• Cuma Hutbesi "Evliliklerimiz Kolay Olsun"

    “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rûm, 30/21)

    Muhterem Müslümanlar!

    Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”[1]

    Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır.”[2]

    Aziz Müminler!

    Cenâb-ı Hakk’ın emirlerinden, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in sünnetlerinden birisi de evliliktir. Zira Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: اَلنِّكَاحُ مِنْ سُنَّتِى. فَمَنْ لَمْ يَعْمَلْ بِسُنَّتِى فَلَيْسَ مِنِّى “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir.”[3] Evlilik, hem kadına hem de erkeğe dini, hukuki ve ahlaki sorumluluklar yükleyen mukaddes bir sözleşmedir. Evlilik, külfet değil berekettir; meşakkat değil rahmettir. Evlilik, sadece biyolojik ihtiyaçların karşılanmasından da ibaret değildir. Aynı zamanda gönüllerin, ideallerin, sevinç ve hüzünlerin paylaşılmasıdır evlilik.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in buyurduğu üzere evlenmek, gözü haramdan korur, iffeti muhafaza eder.[4] Evet, evlilik, güçlü bir toplumun, sağlam bir geleceğin temeli ve teminatıdır. Eşleri kötülüklerden koruyan güvenli bir sığınak, her türlü tehdide karşı sağlam bir kalkandır. Nitekim Yüce Rabbimiz evliliğin bu yönünü Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir: هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ “Eşleriniz, elbisenin bedeni koruduğu gibi sizi haramdan koruyan bir örtüdür; siz de aynı şekilde eşleriniz için bir örtüsünüz.”[5]

    Değerli Müminler!

    Evlilik, erkek ve kadının karşılıklı rızasıyla, şahitler huzurunda kıyılan nikâhla tesis edilir. Nikâh, iki gönlün birleştiğinin, can yoldaşı ve hayat arkadaşı olduğunun ilanıdır. Nikâh akdiyle eşler, birbirine karşı sevgi, saygı, sadakat, sabır, şefkat ve merhameti şiar edineceklerinin sözünü verirler. Varlıkta ve yoklukta, sevinçte ve hüzünde her daim birbirlerinin yanında olacaklarını kabul ederler.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Evliliğin ilanı olan düğünlerimizde asıl olan tevazu ve sadeliktir. Gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olmaktır. Ne var ki, günümüzde evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamalar, aileleri sıkıntıya sokmaktadır. Eşlerin yuva kurarken ağır bir borç altına girmeleri, huzur ve mutluluklarına engel olabilmektedir. Hayatlarının en güzel zaman dilimi, maddi kaygılar nedeniyle huzursuzluk ve zorluk içerisinde geçebilmektedir. Hatta bundan dolayı kimi evlilikler, ya başlamadan bitmekte ya da zamanla ayrılıkla sonuçlanabilmektedir.

    Öyleyse Aziz Müminler!

    Evliliğimizin her safhasında Rabbimizin rızasına, Peygamberimizin sünnetine uygun hareket edelim. Evlatlarımızın yuvalarının temelini Besmele ile atalım. Düğün yaparken İslam’ın emir ve yasaklarına riayet edelim. Mahremiyet sınırlarını ihlal etmeyelim. İnsanın sağlığına ve saygınlığına zarar veren her türlü haramdan uzak duralım. Toplumun huzurunu bozan, çevreyi rahatsız eden, insanların canına ve malına zarar veren tutum ve davranışlardan kaçınalım. Rabbimizin her an bizi görüp gözettiğini, yaptığımız her şeyden mutlaka hesaba çekeceğini unutmayalım.

    Saygıdeğer Müminler!

    İki hususu sizlerle paylaşarak hutbemi bitiriyorum. İlki, bu yıl vekâletle kurban kesim organizasyonunda âlicenap milletimiz, Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve Türkiye Diyanet Vakfımıza büyük bir teveccüh gösterdi. Bizlere emanet edilen yedi yüz kırk beş bin kadar kurban hissesini başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında otuz beş milyon kadar kardeşimize ulaştırdık elhamdülillah. Yüce Rabbim, hayır ve hasenatta öncülük yapan, mazlum ve mağdurun her daim yüzünü güldüren aziz milletimizden razı olsun. Bir diğer husus ise, altı hafta sürecek olan yaz Kur’an kurslarımız 3 Temmuz Pazartesi günü başladı. Kayıtlarımız devam etmektedir. Çocuklarımızı Kur’an-ı Kerim’i ve temel dini bilgileri öğrenmeleri için yaz Kur’an kurslarımıza bekliyoruz. Onları bu manevi ziyafetten mahrum bırakmayalım.

    [1] Rûm, 30/21.

    [2] İbn Hanbel, VI, 83.

    [3] İbn Mâce, Nikâh, 1.

    [4] Buhârî, Nikâh, 3.

    [5] Bakara, 2/187.
    Cuma Hutbesi "Evliliklerimiz Kolay Olsun" “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rûm, 30/21) Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”[1] Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır.”[2] Aziz Müminler! Cenâb-ı Hakk’ın emirlerinden, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in sünnetlerinden birisi de evliliktir. Zira Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: اَلنِّكَاحُ مِنْ سُنَّتِى. فَمَنْ لَمْ يَعْمَلْ بِسُنَّتِى فَلَيْسَ مِنِّى “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir.”[3] Evlilik, hem kadına hem de erkeğe dini, hukuki ve ahlaki sorumluluklar yükleyen mukaddes bir sözleşmedir. Evlilik, külfet değil berekettir; meşakkat değil rahmettir. Evlilik, sadece biyolojik ihtiyaçların karşılanmasından da ibaret değildir. Aynı zamanda gönüllerin, ideallerin, sevinç ve hüzünlerin paylaşılmasıdır evlilik. Kıymetli Müslümanlar! Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in buyurduğu üzere evlenmek, gözü haramdan korur, iffeti muhafaza eder.[4] Evet, evlilik, güçlü bir toplumun, sağlam bir geleceğin temeli ve teminatıdır. Eşleri kötülüklerden koruyan güvenli bir sığınak, her türlü tehdide karşı sağlam bir kalkandır. Nitekim Yüce Rabbimiz evliliğin bu yönünü Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir: هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ “Eşleriniz, elbisenin bedeni koruduğu gibi sizi haramdan koruyan bir örtüdür; siz de aynı şekilde eşleriniz için bir örtüsünüz.”[5] Değerli Müminler! Evlilik, erkek ve kadının karşılıklı rızasıyla, şahitler huzurunda kıyılan nikâhla tesis edilir. Nikâh, iki gönlün birleştiğinin, can yoldaşı ve hayat arkadaşı olduğunun ilanıdır. Nikâh akdiyle eşler, birbirine karşı sevgi, saygı, sadakat, sabır, şefkat ve merhameti şiar edineceklerinin sözünü verirler. Varlıkta ve yoklukta, sevinçte ve hüzünde her daim birbirlerinin yanında olacaklarını kabul ederler. Kıymetli Müslümanlar! Evliliğin ilanı olan düğünlerimizde asıl olan tevazu ve sadeliktir. Gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olmaktır. Ne var ki, günümüzde evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamalar, aileleri sıkıntıya sokmaktadır. Eşlerin yuva kurarken ağır bir borç altına girmeleri, huzur ve mutluluklarına engel olabilmektedir. Hayatlarının en güzel zaman dilimi, maddi kaygılar nedeniyle huzursuzluk ve zorluk içerisinde geçebilmektedir. Hatta bundan dolayı kimi evlilikler, ya başlamadan bitmekte ya da zamanla ayrılıkla sonuçlanabilmektedir. Öyleyse Aziz Müminler! Evliliğimizin her safhasında Rabbimizin rızasına, Peygamberimizin sünnetine uygun hareket edelim. Evlatlarımızın yuvalarının temelini Besmele ile atalım. Düğün yaparken İslam’ın emir ve yasaklarına riayet edelim. Mahremiyet sınırlarını ihlal etmeyelim. İnsanın sağlığına ve saygınlığına zarar veren her türlü haramdan uzak duralım. Toplumun huzurunu bozan, çevreyi rahatsız eden, insanların canına ve malına zarar veren tutum ve davranışlardan kaçınalım. Rabbimizin her an bizi görüp gözettiğini, yaptığımız her şeyden mutlaka hesaba çekeceğini unutmayalım. Saygıdeğer Müminler! İki hususu sizlerle paylaşarak hutbemi bitiriyorum. İlki, bu yıl vekâletle kurban kesim organizasyonunda âlicenap milletimiz, Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve Türkiye Diyanet Vakfımıza büyük bir teveccüh gösterdi. Bizlere emanet edilen yedi yüz kırk beş bin kadar kurban hissesini başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında otuz beş milyon kadar kardeşimize ulaştırdık elhamdülillah. Yüce Rabbim, hayır ve hasenatta öncülük yapan, mazlum ve mağdurun her daim yüzünü güldüren aziz milletimizden razı olsun. Bir diğer husus ise, altı hafta sürecek olan yaz Kur’an kurslarımız 3 Temmuz Pazartesi günü başladı. Kayıtlarımız devam etmektedir. Çocuklarımızı Kur’an-ı Kerim’i ve temel dini bilgileri öğrenmeleri için yaz Kur’an kurslarımıza bekliyoruz. Onları bu manevi ziyafetten mahrum bırakmayalım. [1] Rûm, 30/21. [2] İbn Hanbel, VI, 83. [3] İbn Mâce, Nikâh, 1. [4] Buhârî, Nikâh, 3. [5] Bakara, 2/187.
    0 Comments 0 Shares
  • MEDENİYETLERİN BULUŞTUĞU KENT ANTAKYA

    Antakya'da yerleşim; resmi kurum kayıtlarına göre MÖ. 100.000'lere kadar uzanmaktadır. Bölge ; orta paleolitik, neolitik, kalkolitik ve tunç çağlarının tamamı boyunca yerleşim alanıydı. Amik Ovası, Çatalhöyük , Tell Tainat, Tell Cüdeyde ve Tell Açana ; ilk Tunç Çağı yerleşimleridir.

    Kent devletler şeklinde başlamış yönetimler; bir süre sonra imparatorluklara dönüşmüştür.

    İlk merkezi yönetim olarak Akadlar hüküm sürmüştür. M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Yamhad Krallığı'na bağlı bir beylik olarak varlık göstermiştir. Ardından Hitit ve Mısır merkezi yönetimlerinin kontrolü altına girmiştir. MÖ. 1200 yıllarında Hititliler'in yıkılmasından sonra Sami-Aramiler tarafından burada kurulacak olan Geç-Hitit krallığına ''Hattena'' denilecektir. Hattena Krallığı MÖ. 9. yüzyılda Asur ve daha sonra Urartular'ın egemenliği altında kalmıştır. MÖ. 7. yüzyılda buraya ''Batık Şehir'' adını veren Sakalar'ın denetimine girmiştir. Sakalar; 18 yıl sonra MÖ. 626'da buradan ayrılmışlardır. MÖ. 6. yüzyıldan sonra Kilikya Satraplığı'na bağlı olarak Persler'e vergi ödemiştir. MÖ. 333'de Büyük İskender ve Pers İmparatoru III. Dareios'un orduları İssos kentinde savaşmıştır. Zaferi Büyük İskender kazanmış ve MÖ. 323 yılına kadar buraya o hükmetmiştir. Ölümüyle beraber komutanları arasındaki iktidar mücadelesini Seleucus I. Nicator kazanmış ve MÖ. 300 yılında Seleucia Pieria ve Antiacheia'yı kurmuştur. Şehir; MÖ. 64 yılında serbest statü ile Roma imparatorluğuna katılıp Suriye eyaletinin başkenti olmuştur.

    (Milada kadar Antakya tarihi böyle.)

    Görsel: Depremzeden önceki Antakya
    MEDENİYETLERİN BULUŞTUĞU KENT ANTAKYA Antakya'da yerleşim; resmi kurum kayıtlarına göre MÖ. 100.000'lere kadar uzanmaktadır. Bölge ; orta paleolitik, neolitik, kalkolitik ve tunç çağlarının tamamı boyunca yerleşim alanıydı. Amik Ovası, Çatalhöyük , Tell Tainat, Tell Cüdeyde ve Tell Açana ; ilk Tunç Çağı yerleşimleridir. Kent devletler şeklinde başlamış yönetimler; bir süre sonra imparatorluklara dönüşmüştür. İlk merkezi yönetim olarak Akadlar hüküm sürmüştür. M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Yamhad Krallığı'na bağlı bir beylik olarak varlık göstermiştir. Ardından Hitit ve Mısır merkezi yönetimlerinin kontrolü altına girmiştir. MÖ. 1200 yıllarında Hititliler'in yıkılmasından sonra Sami-Aramiler tarafından burada kurulacak olan Geç-Hitit krallığına ''Hattena'' denilecektir. Hattena Krallığı MÖ. 9. yüzyılda Asur ve daha sonra Urartular'ın egemenliği altında kalmıştır. MÖ. 7. yüzyılda buraya ''Batık Şehir'' adını veren Sakalar'ın denetimine girmiştir. Sakalar; 18 yıl sonra MÖ. 626'da buradan ayrılmışlardır. MÖ. 6. yüzyıldan sonra Kilikya Satraplığı'na bağlı olarak Persler'e vergi ödemiştir. MÖ. 333'de Büyük İskender ve Pers İmparatoru III. Dareios'un orduları İssos kentinde savaşmıştır. Zaferi Büyük İskender kazanmış ve MÖ. 323 yılına kadar buraya o hükmetmiştir. Ölümüyle beraber komutanları arasındaki iktidar mücadelesini Seleucus I. Nicator kazanmış ve MÖ. 300 yılında Seleucia Pieria ve Antiacheia'yı kurmuştur. Şehir; MÖ. 64 yılında serbest statü ile Roma imparatorluğuna katılıp Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. (Milada kadar Antakya tarihi böyle.) Görsel: Depremzeden önceki Antakya
    0 Comments 0 Shares
  • Cuma Hutbesi "İslam'ın İki Şiârı: Ezan ve Kurban"

    Selam News

    Ayasofya Camii'nde Cuma namazı...
    Elhamdülillah

    Muhterem Müslümanlar!

    Milletler sembolleriyle ayakta durur ve varlıklarını devam ettirirler. İslam ümmetinin de kendine özgü sembolleri vardır ki biz bunlara “şiâr” diyoruz. Bunlar, Müslüman kimliğini inşa eden, bize tevhidi ve Rabbimize layık bir kul olmamız gerektiğini hatırlatan nişanelerdir. Cenâb-ı Hakk’ın saygı duyulmasını, korunmasını ve yaşatılmasını emrettiği değerlerdir. Nitekim okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “…Kim Allah’a ait nişânelere saygılı davranırsa, şüphesiz ki bu, kalplerin takvalı olmasındandır.”[1]

    Geliniz! Bugünkü hutbemizde İslam’ın şiârlarından olan ezan ve kurbanın önemini yeniden hatırlayalım.

    Aziz Müminler!

    Ezan, insanlığı Allah’a kul olmaya çağıran nebevi bir nidadır. Tevhidin gür sedasıdır. Müezzin, Allah’tan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in son peygamber olduğunu günde beş defa insanlara ezanla hatırlatır. Rabbimizin rahmetine ve affına ezanla davet eder. Huzura ve kurtuluşa, güvene ve barışa ezanla çağırır. Ezan, vahdetin, yani ümmetin birliğinin ilanıdır. Özgürlüğümüzün beyanıdır; bağımsızlığımızın sembolüdür. İstiklâl Marşımızda bu husus ne de güzel ifade edilmiştir:

    Rûhumun senden İlâhî şudur ancak emeli:

    Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli;

    Bu ezanlar -ki şehâdetleri dînin temeli-

    Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Ezanın aslı, Kur’an-ı Kerim gibi Arapçadır. Sözleri, Müslümanların ortak dilidir. Ümmet-i Muhammed’in evrensel parolası ve ortak değeridir. Onu bugün okunan şekliyle bize bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s) öğretmiştir. Dolayısıyla aslı gibi okunmadıkça ezan ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Rabbimiz kıyamete kadar minarelerimizden şehâdetleri dinin temeli olan ezandan bizleri mahrum bırakmasın.

    Değerli Müminler!

    “Kim gönülden inanarak okunan ezanı tekrar ederse cennete girer.”[2] hadisinde ifade edildiği gibi ezan, bize cennet muştusudur. Minarelerden gönüllerimize yansıyan, hayatımızın her alanını kuşatan eşsiz bir değerdir. Dilimiz, rengimiz, mezhep ve meşrebimiz ne olursa olsun, Müslümanlar olarak hepimiz, ezanı işitince aynı heyecanı hissederiz. Çocuklarımızın dünyaya gözlerini ilk açtığı anda sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuruz ve onlara İslami bir kimlik kazandırırız.

    Aziz Müslümanlar!

    İslam’ın sembollerinden bir diğeri ise kurbandır. Kurban, kurbiyyettir; Rabbimize yakınlaşma gayreti, takvaya ulaşma arzusu, ilahi rahmete nail olma çabasıdır. Kurban, teslimiyettir; Allah’a ve O’nun emirlerine boyun eğmektir. Kurban, sadakattir; Cenâb-ı Hakk’ın rızasını her şeyden üstün görmektir. Kurban, tezekkürdür; nimetin gerçek sahibini hatırda tutmaktır. Kurban, paylaşmaktır; ihtiyaç sahibinin evine, gönlüne, sofrasına sevinç ve muhabbet taşımaktır. Kurban, kardeşliktir; gönüller arasında yardımlaşma ve dayanışma bağları kurmaktır.

    Değerli Kardeşlerim!

    Bizi biz yapan, bizi ayakta tutan, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren İslam’ın yüce değerleri etrafında kenetlenelim. Unutmayalım ki dünya ve ahiret mutluluğumuz, bu değerlere sahip çıkmakla, bunları yaşayıp yaşatmakla mümkündür.

    Kıymetli Müminler!

    Hutbemi bitirirken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kurban ibadetinde esas olan kişinin kurbanını bulunduğu yerde kesmesi veya kestirmesidir. Yaşadığı yerde kurban kesme imkânı olmayan veya kestiği kurban haricinde ihtiyaç sahiplerine kurban eti ikram etmek isteyenler ise vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler. Diğer hayır kurumları gibi Türkiye Diyanet Vakfımız da kurbanını vekâlet yoluyla kestirmek isteyen kardeşlerimizin hizmetindedir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” çağrısıyla, başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahiplerine kurban emanetlerinizi güvenle ulaştıracağız. Kardeşlik bilincimizi güçlendirecek, buruk gönüllere bayramın neşe ve sevincini taşıyacağız inşallah. Bu vesileyle siz değerli kardeşlerimizin din görevlilerimiz, il ve ilçe müftülüklerimiz, Türkiye Diyanet Vakfımızın internet sitesi aracılığıyla bu hayır kervanına katılabileceğinizi ifade etmek istiyorum. Rabbimizden niyazımız, kurbanla kurbiyyet kazanan ve teslimiyet imtihanını başaran kullarından olabilmektir.


    [1] Hac, 22/32.

    [2] İbn Hanbel, II, 352.
    Cuma Hutbesi "İslam'ın İki Şiârı: Ezan ve Kurban" ☪️ Selam News 🇹🇷 Ayasofya Camii'nde Cuma namazı... Elhamdülillah ☝️🇹🇷 Muhterem Müslümanlar! Milletler sembolleriyle ayakta durur ve varlıklarını devam ettirirler. İslam ümmetinin de kendine özgü sembolleri vardır ki biz bunlara “şiâr” diyoruz. Bunlar, Müslüman kimliğini inşa eden, bize tevhidi ve Rabbimize layık bir kul olmamız gerektiğini hatırlatan nişanelerdir. Cenâb-ı Hakk’ın saygı duyulmasını, korunmasını ve yaşatılmasını emrettiği değerlerdir. Nitekim okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “…Kim Allah’a ait nişânelere saygılı davranırsa, şüphesiz ki bu, kalplerin takvalı olmasındandır.”[1] Geliniz! Bugünkü hutbemizde İslam’ın şiârlarından olan ezan ve kurbanın önemini yeniden hatırlayalım. Aziz Müminler! Ezan, insanlığı Allah’a kul olmaya çağıran nebevi bir nidadır. Tevhidin gür sedasıdır. Müezzin, Allah’tan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in son peygamber olduğunu günde beş defa insanlara ezanla hatırlatır. Rabbimizin rahmetine ve affına ezanla davet eder. Huzura ve kurtuluşa, güvene ve barışa ezanla çağırır. Ezan, vahdetin, yani ümmetin birliğinin ilanıdır. Özgürlüğümüzün beyanıdır; bağımsızlığımızın sembolüdür. İstiklâl Marşımızda bu husus ne de güzel ifade edilmiştir: Rûhumun senden İlâhî şudur ancak emeli: Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli; Bu ezanlar -ki şehâdetleri dînin temeli- Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli. Kıymetli Müslümanlar! Ezanın aslı, Kur’an-ı Kerim gibi Arapçadır. Sözleri, Müslümanların ortak dilidir. Ümmet-i Muhammed’in evrensel parolası ve ortak değeridir. Onu bugün okunan şekliyle bize bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s) öğretmiştir. Dolayısıyla aslı gibi okunmadıkça ezan ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Rabbimiz kıyamete kadar minarelerimizden şehâdetleri dinin temeli olan ezandan bizleri mahrum bırakmasın. Değerli Müminler! “Kim gönülden inanarak okunan ezanı tekrar ederse cennete girer.”[2] hadisinde ifade edildiği gibi ezan, bize cennet muştusudur. Minarelerden gönüllerimize yansıyan, hayatımızın her alanını kuşatan eşsiz bir değerdir. Dilimiz, rengimiz, mezhep ve meşrebimiz ne olursa olsun, Müslümanlar olarak hepimiz, ezanı işitince aynı heyecanı hissederiz. Çocuklarımızın dünyaya gözlerini ilk açtığı anda sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuruz ve onlara İslami bir kimlik kazandırırız. Aziz Müslümanlar! İslam’ın sembollerinden bir diğeri ise kurbandır. Kurban, kurbiyyettir; Rabbimize yakınlaşma gayreti, takvaya ulaşma arzusu, ilahi rahmete nail olma çabasıdır. Kurban, teslimiyettir; Allah’a ve O’nun emirlerine boyun eğmektir. Kurban, sadakattir; Cenâb-ı Hakk’ın rızasını her şeyden üstün görmektir. Kurban, tezekkürdür; nimetin gerçek sahibini hatırda tutmaktır. Kurban, paylaşmaktır; ihtiyaç sahibinin evine, gönlüne, sofrasına sevinç ve muhabbet taşımaktır. Kurban, kardeşliktir; gönüller arasında yardımlaşma ve dayanışma bağları kurmaktır. Değerli Kardeşlerim! Bizi biz yapan, bizi ayakta tutan, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren İslam’ın yüce değerleri etrafında kenetlenelim. Unutmayalım ki dünya ve ahiret mutluluğumuz, bu değerlere sahip çıkmakla, bunları yaşayıp yaşatmakla mümkündür. Kıymetli Müminler! Hutbemi bitirirken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kurban ibadetinde esas olan kişinin kurbanını bulunduğu yerde kesmesi veya kestirmesidir. Yaşadığı yerde kurban kesme imkânı olmayan veya kestiği kurban haricinde ihtiyaç sahiplerine kurban eti ikram etmek isteyenler ise vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler. Diğer hayır kurumları gibi Türkiye Diyanet Vakfımız da kurbanını vekâlet yoluyla kestirmek isteyen kardeşlerimizin hizmetindedir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” çağrısıyla, başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahiplerine kurban emanetlerinizi güvenle ulaştıracağız. Kardeşlik bilincimizi güçlendirecek, buruk gönüllere bayramın neşe ve sevincini taşıyacağız inşallah. Bu vesileyle siz değerli kardeşlerimizin din görevlilerimiz, il ve ilçe müftülüklerimiz, Türkiye Diyanet Vakfımızın internet sitesi aracılığıyla bu hayır kervanına katılabileceğinizi ifade etmek istiyorum. Rabbimizden niyazımız, kurbanla kurbiyyet kazanan ve teslimiyet imtihanını başaran kullarından olabilmektir. [1] Hac, 22/32. [2] İbn Hanbel, II, 352.
    0 Comments 0 Shares
  • TCG ANADOLU gemisinin boğazdan geçişi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayan depremzede çocuklar eşlik etti.
    📌TCG ANADOLU gemisinin boğazdan geçişi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayan depremzede çocuklar eşlik etti.
    0 Comments 0 Shares
  • 44 gün boyunca

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere konut tesliminde görev alacak

    44 günde rekor sürede tamamlandı
    Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde depremzedeler için yapılan ilk evler sahiplerine teslim edilecek
    44 gün boyunca 🇹🇷💪 Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere konut tesliminde görev alacak 🏠 44 günde rekor sürede tamamlandı Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde depremzedeler için yapılan ilk evler sahiplerine teslim edilecek 👏👏👏
    0 Comments 0 Shares
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da Selahattin Eyyubi Camii’nin açılışını gerçekleştirdi

    “Diyarbakır Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ile 17 Dükkan Anahtar Teslim Töreni” ile Yenişehir ilçesinde yapımı tamamlanan ve avlusuyla birlikte aynı anda 25 bin kişinin ibadet edebilmesine olanak sağlayan Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    Diyarbakırlıların ramazan ayını, gelecek Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle’nin incisi Diyarbakır’da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

    “Bu şehrin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle’nin ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Şu anda karşımdaki muhteşem topluluk aynen bunu haykırıyor. Bereketli hilalin sembolü bu şehir, kardeşliğin, barışın, birlikte yaşamanın timsali olarak hep başı dik durmuştur. Türküsünü ‘Sen gidersen benim başka kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğinin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz.”

    “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılacak deprem konutlarının ve teslimi yapılacak ev ve iş yerlerinin hayırlı olmasını diledi.

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, deprem konutları anahtar teslim töreninde dua etti

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ile 17 Dükkan Anahtar Teslim Töreni” ile Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılışında dua etti. İlk olarak anahtar teslim törenin de dua eden Başkan Erbaş, “Ilahi Ya Rabbi millet olarak yaşamış olduğumuz büyük afette vefat eden kardeşlerimizin hepsine rahmet eyle. Mekanlarını cennet, derecelerini ali eyle ya Rabbi. Yaralı ve hasta olan acil şifalar ihsan eyle Ya Rabbi. Bugün burada milletimize vermiş olduğun güçle depremzede kardeşlerimize, devletimizin yapacağı kalıcı konut konutların temelini atıyoruz. En kısa zamanda bitirmeyi nasip eyle Ya Rabbi. Yuvasından uzak kalmış kardeşlerimize en kısa zamanda yuvalarına kavuşmayı nasip eyle Ya Rabbi.” niyazında bulundu.

    Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi dualarla açıldı

    Anahtar teslim töreninden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılış törenine geçen Başkan Erbaş, burada da caminin açılış duasını etti. Başkan Erbaş duasında şu niyazda bulundu:

    “Burada İslam'ın şiarından olan mabetlerin en güzellerinden birisi olan Selahaddin Eyyubi Camii'mizin açılışını yapıyoruz, bu camimizin temelinden tamamlanmasına kadar yapılmasında emeği geçen bütün kullarından razı ol Ya Rabbim. Çocuklarla, gençlerle, kadınıyla, erkeğiyle camimizi bir ilim merkezi olarak kullanmayı bizlere nasip eyle Ya Rabbi. Camilerimizin minarelerinden ezanları, gönderlerden bayrağımızı eksik eyleme Ya Rabbi. İlahi Ya Rabbi milletimizi, devletimizi ilelebet payidar eyle. Bütün camilerimizi en güzel bir şekilde değerlendirmeyi, hocalarımızın yapmış olduğu derslere devam eden gençlerle dolmasını nasip eyle Ya Rabbi.”

    Başkan Erbaş’ın yaptığı duanın ardından caminin açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Camimiz tüm ümmet için hayırlara vesile olsun inşallah. Maddi ve manevi emeği geçenlerden de Rabb'im razı olsun.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler açılışın ardından camiye geçerek, incelemelerde bulundu.

    Törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.

    Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi

    43 bin 500 metrekare kapalı alanı olan caminin bünyesinde, 700 kişilik bir konferans salonu, 1500 metrekarelik fuaye ve sergi salonu ile 500 araçlık otopark yer alıyor. Caminin külliyesinde 2 bin 400 metrekarelik bir kafeterya, kütüphane ve gençlik merkezi, yüz ölçümü 4 bin metrekareyi bulan ofis ve eğitim alanları da bulunuyor.

    Her bir kapısının ayrı ismi bulunan caminin yanlarındaki 4 kapı Hz. Adem (a.s.), Hz. İbrahim (a.s.), Hz. Musa (a.s.) ve Hz. İsa’nın (a.s.) adlarını taşırken ana kapıda ise Hz. Muhammed (s.a.s.)’in ismi yer alıyor.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da Selahattin Eyyubi Camii’nin açılışını gerçekleştirdi “Diyarbakır Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ile 17 Dükkan Anahtar Teslim Töreni” ile Yenişehir ilçesinde yapımı tamamlanan ve avlusuyla birlikte aynı anda 25 bin kişinin ibadet edebilmesine olanak sağlayan Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Diyarbakırlıların ramazan ayını, gelecek Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle’nin incisi Diyarbakır’da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu şehrin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle’nin ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Şu anda karşımdaki muhteşem topluluk aynen bunu haykırıyor. Bereketli hilalin sembolü bu şehir, kardeşliğin, barışın, birlikte yaşamanın timsali olarak hep başı dik durmuştur. Türküsünü ‘Sen gidersen benim başka kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğinin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz.” “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılacak deprem konutlarının ve teslimi yapılacak ev ve iş yerlerinin hayırlı olmasını diledi. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, deprem konutları anahtar teslim töreninde dua etti Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Deprem Konutları Temel Atma ve 1432 Konut ile 17 Dükkan Anahtar Teslim Töreni” ile Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılışında dua etti. İlk olarak anahtar teslim törenin de dua eden Başkan Erbaş, “Ilahi Ya Rabbi millet olarak yaşamış olduğumuz büyük afette vefat eden kardeşlerimizin hepsine rahmet eyle. Mekanlarını cennet, derecelerini ali eyle ya Rabbi. Yaralı ve hasta olan acil şifalar ihsan eyle Ya Rabbi. Bugün burada milletimize vermiş olduğun güçle depremzede kardeşlerimize, devletimizin yapacağı kalıcı konut konutların temelini atıyoruz. En kısa zamanda bitirmeyi nasip eyle Ya Rabbi. Yuvasından uzak kalmış kardeşlerimize en kısa zamanda yuvalarına kavuşmayı nasip eyle Ya Rabbi.” niyazında bulundu. Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi dualarla açıldı Anahtar teslim töreninden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nin açılış törenine geçen Başkan Erbaş, burada da caminin açılış duasını etti. Başkan Erbaş duasında şu niyazda bulundu: “Burada İslam'ın şiarından olan mabetlerin en güzellerinden birisi olan Selahaddin Eyyubi Camii'mizin açılışını yapıyoruz, bu camimizin temelinden tamamlanmasına kadar yapılmasında emeği geçen bütün kullarından razı ol Ya Rabbim. Çocuklarla, gençlerle, kadınıyla, erkeğiyle camimizi bir ilim merkezi olarak kullanmayı bizlere nasip eyle Ya Rabbi. Camilerimizin minarelerinden ezanları, gönderlerden bayrağımızı eksik eyleme Ya Rabbi. İlahi Ya Rabbi milletimizi, devletimizi ilelebet payidar eyle. Bütün camilerimizi en güzel bir şekilde değerlendirmeyi, hocalarımızın yapmış olduğu derslere devam eden gençlerle dolmasını nasip eyle Ya Rabbi.” Başkan Erbaş’ın yaptığı duanın ardından caminin açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Camimiz tüm ümmet için hayırlara vesile olsun inşallah. Maddi ve manevi emeği geçenlerden de Rabb'im razı olsun.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler açılışın ardından camiye geçerek, incelemelerde bulundu. Törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Selahattin Eyyubi Camii ve Külliyesi 43 bin 500 metrekare kapalı alanı olan caminin bünyesinde, 700 kişilik bir konferans salonu, 1500 metrekarelik fuaye ve sergi salonu ile 500 araçlık otopark yer alıyor. Caminin külliyesinde 2 bin 400 metrekarelik bir kafeterya, kütüphane ve gençlik merkezi, yüz ölçümü 4 bin metrekareyi bulan ofis ve eğitim alanları da bulunuyor. Her bir kapısının ayrı ismi bulunan caminin yanlarındaki 4 kapı Hz. Adem (a.s.), Hz. İbrahim (a.s.), Hz. Musa (a.s.) ve Hz. İsa’nın (a.s.) adlarını taşırken ana kapıda ise Hz. Muhammed (s.a.s.)’in ismi yer alıyor.
    0 Comments 0 Shares
  • ERDOĞAN 2023 Genel Seçim Vaadleri (özet)

    Depremzedelerimize 650.000 konut yapılacak.
    Kendi doğal gazımız ve petrol gelirlerimizden Aile Bankası kurulacak.
    Ev hanımlarımızın emekliliklerine destek
    Aile Koruma Kalkanı başlatılacak.
    Hiçbir hanenin geliri belirli bir seviyenin altına düşmeyecek.
    Kişi başına düşen millî gelirimiz 16.000 dolara ulaşacak.
    Evlenecek gençlerimize; 2 sene geri ödemesiz, 48 ay vadeli, 150 bin TL "sıfır faizli" evlilik kredisi.
    Yükseköğrenimdeki gençlerimize cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti.
    Kamuya işe alımlarda, mülakat kalkacak.
    Gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre alım.
    Ankara - İstanbul arasına süper hızlı tren hattı.
    Çalışanlara enflasyon üzerinde zam.
    Siyasi Partiler Kanunu değişecek.
    Sağlık turizminde 10 milyar dolar gelir elde edilecek.
    Her aileden en az bir çalışan olması sağlanacak.
    Bilişim ihracatında 15 milyar dolara ulaşacağız.
    Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmi hedefine ulaştıracağız.
    5 yılda 6 milyon yeni istihdam sağlanacak.
    İnternette 5G teknolojisi.
    7 yılda 1 milyon TOGG aracı yollarda olacak.

    İnşaAllah...

    TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLIYOR
    ERDOĞAN 2023 Genel Seçim Vaadleri (özet) 🔹 Depremzedelerimize 650.000 konut yapılacak. 🔸 Kendi doğal gazımız ve petrol gelirlerimizden Aile Bankası kurulacak. 🔹 Ev hanımlarımızın emekliliklerine destek 🔸 Aile Koruma Kalkanı başlatılacak. 🔹 Hiçbir hanenin geliri belirli bir seviyenin altına düşmeyecek. 🔸 Kişi başına düşen millî gelirimiz 16.000 dolara ulaşacak. 🔹 Evlenecek gençlerimize; 2 sene geri ödemesiz, 48 ay vadeli, 150 bin TL "sıfır faizli" evlilik kredisi. 🔸 Yükseköğrenimdeki gençlerimize cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti. 🔹 Kamuya işe alımlarda, mülakat kalkacak. 🔸 Gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre alım. 🔹 Ankara - İstanbul arasına süper hızlı tren hattı. 🔸 Çalışanlara enflasyon üzerinde zam. 🔹 Siyasi Partiler Kanunu değişecek. 🔸 Sağlık turizminde 10 milyar dolar gelir elde edilecek. 🔹 Her aileden en az bir çalışan olması sağlanacak. 🔸 Bilişim ihracatında 15 milyar dolara ulaşacağız. 🔹 Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmi hedefine ulaştıracağız. 🔸 5 yılda 6 milyon yeni istihdam sağlanacak. 🔹 İnternette 5G teknolojisi. 🔸 7 yılda 1 milyon TOGG aracı yollarda olacak. İnşaAllah... TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLIYOR
    0 Comments 0 Shares
  • Aliyev'in de tercihi 'Anadolu' oldu.

    Togg'un ikinci teslimatı Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'e yapıldı.

    https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/thyden-depremzedeler-icin-is-ilani-758288.html
    Aliyev'in de tercihi 'Anadolu' oldu. Togg'un ikinci teslimatı Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'e yapıldı. https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/thyden-depremzedeler-icin-is-ilani-758288.html
    0 Comments 0 Shares
  • Hatay’da görev yapan 4'üncü Komando Tugayımız, iftar yapacak depremzede vatandaşlarımız için pide yapıp vatandaşlarımıza ikram etti.

    Asrın Dayanışması
    Hatay’da görev yapan 4'üncü Komando Tugayımız, iftar yapacak depremzede vatandaşlarımız için pide yapıp vatandaşlarımıza ikram etti. Asrın Dayanışması 🇹🇷
    0 Comments 0 Shares
  • Galatasaray ile Karabağ, geliri depremzedelere bağışlanacak dostluk maçında karşı karşıya geldi.

    60 binden fazla biletin satıldığı karşılaşmayı Galatasaray 2-1 kazandı.
    📍Galatasaray ile Karabağ, geliri depremzedelere bağışlanacak dostluk maçında karşı karşıya geldi. 📍60 binden fazla biletin satıldığı karşılaşmayı Galatasaray 2-1 kazandı.
    0 Comments 0 Shares
More Results