• Uzaydan İnsanlığa Bir Ders

    178 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kalan astronot Ron Garan, dünyaya bambaşka bir bakış açısıyla döndü:

    Yörüngeden bakıldığında Dünya; sınırları olmayan, ışıldayan mavi bir küre… karanlıkta kırılgan bir gemi gibi görünüyordu.
    Atmosferin ince bir örtü olduğunu, şimşeklerin stroboskop ışıkları gibi çaktığını, kutuplarda ise kuzey ve güney ışıklarının dans ettiğini gördü.

    Ama yeryüzünde biz hâlâ bölünmüş durumdayız: sınırlar, politikalar, çatışmalar…
    Garan’ın mesajı çok net:

    Önceliklerimiz şöyle olmalı:
    Önce gezegen
    Sonra toplum
    En sonda ekonomi

    Dünya bizim ortak uzay gemimizdir. Hepimiz mürettebatız, yolcu değil.
    Geleceğimiz, bizi bölen değil bizi birleştiren şeylere odaklanmamıza bağlı.

    #Bilim #Uzay #Gezegenimiz
    🔭✨ Uzaydan İnsanlığa Bir Ders 178 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kalan astronot Ron Garan, dünyaya bambaşka bir bakış açısıyla döndü: 🌍 Yörüngeden bakıldığında Dünya; sınırları olmayan, ışıldayan mavi bir küre… karanlıkta kırılgan bir gemi gibi görünüyordu. 🌌 Atmosferin ince bir örtü olduğunu, şimşeklerin stroboskop ışıkları gibi çaktığını, kutuplarda ise kuzey ve güney ışıklarının dans ettiğini gördü. Ama yeryüzünde biz hâlâ bölünmüş durumdayız: sınırlar, politikalar, çatışmalar… Garan’ın mesajı çok net: 🔑 Önceliklerimiz şöyle olmalı: 1️⃣ Önce gezegen 🌍 2️⃣ Sonra toplum 🤝 3️⃣ En sonda ekonomi 💰 ⚡ Dünya bizim ortak uzay gemimizdir. Hepimiz mürettebatız, yolcu değil. Geleceğimiz, bizi bölen değil bizi birleştiren şeylere odaklanmamıza bağlı. #Bilim #Uzay #Gezegenimiz
    0 التعليقات 0 نشر
  • ARAMIZDAKİ EN KISA MESAFE

    İki nokta arasındaki en kısa mesafe; her zaman bir Öklid çizgisidir. Bu genellikle okulda öğrenilen geometride, figürlerin iki boyutlu olduğu ve defter yaprağı gibi düz bir yüzeyde tasvir edildiği geometridir.

    Gerçek hayatta en kısa mesafe ise topografik bir eğrilik ile gösterilir. Dolayısıyla Öklid geometrisi kullanılmaz, ancak Riemann geometrisi kullanılır.

    Bu; uçuş planlayıcılarının, uçaklar için en ucuz rotaları çizmek için matematiksel ilkeler ile zaman ve yakıttan tasarruf etmek için kullandıkları geometridir.

    Bu durum; gezegenimizin küre şeklinde olduğunun başka bir inkar edilemez kanıtı.
    ARAMIZDAKİ EN KISA MESAFE 🌍 İki nokta arasındaki en kısa mesafe; her zaman bir Öklid çizgisidir. Bu genellikle okulda öğrenilen geometride, figürlerin iki boyutlu olduğu ve defter yaprağı gibi düz bir yüzeyde tasvir edildiği geometridir. Gerçek hayatta en kısa mesafe ise topografik bir eğrilik ile gösterilir. Dolayısıyla Öklid geometrisi kullanılmaz, ancak Riemann geometrisi kullanılır. Bu; uçuş planlayıcılarının, uçaklar için en ucuz rotaları çizmek için matematiksel ilkeler ile zaman ve yakıttan tasarruf etmek için kullandıkları geometridir. Bu durum; gezegenimizin küre şeklinde olduğunun başka bir inkar edilemez kanıtı. 🌎🌐
    0 التعليقات 0 نشر
  • Gezegenimiz !
    Dünya kendi etrafındaki hızı saatte 1.670 km ,
    Güneş etrafındaki dönüş hızı ise yaklaşık 107 bin km olarak hesaplanmıştır..
    Gezegenimiz ! Dünya kendi etrafındaki hızı saatte 1.670 km , Güneş etrafındaki dönüş hızı ise yaklaşık 107 bin km olarak hesaplanmıştır..
    0 التعليقات 0 نشر
  • Başka gezegenlerde hayat bulmak için milyarlarca…

    Kendi gezegenimizde yaşayanları öldürmek için trilyonlarca dolar harcıyoruz…

    #stopwar #wewantpeace #barışistiyoruz #savaşahayır
    Başka gezegenlerde hayat bulmak için milyarlarca… Kendi gezegenimizde yaşayanları öldürmek için trilyonlarca dolar harcıyoruz… #stopwar #wewantpeace #barışistiyoruz #savaşahayır
    0 التعليقات 0 نشر
  • SAHRA ÇÖLÜ
    Kuzey Afrika'nın çoğunu kapsayan yaklaşık 9,5 milyon kilometrekareyi kaplayan Sahra Çölü hep çöl müydü?
    Uzmanlar Afrika'nın batısında 240.000 yıldır biriken toz tabakalarının analizini yaparak bir sonuca vardı. Sahra; her 20.000 yılda bir otlak ve çöl iklimleri arasında gidip geliyor.
    Güneş etrafında izlediği yörünge boyunca Yeryüzü’nün eksen değiştirmesi ; her 20.000 yılda bir Yeryüzü'nün yaz aylarında aldığı güneş ışığı miktarı değiştiriyor.
    ''Kuzey Afrika içinse bu durum şöyle gelişiyor; Yeryüzü güneş etrafında tamamladığı her yörüngede maksimum güneş ışığını alacak şekilde eğiliyor, bu artan güneş ışığı akışı bölgenin muson aktivitesini arttırarak Sahra Çölü’nü daha nemli ve suya doygun, sonuç olarak da daha yeşil bir vahaya dönüştürüyor. Gezegenimizin ekseni daha az güneş ışığı alacak bir açıya döndüğünde bölgedeki muson aktivitesi etkisini kaybederek günümüzde gördüğümüze benzer kuru bir iklime sebep oluyor.''
    SAHRA ÇÖLÜ 🐪 Kuzey Afrika'nın çoğunu kapsayan yaklaşık 9,5 milyon kilometrekareyi kaplayan Sahra Çölü hep çöl müydü? Uzmanlar Afrika'nın batısında 240.000 yıldır biriken toz tabakalarının analizini yaparak bir sonuca vardı. Sahra; her 20.000 yılda bir otlak ve çöl iklimleri arasında gidip geliyor. Güneş etrafında izlediği yörünge boyunca Yeryüzü’nün eksen değiştirmesi ; her 20.000 yılda bir Yeryüzü'nün yaz aylarında aldığı güneş ışığı miktarı değiştiriyor. ''Kuzey Afrika içinse bu durum şöyle gelişiyor; Yeryüzü güneş etrafında tamamladığı her yörüngede maksimum güneş ışığını alacak şekilde eğiliyor, bu artan güneş ışığı akışı bölgenin muson aktivitesini arttırarak Sahra Çölü’nü daha nemli ve suya doygun, sonuç olarak da daha yeşil bir vahaya dönüştürüyor. Gezegenimizin ekseni daha az güneş ışığı alacak bir açıya döndüğünde bölgedeki muson aktivitesi etkisini kaybederek günümüzde gördüğümüze benzer kuru bir iklime sebep oluyor.''
    0 التعليقات 0 نشر
  • Uydumuz olan Ay, Dünya'nın her yerinden aynı açıda görünmez. Bu durum, Dünya'nın küresel bir yüzeye sahip olması ve yer çekimi sebebiyle oluşur.

    Uzayda yer çekimsiz ortamda alt taraf veya üst taraf gibi kavramlar yoktur. Yer çekimi, Dünya üzerinde yaşayan bizlerin alt - üst gibi kavramları geliştirmemize olanak tanır. Ayrıca Dünya'nın küre şekilli bir yüzeye sahip oluşu, farklı bölgelerde yaşayan insanların duruş pozisyonunu etkiler.

    Dünya'daki herkes gezegenimizin merkezini "alt taraf" olarak algılar. "Üst taraf"ise her bölgeye özel farklı farklıdır ve biriciktir. Bu da gökyüzündeki nesnelerin duruş şekillerinin farklı algılanması sebep olmaktadır.

    Bayrağından Hilal olan ülkelerin, hilallerinin duruş pozisyonlarının farklılaşması da buna güzel bir örnektir.
    Uydumuz olan Ay, Dünya'nın her yerinden aynı açıda görünmez. Bu durum, Dünya'nın küresel bir yüzeye sahip olması ve yer çekimi sebebiyle oluşur. Uzayda yer çekimsiz ortamda alt taraf veya üst taraf gibi kavramlar yoktur. Yer çekimi, Dünya üzerinde yaşayan bizlerin alt - üst gibi kavramları geliştirmemize olanak tanır. Ayrıca Dünya'nın küre şekilli bir yüzeye sahip oluşu, farklı bölgelerde yaşayan insanların duruş pozisyonunu etkiler. Dünya'daki herkes gezegenimizin merkezini "alt taraf" olarak algılar. "Üst taraf"ise her bölgeye özel farklı farklıdır ve biriciktir. Bu da gökyüzündeki nesnelerin duruş şekillerinin farklı algılanması sebep olmaktadır. Bayrağından Hilal olan ülkelerin, hilallerinin duruş pozisyonlarının farklılaşması da buna güzel bir örnektir.
    0 التعليقات 0 نشر
  • Dünya neredeyse hiç böyle gösterilmez ve bu arada bu, Pasifik Okyanusu'nun kenarından bizim gezegenimiz .

    Dünyanın bir tarafı neredeyse tamamen suyla (Pasifik) kaplıyken, kara kütlesinin neredeyse tamamı diğer tarafındadır.
    Dünya neredeyse hiç böyle gösterilmez ve bu arada bu, Pasifik Okyanusu'nun kenarından bizim gezegenimiz 🌊 . Dünyanın bir tarafı neredeyse tamamen suyla (Pasifik) kaplıyken, kara kütlesinin neredeyse tamamı diğer tarafındadır.
    0 التعليقات 0 نشر
  • Mîlâd'ın ilk asırlarında dünya nüfusu 300 milyon civarındaydı. 1830'lu yıllarda 1 milyara, 1950'de 2.5 milyara, 1987'de 5 milyara ulaştı.
    Bugün bazı şehirlerde nüfus, yakınındaki şehirleri, banliyöleri, mahalleleri hâline getirerek 20 milyonu aştı. Peki dünya bu kadar nüfusu kaldırabilecek mi?
    Gezegenimizde Yaşayan 8 Milyara yakin İnsan Toplanıp Bir Ülkeye Taşınmaya Karar Verseydi Ne Olurdu?
    O zaman dünya nüfusunun tamamını, Tunus'a sığdırabilirdik...
    Mîlâd'ın ilk asırlarında dünya nüfusu 300 milyon civarındaydı. 1830'lu yıllarda 1 milyara, 1950'de 2.5 milyara, 1987'de 5 milyara ulaştı. Bugün bazı şehirlerde nüfus, yakınındaki şehirleri, banliyöleri, mahalleleri hâline getirerek 20 milyonu aştı. Peki dünya bu kadar nüfusu kaldırabilecek mi? Gezegenimizde Yaşayan 8 Milyara yakin İnsan Toplanıp Bir Ülkeye Taşınmaya Karar Verseydi Ne Olurdu? O zaman dünya nüfusunun tamamını, Tunus'a sığdırabilirdik...
    0 التعليقات 0 نشر
  • Slovenyalı 13 yaşındaki ilkokul öğrencisi
    Anja Ro žen, uluslararası Plakat MIRU yarışmasının kazananı oldu.
    Dünyanın her yerinden 600.000 çocuk arasından seçildi.
    "Afişim bizi bağlayan ve birleştiren dünyayı temsil ediyor. İnsanlar birbirine yapışır.
    Bir kişi bırakırsa gerisi düşer.
    Hepimiz gezegenimize ve birbirimize bağlıyız, ancak ne yazık ki bunun çok az farkındayız." dedi genç yaratıcı.
    Slovenyalı 13 yaşındaki ilkokul öğrencisi Anja Ro žen, uluslararası Plakat MIRU yarışmasının kazananı oldu. Dünyanın her yerinden 600.000 çocuk arasından seçildi. "Afişim bizi bağlayan ve birleştiren dünyayı temsil ediyor. İnsanlar birbirine yapışır. Bir kişi bırakırsa gerisi düşer. Hepimiz gezegenimize ve birbirimize bağlıyız, ancak ne yazık ki bunun çok az farkındayız." dedi genç yaratıcı.
    0 التعليقات 0 نشر
  • Gezegenimizde bulunan en büyük göktaşı olan Hoba meteoriti, 80.000 yıl önce çarptığı yerde, Afrika’nın Namibya ülkesinde bulumaktadır.

    1920 yılında keşfedilmiştir. Yaklaşık 60 ton olduğu tahmin edilmektedir. Bu meteorit yüksek miktarda demirden oluşmakta ve dünyadaki en büyük ve en yoğun demir parçası olarak kabul edilmektedir. Üstü açık olmasına rağmen düştüğü yerden kaldırılmamıştır.

    Smithsonian Gökfiziksel Gözlemevi’nin bir raporunda belirtildiği üzere, “Hoba’da hiç çatlak ya da zayıf kısım yok ve nikel oranı yüksek bir ataksit olduğundan, aşırı derecede tekbiçimli ve kolay kolay parçalanmıyor ya da yıpranmıyor.”
    Gezegenimizde bulunan en büyük göktaşı olan Hoba meteoriti, 80.000 yıl önce çarptığı yerde, Afrika’nın Namibya ülkesinde bulumaktadır. 1920 yılında keşfedilmiştir. Yaklaşık 60 ton olduğu tahmin edilmektedir. Bu meteorit yüksek miktarda demirden oluşmakta ve dünyadaki en büyük ve en yoğun demir parçası olarak kabul edilmektedir. Üstü açık olmasına rağmen düştüğü yerden kaldırılmamıştır. Smithsonian Gökfiziksel Gözlemevi’nin bir raporunda belirtildiği üzere, “Hoba’da hiç çatlak ya da zayıf kısım yok ve nikel oranı yüksek bir ataksit olduğundan, aşırı derecede tekbiçimli ve kolay kolay parçalanmıyor ya da yıpranmıyor.”
    0 التعليقات 0 نشر
الصفحات المعززة