İki kişinin konuşmadan da
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...
''Yıllar 1970'i gösteriyordu.
Büyük aşk yaşayan Marina Abramovic ve Ulay, 1989'da ilişkilerini ruhsal bir yolculukla bitirmeye karar verirler.
Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp ortada buluşurlar,
birbirlerine son kez sarılır ve bir daha görüşmemek üzere ayrılırlar...
2010 yıllarında Marina, bir sanat müzesinde 'geçmişin izlerini taşıyan' bir sergi açmaya karar verir.
Serginin bölümlerinden birinde Marina bir sandalyede otururken,
masanın diğer tarafındaki sandalyede de tanımadığı kişiler 1 dakika boyunca oturur, 'konuşmanın olmadığı, sessizliğin paylaşıldığı' bir oturuştur bu bölüm...
Ancak birden Marina'nın hiç beklemediği bir şey olur ve karşısındaki sandalyeye yıllar sonra görecek olduğu Ulay gelip oturur.
Ulay'ın oturmasından sonra yaşanan o anlar bizlere,
iki kişinin konuşmadan da
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...''
Unutmayın arkadaşlar,
bu yaşam da hiçbir şeye yeniden başlayamazsınız...
Hiçbir şeye!.......
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...
''Yıllar 1970'i gösteriyordu.
Büyük aşk yaşayan Marina Abramovic ve Ulay, 1989'da ilişkilerini ruhsal bir yolculukla bitirmeye karar verirler.
Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp ortada buluşurlar,
birbirlerine son kez sarılır ve bir daha görüşmemek üzere ayrılırlar...
2010 yıllarında Marina, bir sanat müzesinde 'geçmişin izlerini taşıyan' bir sergi açmaya karar verir.
Serginin bölümlerinden birinde Marina bir sandalyede otururken,
masanın diğer tarafındaki sandalyede de tanımadığı kişiler 1 dakika boyunca oturur, 'konuşmanın olmadığı, sessizliğin paylaşıldığı' bir oturuştur bu bölüm...
Ancak birden Marina'nın hiç beklemediği bir şey olur ve karşısındaki sandalyeye yıllar sonra görecek olduğu Ulay gelip oturur.
Ulay'ın oturmasından sonra yaşanan o anlar bizlere,
iki kişinin konuşmadan da
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...''
Unutmayın arkadaşlar,
bu yaşam da hiçbir şeye yeniden başlayamazsınız...
Hiçbir şeye!.......
İki kişinin konuşmadan da
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...
''Yıllar 1970'i gösteriyordu.
Büyük aşk yaşayan Marina Abramovic ve Ulay, 1989'da ilişkilerini ruhsal bir yolculukla bitirmeye karar verirler.
Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp ortada buluşurlar,
birbirlerine son kez sarılır ve bir daha görüşmemek üzere ayrılırlar...
2010 yıllarında Marina, bir sanat müzesinde 'geçmişin izlerini taşıyan' bir sergi açmaya karar verir.
Serginin bölümlerinden birinde Marina bir sandalyede otururken,
masanın diğer tarafındaki sandalyede de tanımadığı kişiler 1 dakika boyunca oturur, 'konuşmanın olmadığı, sessizliğin paylaşıldığı' bir oturuştur bu bölüm...
Ancak birden Marina'nın hiç beklemediği bir şey olur ve karşısındaki sandalyeye yıllar sonra görecek olduğu Ulay gelip oturur.
Ulay'ın oturmasından sonra yaşanan o anlar bizlere,
iki kişinin konuşmadan da
duygularını ne derece yansıtılabildiğini gösterir...''
Unutmayın arkadaşlar,
bu yaşam da hiçbir şeye yeniden başlayamazsınız...
Hiçbir şeye!.......
0 Σχόλια
0 Μοιράστηκε