• Why Do Flight Paths Look Curved?

    When flying from *Abu Dhabi to Los Angeles*, you might expect a straight path across the Atlantic or Mediterranean. In reality, the flight takes a curved route over Iran, Russia, the North Pole, and Canada before reaching the US west coast.

    The reason? The Earth is *spherical*, and the shortest distance between two points on a sphere is called a *Great Circle Route*—a curved line on flat maps, but actually the most direct path.

    Flat maps are misleading
    Projections like the *Mercator map* distort distances and shapes. A route that appears curved is actually shorter, while a "straight" line on the map may be longer.

    Why do planes take this route?
    - Shorter distance
    - Less flight time
    - Lower fuel consumption
    - Reduced operating costs
    - Sometimes to catch favorable jet streams

    Ancient knowledge
    Muslim scholars like *Al-Biruni* and *Al-Idrisi* understood Earth's shape and calculated such paths centuries ago for navigation and determining directions.

    So, what looks strange on a flat map is actually the most *efficient and direct path* on our spherical Earth.

    #GreatCircleRoute #FlightPaths #AirTravelFacts
    #GeographyMatters #AviationScience #TravelSmart #CurvedNotCrooked #Map
    ✈️🌍 Why Do Flight Paths Look Curved? When flying from *Abu Dhabi to Los Angeles*, you might expect a straight path across the Atlantic or Mediterranean. In reality, the flight takes a curved route over Iran, Russia, the North Pole, and Canada before reaching the US west coast. The reason? The Earth is *spherical*, and the shortest distance between two points on a sphere is called a *Great Circle Route*—a curved line on flat maps, but actually the most direct path. 🗺️ Flat maps are misleading Projections like the *Mercator map* distort distances and shapes. A route that appears curved is actually shorter, while a "straight" line on the map may be longer. 💡 Why do planes take this route? - Shorter distance - Less flight time - Lower fuel consumption - Reduced operating costs - Sometimes to catch favorable jet streams 📜 Ancient knowledge Muslim scholars like *Al-Biruni* and *Al-Idrisi* understood Earth's shape and calculated such paths centuries ago for navigation and determining directions. 🌐 So, what looks strange on a flat map is actually the most *efficient and direct path* on our spherical Earth. #GreatCircleRoute #FlightPaths #AirTravelFacts #GeographyMatters #AviationScience #TravelSmart #CurvedNotCrooked #Map
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Doğum adı Ercüment Banuydu. 14 yaşında sözlenmiş, 19 yaşında sonradan Sultan olacak veliaht Şehzade ile evlenmiş ve Mümtaz Mahal adını almıştı. Birbirlerine karşı efsanevi bir aşk besliyorlardı. Bir isyanı bastırmak için ordularıyla yola koyulan kocasına, dokuz aylık hamile olmasına rağmen, her zamanki gibi eşlik ediyordu. 17 Haziran 1631 tarihinde doğum yaparken 38 yaşında vefat etti.

    Sultan beslediği aşkı uğruna, insaaşı 23 yıl sürecek olan büyük bir anıt mezar yaptırdı. Yapının 2 mimarından biri Mimar Sinan'ın öğrencilerinden Muhammed İsa Çelebi, Kubbenin yapımından sorumlu kişi yine Mimar Sinan'ın talebelerinden İsmail Çelebi idi. İslam dünyasının en görkemli eserlerinden biri olmakla birlikte dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilir.

    Bu efsane aşkın sahipleri Türk Babür İmparatoru Şah Cihan ve eşi Mümtaz Mahal Hanım'dır, aşklarının simgesi ise TAC MAHAL.
    Doğum adı Ercüment Banuydu. 14 yaşında sözlenmiş, 19 yaşında sonradan Sultan olacak veliaht Şehzade ile evlenmiş ve Mümtaz Mahal adını almıştı. Birbirlerine karşı efsanevi bir aşk besliyorlardı. Bir isyanı bastırmak için ordularıyla yola koyulan kocasına, dokuz aylık hamile olmasına rağmen, her zamanki gibi eşlik ediyordu. 17 Haziran 1631 tarihinde doğum yaparken 38 yaşında vefat etti. Sultan beslediği aşkı uğruna, insaaşı 23 yıl sürecek olan büyük bir anıt mezar yaptırdı. Yapının 2 mimarından biri Mimar Sinan'ın öğrencilerinden Muhammed İsa Çelebi, Kubbenin yapımından sorumlu kişi yine Mimar Sinan'ın talebelerinden İsmail Çelebi idi. İslam dünyasının en görkemli eserlerinden biri olmakla birlikte dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilir. Bu efsane aşkın sahipleri Türk Babür İmparatoru Şah Cihan ve eşi Mümtaz Mahal Hanım'dır, aşklarının simgesi ise TAC MAHAL.
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Cuma Hutbesi: "Yâsîn Sûresi: Kur’an’ın Kalbi"

    “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi ise Yâsîn sûresidir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an, 7)

    Muhterem Müslümanlar!

    Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan sûrelerden biri de Yâsîn sûresidir. Yâsîn sûresi; insanın aklına ve vicdanına seslenen, kâinatın bir denge ve ahenk üzere yaratıldığını hatırlatan, hayatı anlamlandıran, kalpleri dirilten, hak ve hakikati öğreten bir sûredir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi ise Yâsîn sûresidir.”[1] buyurarak bu sûreden övgüyle bahsetmiştir. Anadolu irfanıyla yoğrulan aziz milletimiz; doğumdan ölüme, sevinçten hüzne, sağlıktan hastalığa farklı zamanlarda Yâsîn sûresini okumayı alışkanlık haline getirmiştir. Ancak bu sûreyi okumaktan maksat; sadece onu tilavet etmek değil, onun manasını tefekkür etmek ve mesajlarını hayatımıza aktarmaktır.

    Aziz Müminler!

    Yâsîn sûresi; insanlığa hayat rehberi olarak gönderilen Kur’an’a yeminle başlayarak, dünya ve ahiret huzurunun ancak onun emirlerine tabi olmaktan geçtiğine dikkat çekmektedir.

    Yâsîn sûresi, وَاَنِ اعْبُدُون۪يۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ “Bana kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur.”[2] beyanıyla bizleri; yalnız Allah’a kul olmaya, istikamet üzere bir ömür sürmeye davet etmektedir. Bu istikamet; tevhitle başlayan, ibadetlerle güçlenen, güzel ahlakla kemale eren, İslam’ın dosdoğru yoludur. Bu yolda olan bir mümin, her işinde ihlası, her davranışında samimiyeti kuşanmalıdır. Riyadan ve gösterişten uzak durmalıdır.

    Yâsîn sûresi, “Sen elbette dosdoğru yol üzere gönderilen peygamberlerdensin.”[3] ayetiyle Allah Resûlü (s.a.s)’in tüm insanlığı, dünyada ve ahirette mutluluğa çağıran kutlu bir elçi olduğunu haber vermektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s); hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, helal ile haramı insanlığa gösteren hidayet rehberidir. Yetim ve öksüzleri sevindirmeyi, komşu ile iyi geçinmeyi, affedici ve bağışlayıcı olmayı öğreten rahmet elçisidir.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Yâsîn sûresi; inkarcıların, “Şu çürümüş kemiklere yeniden kim can verecek?” sorusuna, قُلْ يُحْي۪يهَا الَّـذ۪ٓي اَنْشَاَهَٓا اَوَّلَ مَرَّةٍۜ “Onları ilk başta yaratmış olan Allah diriltecektir.”[4] fermanıyla cevap vermektedir.

    Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), vefat eden müminlere Yâsîn sûresini okumamızı tavsiye etmiştir.[5] Bu tavsiye bizlere; her nefsin ölümü tadacağını, ölmeden önce ahiret için hazırlık yapmamız gerektiğini, söylediklerimizden ve yaptıklarımızdan tek tek hesaba çekileceğimizi öğretmektedir. Yâsîn sûresi bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “O gün, onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da şahitlik eder.”[6] Bu bilince sahip olan bir Müslüman; yaratılış gayesi olan iyilikten, ibadetten, güzel ahlaktan uzak durmamalıdır. Kötülüklere asla yeltenmemelidir. Ölüm, ahiret, hesap, sorgu sual yokmuş gibi yaşamamalıdır. Rabbine, kendisine, ailesine, topluma ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bütün imkansızlıklara rağmen; vatanı ve mukaddesatı uğruna siyonist zalimlere ve işbirlikçilerine karşı destansı bir mücadele veren Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere daima mazlumun ve mağdurun yanında olmalıdır. Hiçbir insani ve ahlaki ilke tanımayan bu canilerle maddi ve manevi olarak mücadele etmelidir.

    Değerli Müminler!

    Yâsîn sûresi, müminleri şöyle müjdelemektedir: اِنَّ اَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ ف۪ي شُغُلٍ فَاكِهُونَۚ “O gün cennetlikler, nimetler içinde safa sürerler.”[7] سَلَامٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَح۪يمٍ “Onlara merhamet sahibi Rabbin söylediği selam vardır.”[8] Şeytanın esiri olan günahkarları da şöyle ikaz etmektedir: هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ “İşte size haber verilen cehennem budur!” اِصْلَوْهَا الْيَوْمَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ “İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”[9]

    Aziz Müslümanlar!

    Zilhicce ayının içindeyiz. Bu mübarek günleri; ibadetlerimizi arttırmak, hatalarımızı gözden geçirmek, günahlarımıza tövbe etmek için bir fırsat bilelim. Hesap günü gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeye vesile kılalım.

    Hutbemi Yâsîn sûresinin son ayeti ile bitiriyorum: فَسُبْحَانَ الَّذ۪ي بِيَدِه۪ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ “Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı ne yücedir! Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”[10]



    [1] Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an, 7.

    [2] Yâsîn, 36/61.

    [3] Yâsîn, 36/3, 4.

    [4] Yâsîn, 36/78, 79.

    [5] Ebû Dâvûd, Cenâiz, 19, 20.

    [6] Yâsîn, 36/65.

    [7] Yâsîn, 36/55.

    [8] Yâsîn, 36/58.

    [9] Yâsîn, 36/63, 64.

    [10] Yâsîn, 36/83.

    https://diyanet.gov.tr/tr-TR/Kurumsal/Detay/37709/cuma-hutbesi-ysn-sresi-kuranin-kalbi
    Cuma Hutbesi: "Yâsîn Sûresi: Kur’an’ın Kalbi" “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi ise Yâsîn sûresidir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an, 7) Muhterem Müslümanlar! Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan sûrelerden biri de Yâsîn sûresidir. Yâsîn sûresi; insanın aklına ve vicdanına seslenen, kâinatın bir denge ve ahenk üzere yaratıldığını hatırlatan, hayatı anlamlandıran, kalpleri dirilten, hak ve hakikati öğreten bir sûredir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi ise Yâsîn sûresidir.”[1] buyurarak bu sûreden övgüyle bahsetmiştir. Anadolu irfanıyla yoğrulan aziz milletimiz; doğumdan ölüme, sevinçten hüzne, sağlıktan hastalığa farklı zamanlarda Yâsîn sûresini okumayı alışkanlık haline getirmiştir. Ancak bu sûreyi okumaktan maksat; sadece onu tilavet etmek değil, onun manasını tefekkür etmek ve mesajlarını hayatımıza aktarmaktır. Aziz Müminler! Yâsîn sûresi; insanlığa hayat rehberi olarak gönderilen Kur’an’a yeminle başlayarak, dünya ve ahiret huzurunun ancak onun emirlerine tabi olmaktan geçtiğine dikkat çekmektedir. Yâsîn sûresi, وَاَنِ اعْبُدُون۪يۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ “Bana kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur.”[2] beyanıyla bizleri; yalnız Allah’a kul olmaya, istikamet üzere bir ömür sürmeye davet etmektedir. Bu istikamet; tevhitle başlayan, ibadetlerle güçlenen, güzel ahlakla kemale eren, İslam’ın dosdoğru yoludur. Bu yolda olan bir mümin, her işinde ihlası, her davranışında samimiyeti kuşanmalıdır. Riyadan ve gösterişten uzak durmalıdır. Yâsîn sûresi, “Sen elbette dosdoğru yol üzere gönderilen peygamberlerdensin.”[3] ayetiyle Allah Resûlü (s.a.s)’in tüm insanlığı, dünyada ve ahirette mutluluğa çağıran kutlu bir elçi olduğunu haber vermektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s); hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, helal ile haramı insanlığa gösteren hidayet rehberidir. Yetim ve öksüzleri sevindirmeyi, komşu ile iyi geçinmeyi, affedici ve bağışlayıcı olmayı öğreten rahmet elçisidir. Kıymetli Müslümanlar! Yâsîn sûresi; inkarcıların, “Şu çürümüş kemiklere yeniden kim can verecek?” sorusuna, قُلْ يُحْي۪يهَا الَّـذ۪ٓي اَنْشَاَهَٓا اَوَّلَ مَرَّةٍۜ “Onları ilk başta yaratmış olan Allah diriltecektir.”[4] fermanıyla cevap vermektedir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), vefat eden müminlere Yâsîn sûresini okumamızı tavsiye etmiştir.[5] Bu tavsiye bizlere; her nefsin ölümü tadacağını, ölmeden önce ahiret için hazırlık yapmamız gerektiğini, söylediklerimizden ve yaptıklarımızdan tek tek hesaba çekileceğimizi öğretmektedir. Yâsîn sûresi bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “O gün, onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da şahitlik eder.”[6] Bu bilince sahip olan bir Müslüman; yaratılış gayesi olan iyilikten, ibadetten, güzel ahlaktan uzak durmamalıdır. Kötülüklere asla yeltenmemelidir. Ölüm, ahiret, hesap, sorgu sual yokmuş gibi yaşamamalıdır. Rabbine, kendisine, ailesine, topluma ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bütün imkansızlıklara rağmen; vatanı ve mukaddesatı uğruna siyonist zalimlere ve işbirlikçilerine karşı destansı bir mücadele veren Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere daima mazlumun ve mağdurun yanında olmalıdır. Hiçbir insani ve ahlaki ilke tanımayan bu canilerle maddi ve manevi olarak mücadele etmelidir. Değerli Müminler! Yâsîn sûresi, müminleri şöyle müjdelemektedir: اِنَّ اَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ ف۪ي شُغُلٍ فَاكِهُونَۚ “O gün cennetlikler, nimetler içinde safa sürerler.”[7] سَلَامٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَح۪يمٍ “Onlara merhamet sahibi Rabbin söylediği selam vardır.”[8] Şeytanın esiri olan günahkarları da şöyle ikaz etmektedir: هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ “İşte size haber verilen cehennem budur!” اِصْلَوْهَا الْيَوْمَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ “İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”[9] Aziz Müslümanlar! Zilhicce ayının içindeyiz. Bu mübarek günleri; ibadetlerimizi arttırmak, hatalarımızı gözden geçirmek, günahlarımıza tövbe etmek için bir fırsat bilelim. Hesap günü gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeye vesile kılalım. Hutbemi Yâsîn sûresinin son ayeti ile bitiriyorum: فَسُبْحَانَ الَّذ۪ي بِيَدِه۪ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ “Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı ne yücedir! Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”[10] [1] Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an, 7. [2] Yâsîn, 36/61. [3] Yâsîn, 36/3, 4. [4] Yâsîn, 36/78, 79. [5] Ebû Dâvûd, Cenâiz, 19, 20. [6] Yâsîn, 36/65. [7] Yâsîn, 36/55. [8] Yâsîn, 36/58. [9] Yâsîn, 36/63, 64. [10] Yâsîn, 36/83. https://diyanet.gov.tr/tr-TR/Kurumsal/Detay/37709/cuma-hutbesi-ysn-sresi-kuranin-kalbi
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Bunu Biliyor muydunuz?

    Oğuzların bugün ki dağılımı

    ️Türkiye, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan Türkleri’nin ataları olan Türk kavmi.

    ️Oğuz adına ilk defa Göktürk kitâbelerinde rastlanmaktadır. Kelimenin kökeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bunlardan, ok kelimesiyle en eski Türkçe’de çokluk eki olan “z”den oluşan okuzdan (oklar) geldiği hakkındaki görüş en isabetli olanıdır. Göktürk kitâbelerine göre Oğuzlar (İslâm kaynaklarında Guz) dokuz boydan meydana gelmiş bir budundur. Bundan dolayı Tokuz (Dokuz) Oğuz diye de anılır.
    Bunu Biliyor muydunuz? Oğuzların bugün ki dağılımı ➖️Türkiye, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan Türkleri’nin ataları olan Türk kavmi. ➖️Oğuz adına ilk defa Göktürk kitâbelerinde rastlanmaktadır. Kelimenin kökeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bunlardan, ok kelimesiyle en eski Türkçe’de çokluk eki olan “z”den oluşan okuzdan (oklar) geldiği hakkındaki görüş en isabetli olanıdır. Göktürk kitâbelerine göre Oğuzlar (İslâm kaynaklarında Guz) dokuz boydan meydana gelmiş bir budundur. Bundan dolayı Tokuz (Dokuz) Oğuz diye de anılır.
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • #Turkey is located at the crossroads of Asia and Europe. It is bordered by Greece and Bulgaria to the northwest, the Black Sea to the north, Georgia to the northeast, Armenia, the Azerbaijani exclave of Nakhchivan, and Iran to the east, Iraq to the southeast, Syria and the Mediterranean Sea to the south, and the Aegean Sea to the west.
    Area: 783,562 square kilometers.
    Topography: Includes the Taurus Mountains in the south, the Pontic Mountains in the north, fertile plains like the Anatolian Plain, and the Central Anatolian Plateau, along with lakes such as Lake Van.
    Water Bodies: Borders four major seas: the Black Sea, the Sea of Marmara, the Aegean Sea, and the Mediterranean Sea.
    2. Climate:
    Coastal Areas:
    Mediterranean and Aegean Coasts: Mediterranean climate with hot, dry summers and mild, wet winters.
    Black Sea Coast: Moderate and humid climate year-round.
    Inland Regions: Continental climate with hot, dry summers and very cold, snowy winters.
    Climate Change: Turkey faces challenges like drought and rising temperatures due to climate change.
    3. Population:
    Population Size: Approximately 84.5 million (2021).
    Population Distribution: Istanbul is the largest city with over 15.5 million residents. Ankara is the second largest, followed by Izmir, Bursa, and Antalya.
    Ethnic Diversity: Predominantly Turks, with a significant Kurdish minority, and smaller Armenian, Arab, and Greek communities.
    Population Growth: About 1.2% annually.
    4. Economy:
    GDP: Approximately $7.209 trillion in 2021.
    Exports: Includes agricultural products, automobiles, textiles, and electronics, valued at $225 billion.
    Imports: Mainly energy and raw materials, totaling $271 billion.
    Unemployment Rate: Around 10.3%.
    Agriculture and Industry: Notable for wheat, hazelnuts, and olives, as well as being a leading producer of automobiles and steel.
    5. Currency:
    The official currency is the Turkish Lira (TRY), which experiences fluctuations in value against foreign currencies.
    6. Tourism:
    Visitor Numbers: Turkey welcomed around 30 million tourists in 2021.
    Revenue: Approximately $24.5 billion.
    Top Destinations:
    Istanbul: Iconic landmarks like Hagia Sophia, the Blue Mosque, and Topkapi Palace.
    Antalya: A hub for coastal tourism.
    Cappadocia: Known for its unique landscapes and hot air balloons.
    Historical Sites: Ephesus and Troy.
    7. History:
    Civilizations: Turkey has been home to various civilizations, including the Hittites, Persians, Romans, and Byzantines.
    Ottoman Era: Spanned from the 14th century to the early 20th century.
    Modern Republic: Established in 1923 under Mustafa Kemal Atatürk, who moved the capital to Ankara and initiated widespread reforms.
    8. Education:
    Education System: Mandatory for 12 years (6 years primary, 3 years middle, 3 years secondary).
    Higher Education: Home to numerous universities, including Istanbul University and Middle East Technical University.
    Literacy Rate: Approximately 96%.
    9. Healthcare:
    Healthcare System: Turkey has a well-developed healthcare system encompassing public and private sectors.
    Medical Tourism: A popular destination for medical and cosmetic treatments, attracting thousands of patients annually.
    Hospitals: Equipped with state-of-the-art medical technology.
    10. Culture:
    Official Language: Turkish.
    Religion: Islam is the predominant religion, with Christian and Jewish minorities.
    Traditions: A blend of Eastern and Western cultural influences.
    Turkey serves as a bridge between East and West, with a rich history and modern development.
    #Turkey is located at the crossroads of Asia and Europe. It is bordered by Greece and Bulgaria to the northwest, the Black Sea to the north, Georgia to the northeast, Armenia, the Azerbaijani exclave of Nakhchivan, and Iran to the east, Iraq to the southeast, Syria and the Mediterranean Sea to the south, and the Aegean Sea to the west. Area: 783,562 square kilometers. Topography: Includes the Taurus Mountains in the south, the Pontic Mountains in the north, fertile plains like the Anatolian Plain, and the Central Anatolian Plateau, along with lakes such as Lake Van. Water Bodies: Borders four major seas: the Black Sea, the Sea of Marmara, the Aegean Sea, and the Mediterranean Sea. 🌐 2. Climate: Coastal Areas: Mediterranean and Aegean Coasts: Mediterranean climate with hot, dry summers and mild, wet winters. Black Sea Coast: Moderate and humid climate year-round. Inland Regions: Continental climate with hot, dry summers and very cold, snowy winters. Climate Change: Turkey faces challenges like drought and rising temperatures due to climate change. 🌐 3. Population: Population Size: Approximately 84.5 million (2021). Population Distribution: Istanbul is the largest city with over 15.5 million residents. Ankara is the second largest, followed by Izmir, Bursa, and Antalya. Ethnic Diversity: Predominantly Turks, with a significant Kurdish minority, and smaller Armenian, Arab, and Greek communities. Population Growth: About 1.2% annually. 🌐 4. Economy: GDP: Approximately $7.209 trillion in 2021. Exports: Includes agricultural products, automobiles, textiles, and electronics, valued at $225 billion. Imports: Mainly energy and raw materials, totaling $271 billion. Unemployment Rate: Around 10.3%. Agriculture and Industry: Notable for wheat, hazelnuts, and olives, as well as being a leading producer of automobiles and steel. 🌐 5. Currency: The official currency is the Turkish Lira (TRY), which experiences fluctuations in value against foreign currencies. 🌐 6. Tourism: Visitor Numbers: Turkey welcomed around 30 million tourists in 2021. Revenue: Approximately $24.5 billion. Top Destinations: Istanbul: Iconic landmarks like Hagia Sophia, the Blue Mosque, and Topkapi Palace. Antalya: A hub for coastal tourism. Cappadocia: Known for its unique landscapes and hot air balloons. Historical Sites: Ephesus and Troy. 🌐 7. History: Civilizations: Turkey has been home to various civilizations, including the Hittites, Persians, Romans, and Byzantines. Ottoman Era: Spanned from the 14th century to the early 20th century. Modern Republic: Established in 1923 under Mustafa Kemal Atatürk, who moved the capital to Ankara and initiated widespread reforms. 🌐 8. Education: Education System: Mandatory for 12 years (6 years primary, 3 years middle, 3 years secondary). Higher Education: Home to numerous universities, including Istanbul University and Middle East Technical University. Literacy Rate: Approximately 96%. 🌐 9. Healthcare: Healthcare System: Turkey has a well-developed healthcare system encompassing public and private sectors. Medical Tourism: A popular destination for medical and cosmetic treatments, attracting thousands of patients annually. Hospitals: Equipped with state-of-the-art medical technology. 🌐 10. Culture: Official Language: Turkish. Religion: Islam is the predominant religion, with Christian and Jewish minorities. Traditions: A blend of Eastern and Western cultural influences. Turkey serves as a bridge between East and West, with a rich history and modern development.
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Uzun Hasan, 1423 yılında Diyarbakır'da doğmuştur. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osman'ın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir.

    1453 yılında Akkoyunlu Devletinin başına , Başkentleri Diyarbakır'da geçmiştir. Karakoyunlular ve Timur’un torununu yenerek Devletinin sınırlarını güneye doğru genişletmiştir. Böylelikle Devletin yeni Başkenti Tebriz olmuştur. Uzun Hasan bügünkü İran, Irak, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'nin bir bölümünü kapsayan bir coğrafyada 1453-1478 yılları arasında hüküm sürmüştür.

    1458’de Trabzon Rum İmparatoru IV. Yuhannes'un kızı Katerina Despina ile evlenmiştir. Katerina Despina, Akkoyunlulara gelin gelince, Uzun Hasan’ı, Osmanlılar aleyhine faaliyete soktu. Uzun Hasan 11 Ağustos 1473 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile yaptığı Otlukbeli Savaşı'nda yenildi.

    Uzun Hasan, tam 547 yıl önce, 6 Ocak 1478 tarihinde Tebriz’de vefat etti. Kendi yaptırdığı Nasriyye Medresesi avlusuna gömüldü.Uzun Hasan’dan sonra oğlu Halil Mirza, Akkoyunlu hükümdarı oldu. Uzun Hasan’ın ölümünden sonra ortaya çıkan taht kavgaları sonucunda Akkoyunlu Devleti ikiye bölündü.Uzun Hasan'ın kızkardeşi Halime’nin oğlu "İsmail" daha sonra "Safevi" devletinin hükümdarı Şah İsmail olacaktır.

    Uzun Hasan'ın Türkmenistan'ın Başkent'i Aşkabat'taki heykeli.

    (Alıntı)
    Uzun Hasan, 1423 yılında Diyarbakır'da doğmuştur. Oğuzların Bayındır boyundan, Akkoyunlu Hanedanının kurucusu Kara Yülük Osman'ın torunu olup, babası Celâleddîn Ali Beydir. 1453 yılında Akkoyunlu Devletinin başına , Başkentleri Diyarbakır'da geçmiştir. Karakoyunlular ve Timur’un torununu yenerek Devletinin sınırlarını güneye doğru genişletmiştir. Böylelikle Devletin yeni Başkenti Tebriz olmuştur. Uzun Hasan bügünkü İran, Irak, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'nin bir bölümünü kapsayan bir coğrafyada 1453-1478 yılları arasında hüküm sürmüştür. 1458’de Trabzon Rum İmparatoru IV. Yuhannes'un kızı Katerina Despina ile evlenmiştir. Katerina Despina, Akkoyunlulara gelin gelince, Uzun Hasan’ı, Osmanlılar aleyhine faaliyete soktu. Uzun Hasan 11 Ağustos 1473 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile yaptığı Otlukbeli Savaşı'nda yenildi. Uzun Hasan, tam 547 yıl önce, 6 Ocak 1478 tarihinde Tebriz’de vefat etti. Kendi yaptırdığı Nasriyye Medresesi avlusuna gömüldü.Uzun Hasan’dan sonra oğlu Halil Mirza, Akkoyunlu hükümdarı oldu. Uzun Hasan’ın ölümünden sonra ortaya çıkan taht kavgaları sonucunda Akkoyunlu Devleti ikiye bölündü.Uzun Hasan'ın kızkardeşi Halime’nin oğlu "İsmail" daha sonra "Safevi" devletinin hükümdarı Şah İsmail olacaktır. Uzun Hasan'ın Türkmenistan'ın Başkent'i Aşkabat'taki heykeli. (Alıntı)
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • **#Pakistan: Güney Asya'nın Tarih, Kültür ve Doğa Mücevheri!**

    **Coğrafi Konum**:
    Güney Asya'da bulunan Pakistan, Hindistan , Çin , Afganistan , İran ile sınır komşusudur ve Arap Denizi boyunca uzun bir kıyı şeridine sahiptir, bu da onu Doğu ile Batı arasında stratejik bir kavşak noktası yapar.

    **Başkent**:
    İslamabad—zarif mimarisi ve yemyeşil bitki örtüsüyle modern bir şehir . Dünyanın en büyük camilerinden biri olan **Faisal Camii** 'ye ev sahipliği yapmaktadır.

    **Bağımsızlık Tarihi**:
    Pakistan, Müslümanlar için ayrı bir devlet savunan İki Millet Teorisi kapsamında **Muhammed Ali Cinnah** önderliğinde **14 Ağustos 1947** 'de Hindistan'dan bağımsızlığını kazandı.

    **Din ve Çeşitlilik**:
    İslam, Sünniler, Şiiler ve Sufiler de dahil olmak üzere nüfusun **%96**'sını oluşturan Müslümanlarla resmi dindir. Hinduizm, Hristiyanlık ve Sihizm gibi azınlık dinleri de ülkenin zengin kültürel dokusuna katkıda bulunur.

    **Büyük Şehirler**:
    **Karaçi** : Canlı pazarları ve kıyı güzelliğiyle bilinen ekonomik merkez ve en büyük şehir.
    **Lahor** : **Badshahi Camii** ve Shalimar Bahçeleri'nin bulunduğu kültürel ve tarihi merkez.
    **İslamabad** : Organizasyonu ve doğal güzelliğiyle bilinen modern başkent.
    **Peşaver** : Geleneksel çarşıları ve mutfağıyla ünlü, Hayber Geçidi yakınlarında derin bir tarihe sahip bir şehir.
    **Ketta** : Dağlarla çevrili, ılıman bir iklim ve muhteşem manzaralar sunan Belucistan'ın başkenti.

    **Ekonomi**:
    özellikle buğday ve pamuk olmak üzere tarıma ve tekstil ve teknoloji gibi imalat endüstrilerine dayanır. Ülke ayrıca kömür ve gaz gibi doğal kaynaklar açısından da zengindir.

    **Turizm ve Doğal Güzellik**:
    Yüksek **Karakoram Dağları**'ndan nefes kesici **Hunza ve Swat Vadileri**'ne kadar, Pakistan eşsiz bir doğal çeşitliliğe sahiptir! Ayrıca İndus Vadisi Uygarlığı'nın bir kalıntısı olan **Mohenjo-Daro** gibi tarihi yerlere de ev sahipliği yapmaktadır.

    **Eğlenceli Bilgiler**:
    Dünyanın ikinci en yüksek zirvesi olan **K2**'ye ev sahipliği yapmaktadır!
    Yerel sanatçılığı sergileyen benzersiz şekilde dekore edilmiş **boyalı otobüsleriyle** ünlüdür!
    Uçurtma uçurma kutlaması olan **Basant** gibi canlı festivallere ev sahipliği yapar!

    #Pakistan #DoğalGüzellik
    #İslamabad #ZenginKültür
    🌍 **#Pakistan: Güney Asya'nın Tarih, Kültür ve Doğa Mücevheri!** 🇵🇰✨ 📍 **Coğrafi Konum**: Güney Asya'da bulunan Pakistan, Hindistan 🇮🇳, Çin 🇨🇳, Afganistan 🇦🇫, İran 🇮🇷 ile sınır komşusudur ve Arap Denizi 🌊 boyunca uzun bir kıyı şeridine sahiptir, bu da onu Doğu ile Batı arasında stratejik bir kavşak noktası yapar. 🏛️ **Başkent**: İslamabad—zarif mimarisi ve yemyeşil bitki örtüsüyle modern bir şehir 🌳. Dünyanın en büyük camilerinden biri olan **Faisal Camii** 🕌'ye ev sahipliği yapmaktadır. 🗓️ **Bağımsızlık Tarihi**: Pakistan, Müslümanlar için ayrı bir devlet savunan İki Millet Teorisi kapsamında **Muhammed Ali Cinnah** önderliğinde **14 Ağustos 1947** 🇵🇰'de Hindistan'dan bağımsızlığını kazandı. 🕌 **Din ve Çeşitlilik**: İslam, Sünniler, Şiiler ve Sufiler de dahil olmak üzere nüfusun **%96**'sını oluşturan Müslümanlarla resmi dindir. Hinduizm, Hristiyanlık ve Sihizm gibi azınlık dinleri de ülkenin zengin kültürel dokusuna katkıda bulunur. 🏙️ **Büyük Şehirler**: 🔹 **Karaçi** 🌊: Canlı pazarları ve kıyı güzelliğiyle bilinen ekonomik merkez ve en büyük şehir. 🔹 **Lahor** 🏛️: **Badshahi Camii** ve Shalimar Bahçeleri'nin bulunduğu kültürel ve tarihi merkez. 🔹 **İslamabad** 🌳: Organizasyonu ve doğal güzelliğiyle bilinen modern başkent. 🔹 **Peşaver** 🏺: Geleneksel çarşıları ve mutfağıyla ünlü, Hayber Geçidi yakınlarında derin bir tarihe sahip bir şehir. 🔹 **Ketta** ⛰️: Dağlarla çevrili, ılıman bir iklim ve muhteşem manzaralar sunan Belucistan'ın başkenti. 📈 **Ekonomi**: özellikle buğday ve pamuk olmak üzere tarıma 🌾 ve tekstil ve teknoloji 📱 gibi imalat endüstrilerine dayanır. Ülke ayrıca kömür ve gaz gibi doğal kaynaklar açısından da zengindir. ⛰️ **Turizm ve Doğal Güzellik**: Yüksek **Karakoram Dağları**'ndan 🏔️ nefes kesici **Hunza ve Swat Vadileri**'ne 🍃 kadar, Pakistan eşsiz bir doğal çeşitliliğe sahiptir! Ayrıca İndus Vadisi Uygarlığı'nın bir kalıntısı olan **Mohenjo-Daro** gibi tarihi yerlere de ev sahipliği yapmaktadır. 💡 **Eğlenceli Bilgiler**: 🔹 Dünyanın ikinci en yüksek zirvesi olan **K2**'ye 🏔️ ev sahipliği yapmaktadır! 🔹 Yerel sanatçılığı sergileyen benzersiz şekilde dekore edilmiş **boyalı otobüsleriyle** 🎨🚌 ünlüdür! 🔹 Uçurtma uçurma kutlaması 🪁 olan **Basant** gibi canlı festivallere ev sahipliği yapar! #Pakistan #DoğalGüzellik #İslamabad #ZenginKültür
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • IRAN’DA CÜCELERİN YAŞADIĞI MAKHUNİK KÖYÜ
    Makhunik Köyü İran’ın güney Horasan eyaletinde, dağlarla kaplı bir bölgede yer almaktadır. Yerel halk tarafından ‘’cüceler köyü’’ olarak anılan köyde bir zamanlar cücelerin yaşadığı anlatılmaktadır. Masallardan çıkmışa benzeyen köydeki evler, tavanı çok alçak olan küçük evlerden oluşmaktadır. Kapılarının boy ortalaması 50 ile 75 santimetre arasında değişen evler, tamamıyla çamur ve topraktan inşa edilmiştir.
    Yaklaşık 1500 yıl önce kurulan köy İran’da, Afgan sınırından 75 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Günümüzde köydeki insanların boy ortalaması normal insanlara yakın olmasına rağmen, eski zamanlarda boy ortalaması 50 cm olan 1 metrenin altında insanlar yaşamıştır. Köyde bulunan evlerin çoğunluğunu oluşturan 10 – 14 metrekare genişliğindeki küçük evler, tahıl ambarı, mutfak ve yatacak yer olarak kullanılmaktadır.
    2005 yılında bölgede 25 santim uzunluğunda mumyalanmış, bir insan cesedi bulunmuştur. Bulunan ceset ile beraber bölgede bulunan 13 köyün, bir zamanlar cüceler şehri olduğu söylentileri güçlenmiştir. Uzmanlar, bulunan mumyanın 400 yıl önce ölmüş olan bir prematüre bebeğe ait olduğunu açıklamıştır.
    Boylarının Çok Kısa Olmasının Sebebi:
    Köyde yaşayan insanların boylarının normalden kısa olmasının sebebi, beslenme alışkanlıklarıyla ilgilidir. Son derece kurak bir yerde bulunan bu köyde, tarım ürünleri ve hayvancılık kısıtlı yapılmaktadır.
    Bu olumsuz şartlar, beslenme alışkanlıklarını da kısıtlamaktadır. Bölgede kuraklık sebebiyle sadece turp, erik, arpa ve hurma gibi ürünler yetiştirilmektedir. Kısıtlı ürünlerle yapılan tek tip bir beslenmeden dolayı, vücut gerekli mineralleri alamadığı için gelişimini tamamlayamamaktadır.
    Köyde bulunan küçük evler, genellikle boyları kısa olan cüce görünümlü insanların kullandığı evlerdir. Evlerin küçük olmasının diğer sebeplerinden biri de yapım malzemelerini taşıyacak yol ve hayvanların olmamasıdır. Aynı zamanda bu evler kolay ısınmakta ve kolay serinlemektedir...sk
    Alıntı
    IRAN’DA CÜCELERİN YAŞADIĞI MAKHUNİK KÖYÜ Makhunik Köyü İran’ın güney Horasan eyaletinde, dağlarla kaplı bir bölgede yer almaktadır. Yerel halk tarafından ‘’cüceler köyü’’ olarak anılan köyde bir zamanlar cücelerin yaşadığı anlatılmaktadır. Masallardan çıkmışa benzeyen köydeki evler, tavanı çok alçak olan küçük evlerden oluşmaktadır. Kapılarının boy ortalaması 50 ile 75 santimetre arasında değişen evler, tamamıyla çamur ve topraktan inşa edilmiştir. Yaklaşık 1500 yıl önce kurulan köy İran’da, Afgan sınırından 75 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Günümüzde köydeki insanların boy ortalaması normal insanlara yakın olmasına rağmen, eski zamanlarda boy ortalaması 50 cm olan 1 metrenin altında insanlar yaşamıştır. Köyde bulunan evlerin çoğunluğunu oluşturan 10 – 14 metrekare genişliğindeki küçük evler, tahıl ambarı, mutfak ve yatacak yer olarak kullanılmaktadır. 2005 yılında bölgede 25 santim uzunluğunda mumyalanmış, bir insan cesedi bulunmuştur. Bulunan ceset ile beraber bölgede bulunan 13 köyün, bir zamanlar cüceler şehri olduğu söylentileri güçlenmiştir. Uzmanlar, bulunan mumyanın 400 yıl önce ölmüş olan bir prematüre bebeğe ait olduğunu açıklamıştır. Boylarının Çok Kısa Olmasının Sebebi: Köyde yaşayan insanların boylarının normalden kısa olmasının sebebi, beslenme alışkanlıklarıyla ilgilidir. Son derece kurak bir yerde bulunan bu köyde, tarım ürünleri ve hayvancılık kısıtlı yapılmaktadır. Bu olumsuz şartlar, beslenme alışkanlıklarını da kısıtlamaktadır. Bölgede kuraklık sebebiyle sadece turp, erik, arpa ve hurma gibi ürünler yetiştirilmektedir. Kısıtlı ürünlerle yapılan tek tip bir beslenmeden dolayı, vücut gerekli mineralleri alamadığı için gelişimini tamamlayamamaktadır. Köyde bulunan küçük evler, genellikle boyları kısa olan cüce görünümlü insanların kullandığı evlerdir. Evlerin küçük olmasının diğer sebeplerinden biri de yapım malzemelerini taşıyacak yol ve hayvanların olmamasıdır. Aynı zamanda bu evler kolay ısınmakta ve kolay serinlemektedir...sk Alıntı
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • Şişli Hamidiye Etfal Hastanesinin açılış töreni, 5 Haziran 1899
    Şişli Hamidiye Etfal Hastanesinin açılış töreni, 5 Haziran 1899
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
  • 1700 yılında dünyanın en kalabalık kentleri (Nüfus))

    1. İstanbul (Konstantiniyye), Türkiye: 700.000
    2. Yedo, Japonya: 688.000
    3. Pekin, Çin: 650.000
    4. Londra, İngiltere: 550.000
    5. Paris, Fransa: 530.000
    6. Ahmedabad, Hindistan: 380.000
    7. Osaka, Japonya: 380.000
    8. İsfahan, İran: 350.000
    9. Kyoto, Japonya: 350.000
    10. Hangchow, Çin: 303.000

    Kaynak: 4000 Years of Urban Growth: An Historical Census

    #paris #istanbul #growth
    1700 yılında dünyanın en kalabalık kentleri (Nüfus)) 1. 🇹🇷 İstanbul (Konstantiniyye), Türkiye: 700.000 2. 🇯🇵 Yedo, Japonya: 688.000 3. 🇨🇳 Pekin, Çin: 650.000 4. 🇬🇧 Londra, İngiltere: 550.000 5. 🇫🇷 Paris, Fransa: 530.000 6. 🇮🇳 Ahmedabad, Hindistan: 380.000 7. 🇯🇵 Osaka, Japonya: 380.000 8. 🇮🇷 İsfahan, İran: 350.000 9. 🇯🇵 Kyoto, Japonya: 350.000 10. 🇨🇳 Hangchow, Çin: 303.000 Kaynak: 4000 Years of Urban Growth: An Historical Census #paris #istanbul #growth
    0 Σχόλια 0 Μοιράστηκε
Αναζήτηση αποτελεσμάτων