• İman Varsa İmkanda Vardır...

    URFA - SİVEREK (Karacadağ) Türkiye
    İman Varsa İmkanda Vardır... URFA - SİVEREK (Karacadağ) Türkiye
    0 Commentarios 0 Acciones
  • Cuma Hutbesi: "İslam, Varlık Sebebimizdir"

    Muhterem Müslümanlar!

    Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim…”[1]

    Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İslam dini kendisine düşmanlık besleyenlere üstün olmaya devam edecektir. İslam’a karşı olanlar ve onu terk edenler ise ona asla zarar veremeyecektir.”[2]

    Aziz Müminler!

    Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en büyük nimet İslam’dır. İslam, Hz. Âdem’le başlayan, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ile kemale eren, Allah’ın razı olduğu tek dindir. İslam; insanlığın hidayet ve iyiliği, yeryüzünün imar ve ıslahı için gönderilen rahmet ve merhamet dinidir. Akıllara rehberlik eden, ruhlara huzur veren, kalpleri sükûnete erdiren ilim, hikmet ve irfan dinidir. Yaratılışımızın gayesini öğreten, dünya ve ahiret dengesini nasıl kuracağımızı bildiren hayat dinidir.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Cahiliye döneminin bütün karanlıklarını aydınlığa çeviren İslam’dır. Diri diri toprağa gömülen kız çocukları İslam’la hayat bulmuştur. Kadınlar, hak ettikleri gerçek saygınlığa İslam’la kavuşmuştur. Ezilen, hor görülen, hak ve hukuku çiğnenen mazlumlar İslam’la özgürlüklerine kavuşmuştur. اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı sorumluluklarını hakkıyla yerine getireninizdir.”[3] ayetinde de ifade edildiği üzere, üstünlüğün; ırk ve cinsiyette, makam ve servette, şan ve şöhrette değil, takvada olduğunu bütün dünyaya İslam ilan etmiştir. Yalana, aldatmaya ve hileye bulaşmadan; fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapmadan; kul ve kamu hakkına girmeden helal kazanç elde etmenin yollarını insanlığa İslam haber vermiştir. Anne ve babaya hürmet etmeyi, ailemize gereken ilgi ve alakayı göstermeyi, akraba ve komşularımızın haklarını gözetmeyi, iyilik ve hayırda yarışmayı bizlere İslam öğretmiştir.

    Değerli Müminler!

    Ne hazindir ki, insanî değerlerin ve ahlakî erdemlerin örselendiği, küresel kötülüklerin her geçen gün dünyayı yaşanmaz hale getirdiği dönemlerden geçiyoruz. Maalesef, Müslümanlar da yaşanan bu olumsuzluklara çare üretmek yerine popüler kültürün etkisiyle kimliklerine yabancılaşıyorlar. Bütün bu sıkıntılar bizi asla umutsuzluğa düşürmemeli, aksine İslam’ın hayat veren ilkelerini bütün insanlıkla buluşturmak için maddi ve manevi alanda daha fazla çalışmaya teşvik etmelidir. Allah’ın vaadi odur ki, insana ancak çalıştığının karşılığı vardır, çalışmasının karşılığı da kendisine gösterilecektir.[4]

    Aziz Müslümanlar!

    İslam, bizim dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır. İslam, bizim varlık sebebimizdir. Biz, onunla şeref bulur, onunla yüceliriz. O halde, İslam’ı istediğimiz gibi değil Yüce Rabbimizin emrettiği, Allah Resûlü (s.a.s)’in öğrettiği gibi yaşamaya gayret gösterelim. Giyimden kuşama, yemeden içmeye, alışverişten ticarete, aile hayatından akraba ve komşuluk ilişkilerine, hâsılı hayatın her anına ve her alanına İslamî değerleri aktaralım. İmanımız, ibadetlerimiz ve güzel ahlakımızla insanların örnek alabileceği iyi ve hayırlı bir Müslüman olmaya gayret edelim. Bize bakan, İslam’ın güzelliklerini bizde görsün ve İslam’ı sevsin. İslam’ı öyle güzel ve öyle doğru yaşayalım, olduğumuz gibi görünüp göründüğümüz gibi olalım ki, bizi öldürmeye gelen bizde dirilsin. Unutmayalım ki, bizim vesilemizle bir insanın İslam’a muhabbet beslemesi, hidayete erip onu en güzel bir şekilde yaşamaya başlaması dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır.

    Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in Veda Hutbesinde bize bıraktığı şu vasiyeti ile tamamlıyorum: “Size iki şey bıraktım. Bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”[5]

    [1] Mâide, 5/3.
    [2] İbn Hanbel, V, 100.
    [3] Hucurât, 49/13.
    [4] Necm, 53/39,40.
    [5] Muvatta’, Kader, 3.
    Cuma Hutbesi: "İslam, Varlık Sebebimizdir" Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim…”[1] Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İslam dini kendisine düşmanlık besleyenlere üstün olmaya devam edecektir. İslam’a karşı olanlar ve onu terk edenler ise ona asla zarar veremeyecektir.”[2] Aziz Müminler! Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en büyük nimet İslam’dır. İslam, Hz. Âdem’le başlayan, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ile kemale eren, Allah’ın razı olduğu tek dindir. İslam; insanlığın hidayet ve iyiliği, yeryüzünün imar ve ıslahı için gönderilen rahmet ve merhamet dinidir. Akıllara rehberlik eden, ruhlara huzur veren, kalpleri sükûnete erdiren ilim, hikmet ve irfan dinidir. Yaratılışımızın gayesini öğreten, dünya ve ahiret dengesini nasıl kuracağımızı bildiren hayat dinidir. Kıymetli Müslümanlar! Cahiliye döneminin bütün karanlıklarını aydınlığa çeviren İslam’dır. Diri diri toprağa gömülen kız çocukları İslam’la hayat bulmuştur. Kadınlar, hak ettikleri gerçek saygınlığa İslam’la kavuşmuştur. Ezilen, hor görülen, hak ve hukuku çiğnenen mazlumlar İslam’la özgürlüklerine kavuşmuştur. اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı sorumluluklarını hakkıyla yerine getireninizdir.”[3] ayetinde de ifade edildiği üzere, üstünlüğün; ırk ve cinsiyette, makam ve servette, şan ve şöhrette değil, takvada olduğunu bütün dünyaya İslam ilan etmiştir. Yalana, aldatmaya ve hileye bulaşmadan; fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapmadan; kul ve kamu hakkına girmeden helal kazanç elde etmenin yollarını insanlığa İslam haber vermiştir. Anne ve babaya hürmet etmeyi, ailemize gereken ilgi ve alakayı göstermeyi, akraba ve komşularımızın haklarını gözetmeyi, iyilik ve hayırda yarışmayı bizlere İslam öğretmiştir. Değerli Müminler! Ne hazindir ki, insanî değerlerin ve ahlakî erdemlerin örselendiği, küresel kötülüklerin her geçen gün dünyayı yaşanmaz hale getirdiği dönemlerden geçiyoruz. Maalesef, Müslümanlar da yaşanan bu olumsuzluklara çare üretmek yerine popüler kültürün etkisiyle kimliklerine yabancılaşıyorlar. Bütün bu sıkıntılar bizi asla umutsuzluğa düşürmemeli, aksine İslam’ın hayat veren ilkelerini bütün insanlıkla buluşturmak için maddi ve manevi alanda daha fazla çalışmaya teşvik etmelidir. Allah’ın vaadi odur ki, insana ancak çalıştığının karşılığı vardır, çalışmasının karşılığı da kendisine gösterilecektir.[4] Aziz Müslümanlar! İslam, bizim dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır. İslam, bizim varlık sebebimizdir. Biz, onunla şeref bulur, onunla yüceliriz. O halde, İslam’ı istediğimiz gibi değil Yüce Rabbimizin emrettiği, Allah Resûlü (s.a.s)’in öğrettiği gibi yaşamaya gayret gösterelim. Giyimden kuşama, yemeden içmeye, alışverişten ticarete, aile hayatından akraba ve komşuluk ilişkilerine, hâsılı hayatın her anına ve her alanına İslamî değerleri aktaralım. İmanımız, ibadetlerimiz ve güzel ahlakımızla insanların örnek alabileceği iyi ve hayırlı bir Müslüman olmaya gayret edelim. Bize bakan, İslam’ın güzelliklerini bizde görsün ve İslam’ı sevsin. İslam’ı öyle güzel ve öyle doğru yaşayalım, olduğumuz gibi görünüp göründüğümüz gibi olalım ki, bizi öldürmeye gelen bizde dirilsin. Unutmayalım ki, bizim vesilemizle bir insanın İslam’a muhabbet beslemesi, hidayete erip onu en güzel bir şekilde yaşamaya başlaması dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır. Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in Veda Hutbesinde bize bıraktığı şu vasiyeti ile tamamlıyorum: “Size iki şey bıraktım. Bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”[5] [1] Mâide, 5/3. [2] İbn Hanbel, V, 100. [3] Hucurât, 49/13. [4] Necm, 53/39,40. [5] Muvatta’, Kader, 3.
    0 Commentarios 0 Acciones
  • MS. 800'lü yıllardı, bugün Etiyopya dediğimiz Habeşistan'ın Kaffa şehrinin yüksek yaylalarında keçilerini otlatan bir çobanın birgün dikkatini ilginç bir şey çekti.

    Yüksek tepelere çıkarken yorulan keçiler, bir ağacın kırmızı küçük meyvelerini yiyince canlanıyor, yerlerinde duramıyor, hatta uyuyamıyorlardı.

    Çoban, "neden" diye sordu kendi kendine, sonra "bu meyveden olmalı" dedi.

    O meyvelerden kendisi de yedi.
    Kısa sürede güçlendiğini, daha enerji dolu olduğunu fark etti.

    İşte o meyve kahveydi.

    Kahve adı da bulunduğu şehrin adı Kaffa'dan geliyor.

    Ünü kısa sürede bölgeye yayıldı.

    Özellikle Arap yarımadasında bir tutku oldu.

    Araplar "Qahva" dediler, bu mutluluk hormonuna.

    İngilizler, Coffe.

    Ünü Yemen'den Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya taşındı.

    Osmanlı Sarayında özel "Kahvecibaşı" çalışıyordu.

    Adamın tek işi padişaha kahve pişirmekti.

    Türkülerimize bile girdi kahve.

    "Kahve Yemen'den gelir, suyu çemenden gelir."

    Kahveyi Afrika'dan Arap yarımadasına taşıyanlar Müslüman dervişlerdi.

    Amerika ve uzak doğuya taşıyanlar ise Hıristiyan keşişler oldu.

    Dervişler kahveyi tek tip içtiler, tozunu sıcak su ile kaynattılar.

    Türk kahvesi dediğimiz de öyle yapılanlardan.

    Keşişler ise kahvenin farklı türlerini buldu.

    Mesela Cappucino adı keşişlerin giydiği "kapşon"lu elbiseden geliyordu.

    Koyu kavrulmuş kahveden yapılana "Espresso" dediler.

    Bazıları Ekspresso dese bile orijinali Espresso.

    İspanyolca preslemek, sıcak anlamında.

    Süt üzerine espressoyu dökünce ortaya "Macchiato" çıktı.

    Macchiato İtalyanca benek demek.

    Sütün üzerinde kahve benekleri.

    Espresso'nun üzerine sıcak su eklenince oldu sana "Cafe Americano".

    Espresso, süt ve kakao karışımına da "Mocha" dediler.

    İsmi Yemen'deki El Mocha limanından geldi.

    Kaynak:
    Sn. Sonad Pelit
    MS. 800'lü yıllardı, bugün Etiyopya dediğimiz Habeşistan'ın Kaffa şehrinin yüksek yaylalarında keçilerini otlatan bir çobanın birgün dikkatini ilginç bir şey çekti. Yüksek tepelere çıkarken yorulan keçiler, bir ağacın kırmızı küçük meyvelerini yiyince canlanıyor, yerlerinde duramıyor, hatta uyuyamıyorlardı. Çoban, "neden" diye sordu kendi kendine, sonra "bu meyveden olmalı" dedi. O meyvelerden kendisi de yedi. Kısa sürede güçlendiğini, daha enerji dolu olduğunu fark etti. İşte o meyve kahveydi. Kahve adı da bulunduğu şehrin adı Kaffa'dan geliyor. Ünü kısa sürede bölgeye yayıldı. Özellikle Arap yarımadasında bir tutku oldu. Araplar "Qahva" dediler, bu mutluluk hormonuna. İngilizler, Coffe. Ünü Yemen'den Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya taşındı. Osmanlı Sarayında özel "Kahvecibaşı" çalışıyordu. Adamın tek işi padişaha kahve pişirmekti. Türkülerimize bile girdi kahve. "Kahve Yemen'den gelir, suyu çemenden gelir." Kahveyi Afrika'dan Arap yarımadasına taşıyanlar Müslüman dervişlerdi. Amerika ve uzak doğuya taşıyanlar ise Hıristiyan keşişler oldu. Dervişler kahveyi tek tip içtiler, tozunu sıcak su ile kaynattılar. Türk kahvesi dediğimiz de öyle yapılanlardan. Keşişler ise kahvenin farklı türlerini buldu. Mesela Cappucino adı keşişlerin giydiği "kapşon"lu elbiseden geliyordu. Koyu kavrulmuş kahveden yapılana "Espresso" dediler. Bazıları Ekspresso dese bile orijinali Espresso. İspanyolca preslemek, sıcak anlamında. Süt üzerine espressoyu dökünce ortaya "Macchiato" çıktı. Macchiato İtalyanca benek demek. Sütün üzerinde kahve benekleri. Espresso'nun üzerine sıcak su eklenince oldu sana "Cafe Americano". Espresso, süt ve kakao karışımına da "Mocha" dediler. İsmi Yemen'deki El Mocha limanından geldi. Kaynak: Sn. Sonad Pelit
    0 Commentarios 0 Acciones
  • Bir zamanlar istanbul boğazında uluslararası bir hava limanı olduğunu biliyormuydunuz !
    1926- 1930 yılları arasında İstanbul boğazında Büyükdere de deniz uçağı terminali mevcuttu.
    Haftada 2 kere karşılıklı olarak İstanbul - Yunanistan - İtalya ya tarifeli uçak seferleri düzenlenirdi.
    1929 yılında toplam 1111 yolcu Türkiyeden deniz uçağı ile İtalya ya uçmuştu.

    1924-1936 yılları arasında Büyükdere’den Brindisi’ye (İtalya) tarifeli deniz uçağı seferleri yapılıyordu.
    Bir zamanlar istanbul boğazında uluslararası bir hava limanı olduğunu biliyormuydunuz ! 1926- 1930 yılları arasında İstanbul boğazında Büyükdere de deniz uçağı terminali mevcuttu. Haftada 2 kere karşılıklı olarak İstanbul - Yunanistan - İtalya ya tarifeli uçak seferleri düzenlenirdi. 1929 yılında toplam 1111 yolcu Türkiyeden deniz uçağı ile İtalya ya uçmuştu. 1924-1936 yılları arasında Büyükdere’den Brindisi’ye (İtalya) tarifeli deniz uçağı seferleri yapılıyordu.
    0 Commentarios 0 Acciones
  • Namaz sadece bir fırsat meselesi değil,
    her hal ve şartta Rabbimize olan bağlılığımızın, imanımızın bir göstergesidir.
    Zorlayıcı durumlarda dahi, inanç insanı güçlü kılar ve Allah’a olan kulluğu sürdürür.
    “İman varsa, imkan vardır.”

    #Çınaraltı #Namaz #İman #sabır
    Namaz sadece bir fırsat meselesi değil, her hal ve şartta Rabbimize olan bağlılığımızın, imanımızın bir göstergesidir. Zorlayıcı durumlarda dahi, inanç insanı güçlü kılar ve Allah’a olan kulluğu sürdürür. “İman varsa, imkan vardır.” #Çınaraltı #Namaz #İman #sabır
    0 Commentarios 0 Acciones
  • Allah, rızka kefildir ama
    İmana kefil değildir.
    Bu yüzden ''imanınızı'' dert edin.
    Rızkınızı değil...

    Hz. Ali
    Allah, rızka kefildir ama İmana kefil değildir. Bu yüzden ''imanınızı'' dert edin. Rızkınızı değil... Hz. Ali
    0 Commentarios 0 Acciones
  • İSTANBUL YİNE ZİRVEDE..MAAŞALLAH
    Avrupa'nın en iyi havalimanlarını seçtiler: Zirveye Türkiye çıktı, Almanya ise listeye giremedi
    Güncel bir sıralama hangi Avrupa havalimanlarının iyi, hangilerinin kötü olduğunu ortaya koydu. Alman havalimanlarının durumu pek iyi değil. Zirvede ise İstanbul Havalimanı çıktı...

    Uzak bir yere tatile gitmeden önce ilk durak genellikle havalimanı oluyor. Ve buradaki deneyim, rahat bir konaklamadan kaosa kadar büyük farklılıklar gösterebiliyor.

    Tatil evi portalı Holidu şimdi Avrupa'da hangi havalimanlarının uçak yolcuları tarafından iyi karşılandığını ve hangilerinin karşılanmadığını analiz etti. Google Maps'ten alınan verileri kullanarak ortalama Google puanını ve yorum sayısını karşılaştırdı.

    İlk 5'te hangi ülkeler var?
    İstanbul Havalimanı'nın zirvede çıkması dikkat çekti. Modern tasarımı, kısa bekleme süreleri, verimli kullanımı, temiz çevresi ve çeşitli alışveriş ve yiyecek içecek seçenekleriyle yüksek puan aldı. İkinci sırada Portekiz'in Porto kentindeki Francisco de Sá Carneiro Havalimanı yer aldı. Burada da kısa bekleme süreleri, personelin güler yüzlülüğü ve şehir merkezine iyi bağlantılar övgüyle karşılandı.

    İşte Avrupa'nın en iyi 5 havalimanı

    1- İstanbul Havalimanı, Türkiye (Google İncelemesi 4,4) ( 101.956 yorum)

    2- Francisco de Sa Carneiro Havaalanı, Porto, Portekiz (Google İncelemesi 4,4) (26.608 yorum)

    3- Atina Uluslararası Havaalanı, Yunanistan (Google İncelemesi 4,3) (42.920 yorum)

    4- Václav Havel Havaalanı Prag, Çek Cumhuriyeti (Google İncelemesi 4,3) (26.441 yorum)

    5- Zürih Havaalanı, İsviçre (Google İncelemesi 4,3) (26.317 yorum)

    Alman havalimanları ilk 30'da yok
    Alman havalimanları ilk 5 havalimanı arasında yer almıyor. Sadece 30. sırada bir Alman havalimanı yer alıyor. Münih Havalimanı 4.0 Google derecelendirmesi (35,469 yorum) ile. Frankfurt Havalimanı ortalama 3,9 puan ve 65.798 yorumla 40. sırada yer alırken, Stuttgart Havalimanı da 3,9 puan (13.324 yorum) alarak 42. sırada yer alıyor.

    Google yorumlarına göre Almanya'nın en kötü havalimanı Berlin Willy-Brandt Uluslararası Havalimanı (BER). Sadece 3,1 ortalama puanla (34.766 yorum) 82. sırada yer alıyor. Sadece Manchester Havalimanı, Bordeaux-Mérignac Havalimanı (Fransa) ve 2,6 puanla son sırada yer alan Girit'teki Heraklion Uluslararası Havalimanı daha kötü olarak değerlendirildi.Haber:Arti49
    İSTANBUL YİNE ZİRVEDE..MAAŞALLAH Avrupa'nın en iyi havalimanlarını seçtiler: Zirveye Türkiye çıktı, Almanya ise listeye giremedi Güncel bir sıralama hangi Avrupa havalimanlarının iyi, hangilerinin kötü olduğunu ortaya koydu. Alman havalimanlarının durumu pek iyi değil. Zirvede ise İstanbul Havalimanı çıktı... Uzak bir yere tatile gitmeden önce ilk durak genellikle havalimanı oluyor. Ve buradaki deneyim, rahat bir konaklamadan kaosa kadar büyük farklılıklar gösterebiliyor. Tatil evi portalı Holidu şimdi Avrupa'da hangi havalimanlarının uçak yolcuları tarafından iyi karşılandığını ve hangilerinin karşılanmadığını analiz etti. Google Maps'ten alınan verileri kullanarak ortalama Google puanını ve yorum sayısını karşılaştırdı. İlk 5'te hangi ülkeler var? İstanbul Havalimanı'nın zirvede çıkması dikkat çekti. Modern tasarımı, kısa bekleme süreleri, verimli kullanımı, temiz çevresi ve çeşitli alışveriş ve yiyecek içecek seçenekleriyle yüksek puan aldı. İkinci sırada Portekiz'in Porto kentindeki Francisco de Sá Carneiro Havalimanı yer aldı. Burada da kısa bekleme süreleri, personelin güler yüzlülüğü ve şehir merkezine iyi bağlantılar övgüyle karşılandı. İşte Avrupa'nın en iyi 5 havalimanı 1- İstanbul Havalimanı, Türkiye (Google İncelemesi 4,4) ( 101.956 yorum) 2- Francisco de Sa Carneiro Havaalanı, Porto, Portekiz (Google İncelemesi 4,4) (26.608 yorum) 3- Atina Uluslararası Havaalanı, Yunanistan (Google İncelemesi 4,3) (42.920 yorum) 4- Václav Havel Havaalanı Prag, Çek Cumhuriyeti (Google İncelemesi 4,3) (26.441 yorum) 5- Zürih Havaalanı, İsviçre (Google İncelemesi 4,3) (26.317 yorum) Alman havalimanları ilk 30'da yok Alman havalimanları ilk 5 havalimanı arasında yer almıyor. Sadece 30. sırada bir Alman havalimanı yer alıyor. Münih Havalimanı 4.0 Google derecelendirmesi (35,469 yorum) ile. Frankfurt Havalimanı ortalama 3,9 puan ve 65.798 yorumla 40. sırada yer alırken, Stuttgart Havalimanı da 3,9 puan (13.324 yorum) alarak 42. sırada yer alıyor. Google yorumlarına göre Almanya'nın en kötü havalimanı Berlin Willy-Brandt Uluslararası Havalimanı (BER). Sadece 3,1 ortalama puanla (34.766 yorum) 82. sırada yer alıyor. Sadece Manchester Havalimanı, Bordeaux-Mérignac Havalimanı (Fransa) ve 2,6 puanla son sırada yer alan Girit'teki Heraklion Uluslararası Havalimanı daha kötü olarak değerlendirildi.Haber:Arti49
    0 Commentarios 0 Acciones
  • THK-13 uçan kanat, Türk hayalet bombardıman uçağını ilk üreten biz olduğumuzu biliyor musunuz?

    Amerikan tarafından kopya edilerek 1981’de üretilen B2 Bombardıman Uçağı, şu anda 1 adetinin piyasa satış fiyatı Milyar $’dır. Biz ize bu uçağı ilk üreten ülke olmamıza rağmen bizden çalınmıştır.

    1948 yılında THK-13 uçan kanat Türk hayalet bombardıman uçaği projesi yüksek mühendis Yavuz Kansu tarafından tasarlanmıstır.

    Test uçuslarını Kadri Kavuçu ve Cemal Uygun tarafından gerçekleştirilmiştir. Eğer fabrika kötüleme karalama ve uğraşlar neticesinde kapatılmasaydı Türkiye'nin bombardıman uçağı olacaktı.

    Aynı tarihte USA’de NORTHROP YB-49 FLYİNG WİNG adında aynı proje uzerinde çalışmıs ve başarılı olamamışlardır. Proje 1980 yılına ertelenmış ve bugun USA AİR FORCE ‘de bulunan B-2 uçağının aynısıdır. Ne yazık ki bizim uçağımız, bizim tasarımımız şuan Amerika’da.

    Bugün Türkiye'nin yeniden uçan kanat tasarımıyla insansız bombardıman uçaklarının ilk örneği olan Anka-3'ü geliştirmesi, bağımsızlık savaşında büyük bir mücadelesi ve meydan okumadır.
    THK-13 uçan kanat, Türk hayalet bombardıman uçağını ilk üreten biz olduğumuzu biliyor musunuz? Amerikan tarafından kopya edilerek 1981’de üretilen B2 Bombardıman Uçağı, şu anda 1 adetinin piyasa satış fiyatı Milyar $’dır. Biz ize bu uçağı ilk üreten ülke olmamıza rağmen bizden çalınmıştır. 1948 yılında THK-13 uçan kanat Türk hayalet bombardıman uçaği projesi yüksek mühendis Yavuz Kansu tarafından tasarlanmıstır. Test uçuslarını Kadri Kavuçu ve Cemal Uygun tarafından gerçekleştirilmiştir. Eğer fabrika kötüleme karalama ve uğraşlar neticesinde kapatılmasaydı Türkiye'nin bombardıman uçağı olacaktı. Aynı tarihte USA’de NORTHROP YB-49 FLYİNG WİNG adında aynı proje uzerinde çalışmıs ve başarılı olamamışlardır. Proje 1980 yılına ertelenmış ve bugun USA AİR FORCE ‘de bulunan B-2 uçağının aynısıdır. Ne yazık ki bizim uçağımız, bizim tasarımımız şuan Amerika’da. Bugün Türkiye'nin yeniden uçan kanat tasarımıyla insansız bombardıman uçaklarının ilk örneği olan Anka-3'ü geliştirmesi, bağımsızlık savaşında büyük bir mücadelesi ve meydan okumadır.
    0 Commentarios 0 Acciones

  • İman varsa imkan da vardır..
    İman varsa imkan da vardır..
    0 Commentarios 0 Acciones
  • Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe), kıtanın en yüksek yolcu sayısına sahip havalimanlarını ve şehirlerini duyurdu. Haziran ayı itibarıyla, Londra Heathrow Havalimanı 39,8 milyon yolcu ile ilk sırada yer aldı. İstanbul ise 38,1 milyon yolcu ile ikinci sırada…

    Avrupa’nın En Yoğun Havalimanları Listesi

    ♦️Londra Heathrow – 39,8 milyon
    ♦️İstanbul Havalimanı – 38,1 milyon
    ♦️Paris Charles de Gaulle – 33,1 milyon
    ♦️Amsterdam Schiphol – 31,8 milyon
    ♦️Madrid – 31,6 milyon
    ♦️Frankfurt – 28,7 milyon
    ♦️Barcelona – 26 milyon
    ♦️Roma – 22,5 milyon
    ♦️Londra Gatwick – 19,9 milyon
    ♦️İstanbul Sabiha Gökçen – 19,8 milyon

    #londra #istanbul #avrupa
    Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe), kıtanın en yüksek yolcu sayısına sahip havalimanlarını ve şehirlerini duyurdu. Haziran ayı itibarıyla, Londra Heathrow Havalimanı 39,8 milyon yolcu ile ilk sırada yer aldı. İstanbul ise 38,1 milyon yolcu ile ikinci sırada… 📌Avrupa’nın En Yoğun Havalimanları Listesi ♦️Londra Heathrow – 39,8 milyon ♦️İstanbul Havalimanı – 38,1 milyon ♦️Paris Charles de Gaulle – 33,1 milyon ♦️Amsterdam Schiphol – 31,8 milyon ♦️Madrid – 31,6 milyon ♦️Frankfurt – 28,7 milyon ♦️Barcelona – 26 milyon ♦️Roma – 22,5 milyon ♦️Londra Gatwick – 19,9 milyon ♦️İstanbul Sabiha Gökçen – 19,8 milyon #londra #istanbul #avrupa
    1
    0 Commentarios 0 Acciones
Resultados de la búsqueda