayallerimiz, vizyonlarımız, hedeflerimiz için kritik bir tercihin arifesindeyiz."

    "Bizi girdiğimiz hiçbir mücadelede yalnız bırakmayan milletimizin, bu defa da desteğiyle yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum."
    📍Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Büyükçekmece'deki iftar programında konuştu. 📍"Amacımız 1 yıl içinde altyapısıyla sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır.'' 📍"Kahramanmaraş'ı, Hatay'ı, inşallah yarın da Adıyaman'ı, Malatya'yı, Gaziantep'i ve depremde zarar gören diğer tüm şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya edene kadar gece gündüz çalışacağız." 📍"Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz, ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki asrına dair hayallerimiz, vizyonlarımız, hedeflerimiz için kritik bir tercihin arifesindeyiz." 📍"Bizi girdiğimiz hiçbir mücadelede yalnız bırakmayan milletimizin, bu defa da desteğiyle yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum."
    0 التعليقات 0 نشر
  • Dünyaca ünlü oyuncu Michele Morrone, Hatay'da depremzedeleri ziyaret etti. Depremzedeler ile yakından ilgilenen İtalyan aktör, çocuklarla da oyunlar oynadı
    Dünyaca ünlü oyuncu Michele Morrone, Hatay'da depremzedeleri ziyaret etti. Depremzedeler ile yakından ilgilenen İtalyan aktör, çocuklarla da oyunlar oynadı
    0 التعليقات 0 نشر
  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Samandağ'da muhtarlar ve kanaat önderleri ile bir araya geldiği toplantıda konuştu.

    "Devletin ve milletin imkanlarının tamamının deprem bölgesi için seferber edildiğinden kimse şüphe etmesin."

    "Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını 1 yıl içinde bitirecek planlamayla yolumuza devam edeceğiz."

    "İlk asrını geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti devletimizin bize sunduğu güven, huzur ve refah çatısına daha sıkı sahip çıkmalıyız."

    "Cumhuriyetimizin yeni asrını, hayallerimizin peşinde, vizyonumuzu inşa ederek, programlarımızı uygulayarak Türkiye Yüzyılı haline getirmekte kararlıyız."
    📍Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Samandağ'da muhtarlar ve kanaat önderleri ile bir araya geldiği toplantıda konuştu. 📍"Devletin ve milletin imkanlarının tamamının deprem bölgesi için seferber edildiğinden kimse şüphe etmesin." 📍"Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını 1 yıl içinde bitirecek planlamayla yolumuza devam edeceğiz." 📍"İlk asrını geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti devletimizin bize sunduğu güven, huzur ve refah çatısına daha sıkı sahip çıkmalıyız." 📍"Cumhuriyetimizin yeni asrını, hayallerimizin peşinde, vizyonumuzu inşa ederek, programlarımızı uygulayarak Türkiye Yüzyılı haline getirmekte kararlıyız."
    0 التعليقات 0 نشر
الصفحات المعززة