İstanbul Türkiye KIZ KULESİ TARİHİ
Tarihi kanıtlara göre milattan önce 410 yılında yapıldığı düşünülen kule Atinalı Komutan Alkibiades tarafından inşa edilmiş. O zamanlarda boğazdan geçen gemiler kontrol etmek ve vergi almak amacıyla kullanılıyormuş. İstanbul Roma hakimiyetine geçince Bizans İmparatoru Manuel Komnenos bu yapıyı daha da güçlendirerek bir kule olarak tasarlatmış ve savunma amaçlı kullanmış. Osmanlı zamanında tekrar restore edilen kule Mehter takımının gösterilerine ev sahipliği yapmış. Kulenin alt katının büyük bir kısmı Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. Tarih boyunca defa kez restore edilen Kız Kulesi 1998 yılında başlayan restorasyon çalışmalarından sonra 2000 yılında turizme açılmış.
KIZ KULESİ EFSANELERİ
Birçok farklı İstanbul Kız Kulesi hikayeleri dilden dile dolaşır bu hikayelerden hangisi gerçek Kız Kulesi hikayesi bilinmese de hepsi insan ruhuna ayrı dokunur.
KULELERİN AŞKI
Hikayelerden birine göre Kız Kulesi’nin efsanesi Galata Kulesi ile olan aşkını anlatır. Birbirine aşık olan iki kulenin aralarında bulunan İstanbul Boğazı kavuşmalarına engel olmaktadır. Galata Kulesi yıllarca mektuplar yazsa da aşkını dillendirse de Kız Kulesi’ne olan hasretine son veremez. Rivayete göre Hezarfen Ahmet Çelebi uçma hayali ile yanıp tutuşarak buraya çıktığında Galata Kulesi bu mektupları kendisine vererek Kız kulesine ulaştırmasını ister.
Uçma sevdalısı Hezarfen Ahmet Çelebi İstanbul’un rüzgarıyla uçarak Galata Kulesi’nin sevdasını Kız Kulesi’ne ulaştırır. Artık Kız Kulesi aşkının karşılıksız olmadığını biliyordur bu karşılıklı aşk onları yüzyıllar boyunca ayakta tutar.
PRENSESİN EFSANESİ
Kız kulesi’nin en çok konuşulan hikayelerinden biri de sonu acı ile biten bir hikayedir. Efsaneye göre, Krala kızının 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Çok sevdiği kızına kaybetmekten korkan Kral denizin ortasına bir kule yaptırır ve kıymetli prensesine buraya yerleştirerek korumaya alır. Kral bu şekilde kızını yılandan koruyacağını düşünse de, kuleye gönderdikleri üzüm sepetinden çıkan bir yılan prensesin ölümüne neden olur. Çok üzülen kral kızına demirden bir tabut yaptır ve Ayasofya’nın giriş kapısının üzerine yerleştirilir. Ancak yine efsaneye göre yılan prensesi ölümünden sonra dahi rahat bırakmaz, tabutun üzerinde yılanın ısırığıyla oluşan 2 delik olduğu halen anlatılır.
BATTAL GAZİ
Kız Kulesi ile ilgili anlatılan bir diğer hikaye, Battal Gazi’nin askerleri ile birlikte Kız kulesi’ne gelerek kulede saklanan hazineleri alıp, burada yaşayan kızı kaçırdığıdır. Hikayeye göre İstanbul’u kuşatmaya gelen Battal Gazi Kız Kulesi önündeki kıyıda 7 sene kalır çünkü tekfurun kızına aşık olmuştur. Üsküdar’ın tekfuru korkudan kızını hazineleri ile birlikte kuleye kapasa da Battal Gazi’nin kızını ve hazinelerini kaçırmasına engel olamaz. Ve hatta ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ sözünü bugünlerde duyarız.
LEANDROS İLE HERO
Leandros efsanesine göre Leandros ve Hero birbirlerine aşıklardı ama aralarında aşılması imkansız bir deniz mesafesi vardır. Çok fırtınalı bir gece Leandros kulede ışık yandığını görüp sevgilisinin onu çağırdığını düşünerek denize atlar. Ama ışığı yakan Hero değil onlara düşmanlık eden bir başka kişidir. Leandros denize atlayınca ışığı söndürür ve derin sularda boğulmasına sebep olur. Hero bunun acısına dayanamayarak kuleden atlayıp hayatını sonlandırır. Aşıkların hikayesini bilenler onların adına kulenin olduğu yere bir Deniz feneri yaptırır.
İstanbul Türkiye KIZ KULESİ TARİHİ
Tarihi kanıtlara göre milattan önce 410 yılında yapıldığı düşünülen kule Atinalı Komutan Alkibiades tarafından inşa edilmiş. O zamanlarda boğazdan geçen gemiler kontrol etmek ve vergi almak amacıyla kullanılıyormuş. İstanbul Roma hakimiyetine geçince Bizans İmparatoru Manuel Komnenos bu yapıyı daha da güçlendirerek bir kule olarak tasarlatmış ve savunma amaçlı kullanmış. Osmanlı zamanında tekrar restore edilen kule Mehter takımının gösterilerine ev sahipliği yapmış. Kulenin alt katının büyük bir kısmı Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. Tarih boyunca defa kez restore edilen Kız Kulesi 1998 yılında başlayan restorasyon çalışmalarından sonra 2000 yılında turizme açılmış.
KIZ KULESİ EFSANELERİ
Birçok farklı İstanbul Kız Kulesi hikayeleri dilden dile dolaşır bu hikayelerden hangisi gerçek Kız Kulesi hikayesi bilinmese de hepsi insan ruhuna ayrı dokunur.
KULELERİN AŞKI
Hikayelerden birine göre Kız Kulesi’nin efsanesi Galata Kulesi ile olan aşkını anlatır. Birbirine aşık olan iki kulenin aralarında bulunan İstanbul Boğazı kavuşmalarına engel olmaktadır. Galata Kulesi yıllarca mektuplar yazsa da aşkını dillendirse de Kız Kulesi’ne olan hasretine son veremez. Rivayete göre Hezarfen Ahmet Çelebi uçma hayali ile yanıp tutuşarak buraya çıktığında Galata Kulesi bu mektupları kendisine vererek Kız kulesine ulaştırmasını ister.
Uçma sevdalısı Hezarfen Ahmet Çelebi İstanbul’un rüzgarıyla uçarak Galata Kulesi’nin sevdasını Kız Kulesi’ne ulaştırır. Artık Kız Kulesi aşkının karşılıksız olmadığını biliyordur bu karşılıklı aşk onları yüzyıllar boyunca ayakta tutar.
PRENSESİN EFSANESİ
Kız kulesi’nin en çok konuşulan hikayelerinden biri de sonu acı ile biten bir hikayedir. Efsaneye göre, Krala kızının 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Çok sevdiği kızına kaybetmekten korkan Kral denizin ortasına bir kule yaptırır ve kıymetli prensesine buraya yerleştirerek korumaya alır. Kral bu şekilde kızını yılandan koruyacağını düşünse de, kuleye gönderdikleri üzüm sepetinden çıkan bir yılan prensesin ölümüne neden olur. Çok üzülen kral kızına demirden bir tabut yaptır ve Ayasofya’nın giriş kapısının üzerine yerleştirilir. Ancak yine efsaneye göre yılan prensesi ölümünden sonra dahi rahat bırakmaz, tabutun üzerinde yılanın ısırığıyla oluşan 2 delik olduğu halen anlatılır.
BATTAL GAZİ
Kız Kulesi ile ilgili anlatılan bir diğer hikaye, Battal Gazi’nin askerleri ile birlikte Kız kulesi’ne gelerek kulede saklanan hazineleri alıp, burada yaşayan kızı kaçırdığıdır. Hikayeye göre İstanbul’u kuşatmaya gelen Battal Gazi Kız Kulesi önündeki kıyıda 7 sene kalır çünkü tekfurun kızına aşık olmuştur. Üsküdar’ın tekfuru korkudan kızını hazineleri ile birlikte kuleye kapasa da Battal Gazi’nin kızını ve hazinelerini kaçırmasına engel olamaz. Ve hatta ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ sözünü bugünlerde duyarız.
LEANDROS İLE HERO
Leandros efsanesine göre Leandros ve Hero birbirlerine aşıklardı ama aralarında aşılması imkansız bir deniz mesafesi vardır. Çok fırtınalı bir gece Leandros kulede ışık yandığını görüp sevgilisinin onu çağırdığını düşünerek denize atlar. Ama ışığı yakan Hero değil onlara düşmanlık eden bir başka kişidir. Leandros denize atlayınca ışığı söndürür ve derin sularda boğulmasına sebep olur. Hero bunun acısına dayanamayarak kuleden atlayıp hayatını sonlandırır. Aşıkların hikayesini bilenler onların adına kulenin olduğu yere bir Deniz feneri yaptırır. 💖💖
0 Comments
0 Shares