II. Yüzyılda yaşayan URFALI Filozof, Şair ve Müzisyen Bardaysan
Bardaysan'ın "Ülkelerin Kanunları Kitabı"ndan bir örnek:
"Eğer sen, daha yaşlı insanlardan faydalı birşey öğrenmek istiyorsan........, ama (sen) öğrenmeyi (istiyorsan) onlardan birşey istemek sana fayda sağlamaz, ama onu istediğine dair ne kadar istekli ve arzulu olduğunu onlara inandırmak zorundasın
.......... ne istediğini sormayı bilmek güzel bir şeydir.
İnsanlar yapmaya muktedir oldukları hiçbir şey yoktur ki, onu yapmaya muktedir olmasın
.......... bizler taş gibi ağır birşeyi veya keresteleri veya diğer şeyleri taşımaya muktedir değiliz-bu ağırlıklar sadece beden gücüy-le yapılabilen şeylerdir-veya kaleler inşa etmek, şehirler tesis etmek, bu şeyleri sadece krallar yapabilirler veya dümenli gemileri yürütmek-dümenin nasıl kullanılacağını sadece gemiciler bilir-veya toprağı ölçmek ve bölmek işini yapmak-sadece arazi mühendisleri bilir ........... fakat biz, tanrının cömertliğine dayanarak herhangi bir insana, ruhu zevkle yapabileceği işlere, seve seve emirler vermişiz.
İyilik yapmak, kendini kötülükten sakınmaktan daha kolaydır. insanın yaratılışında iyilik vardır, bu nedenle insan iyilik yaptığında sevinir, ama kötülük düşman hareketedir ve insan kötülük yaptığında böylesine çirkin işler yaptığından dolayı üzülür ve tabiatında bozulmalar görülür.
............, hayvanın yaratılışı itibariyle aslan et yer ve neticede bütün aslanlar et yiyicidir...... arı taşıyarak kendine bal yapar ve netice itibariyle bütün arılar bal yaparlar. Ve karınca yaz boyunca, onu kışın beslenmesinde kullanmak üzere kendi kendine erzak taşır ve netice itibariyle tüm karıncalar aynı şeyi yapar
........ Ama insanlar bu tarzda yaratılmadılar; fakat insanoğlu bedensel işlevinde, tabiatiyle hayvanlar gibi, bir davranışa girdi ve insanlar tıpkı hayvanların yaratılışı gibi akıllarına geleni, hür bir insan gibi ve tanrının sahip olduğu güç ve bir kopyası gibi yaptılar ...........Tanrı dilediğinde herşey bir engele uğramaksızın olabilir, onun büyüklüğüne ve kutsallığına karşı koyabile-cek hiçbir şey bulunmaz ............Dünyanın yeni oluşumunda, tüm kötü hareketler duracak ve tüm isyanların sonu gelmiş olacak ve ahmak inancı kabullenecek ve eksiklikler tamamlanacak"
II. Yüzyılda yaşayan URFALI Filozof, Şair ve Müzisyen BARDAYSAN, MÜNBİÇ (MENBİC)’te EĞİTİM almıştı.
Şanlıurfa musiki tarihinde söz edilecek en eski şahsiyetlerden biri 154-222 tarihleri arasında yaşayan Bardaysan’dır. Bardaysan’ın ailesi Erbil’den Urfa'ya gelip yerleşmiştir. Daysan Nehri (Sonraları ismi Karakoyun olan) kenarında (Bugünkü Haleplibahçe) doğduğundan Bardaysan (Daysan'ın oğlu) lakabıyla ünlenmiştir.
Putperest olup Bereket Tanrıçası Atargatis'e tapınan Bardaysan, ilk eğitimini Suruç ile Halep arasındaki ana tanrıça Atargatis tapınağının kenti Menbic (Antik dönemdeki ismi Hierapolis/Kutsal Kent) şehrinde almış ve daha sonra Urfa’da Edessa Sarayında VIII. Ma’nu’nun oğlu Abgar ile birlikte eğitim almıştır.
Büyük bir din filozofu, büyük bir bir şair ve iyi bir sporcu da olan Bardaysan, okçulukta, nişancılıkta ve binicilikte de hüneri ile tanınmıştır. Müziğe de düşkün olup, dünyaya gelen oğlunun adını “Ahenk” manasına gelen “Harmonius” koymuştur.
Onun zamanında kiliselerde ayin müziği yapılmaya başlanmıştır. Bardaysan'ın dini ayin ile müziği birleştiren ilk fikir ve sanat adamı olduğu söylenir. O dönemde Urfa'daki musikinin, yeni doğmuş bulunan Hıristiyanlığı etkilediği anlaşılmaktadır. (J.B.Segal, “Edessa The Blessed City”, Oxford 1970)
II. Yüzyılda yaşayan URFALI Filozof, Şair ve Müzisyen Bardaysan Bardaysan'ın "Ülkelerin Kanunları Kitabı"ndan bir örnek: "Eğer sen, daha yaşlı insanlardan faydalı birşey öğrenmek istiyorsan........, ama (sen) öğrenmeyi (istiyorsan) onlardan birşey istemek sana fayda sağlamaz, ama onu istediğine dair ne kadar istekli ve arzulu olduğunu onlara inandırmak zorundasın .......... ne istediğini sormayı bilmek güzel bir şeydir. İnsanlar yapmaya muktedir oldukları hiçbir şey yoktur ki, onu yapmaya muktedir olmasın .......... bizler taş gibi ağır birşeyi veya keresteleri veya diğer şeyleri taşımaya muktedir değiliz-bu ağırlıklar sadece beden gücüy-le yapılabilen şeylerdir-veya kaleler inşa etmek, şehirler tesis etmek, bu şeyleri sadece krallar yapabilirler veya dümenli gemileri yürütmek-dümenin nasıl kullanılacağını sadece gemiciler bilir-veya toprağı ölçmek ve bölmek işini yapmak-sadece arazi mühendisleri bilir ........... fakat biz, tanrının cömertliğine dayanarak herhangi bir insana, ruhu zevkle yapabileceği işlere, seve seve emirler vermişiz. İyilik yapmak, kendini kötülükten sakınmaktan daha kolaydır. insanın yaratılışında iyilik vardır, bu nedenle insan iyilik yaptığında sevinir, ama kötülük düşman hareketedir ve insan kötülük yaptığında böylesine çirkin işler yaptığından dolayı üzülür ve tabiatında bozulmalar görülür. ............, hayvanın yaratılışı itibariyle aslan et yer ve neticede bütün aslanlar et yiyicidir...... arı taşıyarak kendine bal yapar ve netice itibariyle bütün arılar bal yaparlar. Ve karınca yaz boyunca, onu kışın beslenmesinde kullanmak üzere kendi kendine erzak taşır ve netice itibariyle tüm karıncalar aynı şeyi yapar ........ Ama insanlar bu tarzda yaratılmadılar; fakat insanoğlu bedensel işlevinde, tabiatiyle hayvanlar gibi, bir davranışa girdi ve insanlar tıpkı hayvanların yaratılışı gibi akıllarına geleni, hür bir insan gibi ve tanrının sahip olduğu güç ve bir kopyası gibi yaptılar ...........Tanrı dilediğinde herşey bir engele uğramaksızın olabilir, onun büyüklüğüne ve kutsallığına karşı koyabile-cek hiçbir şey bulunmaz ............Dünyanın yeni oluşumunda, tüm kötü hareketler duracak ve tüm isyanların sonu gelmiş olacak ve ahmak inancı kabullenecek ve eksiklikler tamamlanacak" II. Yüzyılda yaşayan URFALI Filozof, Şair ve Müzisyen BARDAYSAN, MÜNBİÇ (MENBİC)’te EĞİTİM almıştı. Şanlıurfa musiki tarihinde söz edilecek en eski şahsiyetlerden biri 154-222 tarihleri arasında yaşayan Bardaysan’dır. Bardaysan’ın ailesi Erbil’den Urfa'ya gelip yerleşmiştir. Daysan Nehri (Sonraları ismi Karakoyun olan) kenarında (Bugünkü Haleplibahçe) doğduğundan Bardaysan (Daysan'ın oğlu) lakabıyla ünlenmiştir. Putperest olup Bereket Tanrıçası Atargatis'e tapınan Bardaysan, ilk eğitimini Suruç ile Halep arasındaki ana tanrıça Atargatis tapınağının kenti Menbic (Antik dönemdeki ismi Hierapolis/Kutsal Kent) şehrinde almış ve daha sonra Urfa’da Edessa Sarayında VIII. Ma’nu’nun oğlu Abgar ile birlikte eğitim almıştır. Büyük bir din filozofu, büyük bir bir şair ve iyi bir sporcu da olan Bardaysan, okçulukta, nişancılıkta ve binicilikte de hüneri ile tanınmıştır. Müziğe de düşkün olup, dünyaya gelen oğlunun adını “Ahenk” manasına gelen “Harmonius” koymuştur. Onun zamanında kiliselerde ayin müziği yapılmaya başlanmıştır. Bardaysan'ın dini ayin ile müziği birleştiren ilk fikir ve sanat adamı olduğu söylenir. O dönemde Urfa'daki musikinin, yeni doğmuş bulunan Hıristiyanlığı etkilediği anlaşılmaktadır. (J.B.Segal, “Edessa The Blessed City”, Oxford 1970)
0 التعليقات 0 نشر